Dünkü yazımızdan kalma 'olası erken yerel seçim ve aday olacaklar, ol(a)mayacaklar, aday olsalar da seçimi kazanacaklar, kazan(a)mayacaklar, erken yerel seçim ihtimalini fırsat bilip hemen atağa geçenler' konusuna bugün devam ediyoruz.

2019 Mart ayında olması gereken yerel seçimlerin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşanan olaylardan dolayı erkene alınmasına kesin gözle bakılıyor.

Bir ihtimal 2018 Mart veya en yakın tarih olan 2017 sonbaharda yapılması düşünülen erken yerel seçimler için şimdiden kolları suvayanlar, fırsat kollayanlar, durumdan vazife çıkaranlar başgöstermeye başladı.

*

Arkadaş nedir bu fırsatçılardan çektiğimiz.

Her seçim hangi partiden oldukları belli değil.

Hangi adaydan oldukları belli değil.

Hangi ideolojiden oldukları belli değil.

İn misin, cin misin, melek misin, şeytan mısın belli değil.

Ama her konuda bilgin olmadan fikir sahibisin.

Her ilçede bir bilen adayısın.

Her siyasinin seceresi sende.

Her siyasi parti sana sormadan aday belirlemez.

Her yerde kazananı bilirsin.

Her yerde kaybedeni de sen belirlersin.

Peh arkadaş peh...

Hani sen neymişsin be abi şarkısını MFÖ galiba senin için bestelemiş de haberimiz yok.

*

Buyurun işte bu günlerde yerel basını takip edin.

Şöyle seçimden seçime ortaya çıkan isimler var ya.

Seçimden seçime ortaya çıkan gazeteciler.

Seçimden seçime ortaya çıkan çok bilenler.

Seçimden seçime ortaya çıkan siyasi aristokratlar.

Seçimden seçime ortaya çıkan oturan boğalar.

İşte onları bu günlerde görmeye başlamışsınızdır.

*

Sokakta konuşurlar.

Kahvehanelerde konuşurlar.

Siyasi ortamlarda sık sık bulunur ve kimselere de söz vermezler.

Genelde söze şöyle başlarlar; ben size demiştim!

Ve genelde sözlerini şöyle tamalarlar; bak işte yine dediğim çıktı!

Yani sanırsın bu herifler olmasa ne seçimler tamamlanır, ne millet sandığa gider, ne siyasi partiler aday listesi belirler, ne de siyasiler nereye ne zaman aday olup olmayacaklarını kestiremezler.

*

Şimdiden başladık ya 'erken yerel seçim havaları'na.

Gel keyfim gel.

Şu partinin adayı şu olur.

Bu partinin adayı şu olur.

Bak şu parti genel başkanı bu belediye başkanını ziyaret etmiş kesin aday.

Bak bu parti genel başkanı o belediye başkanının açılışı için nerelere gitmiş kesin bu defa da aday.

Bak bu parti genel başkanı o belediye başkanını nasıl terslemiş bu sefer kesin çizdi onu.

Bak o parti genel başkanı bu belediye başkanına şu törende pas vermedi bunu yazın bir yere kesin bir daha aday yapmaz...

V.s., v.s..

Bu liste uzar gider.

*

Arkadaş bırak bol keseden atmayı da git işine gücüne bak.

Kim verdi sana bu ahkam kesme yetkisini.

Kim ister senden böyle bir tahmin yürütme palavrası.

Kim söyle bana.

Tamam biz de az çok tahmin yapıyoruz ama ne o sudan sebepleri örnek gösteririz ne de gününe, zamanına ve kişiye göre yorumlar yaparız.

Yorum yapmanın, analiz yapmanın, tahminde bulunmanın da bir adabı var.

*

Hadi sürekli işinin başında olan, güncel yazılar yazan, ciddi kurumlarda çalışan bir basın mensubunu az da olsa anlayabiliriz.

Hadi bir siyasi partide ciddi görevlerde bulunan, geçmişi olan, bilgi ve birikimi olan, siyasi tercübesi olan isimleri de kısmen anlayabiliriz.

Ama öyle isimler bazen ortaya çıkar ve olur olmaz karavanalar sıkar ki, bunlara mevlana olsanız bile sabır göstermek güç.

*

Yani demek istediğim arkadaş.

Bırakın bol keseden atan ve sıkanları işinize gücünüze bakın.

Aklınızı başınıza toplayın.

Temkinli olun.

Her lafı söyleyenlere itibar etmeyin.

Tamam ülkemizde siyaset yapmanın cılkı çıktı ama o kadar da uzun boylu değil.

Hala az da olsa siyasette bir yere gelmek için sizden epey argumanalr bekleniyor.

Siz önce bunları yerine getirin sonra sizlere bol keseden atanlara, olur olmaz vaaddde bulunanlara, bir yerlere atayanlara inanın.

Hadi bakalım biraz daha dikkat ve temkin...