Autoshow'u Açan Bakan Işık, Otomotiv Sektöründeki Eylemleri Değerlendirdi

"İşçi kardeşlerimizin ortaya koyduğu tepkileri haksız görmüyoruz. Ancak bunun üretimin aksatılmaması noktasında kalmasını arzu ediyoruz. Çünkü hakikaten firmalar uluslararası taahhütlere girmiş durumdalar"

İstanbul Autoshow 2015'in açılışını yapan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Bursa'da otomotiv sektöründeki iş bırakma eylemini değerlendirerek, "İşçi kardeşlerimizin ortaya koyduğu tepkileri haksız görmüyoruz. Ancak bunun üretimin aksatılmaması noktasında kalmasını arzu ediyoruz. Çünkü hakikaten firmalar uluslararası taahhütleri girmiş durumdalar" dedi.

Bakan Fikri Işık, Büyükçekmece TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki İstanbul Autoshow 2015'in açılışının ardından basın mensuplarının Bursa'da otomotiv sektöründe çalışan işçilerin iş bırakma eylemlerine yönelik sorularını yanıtladı. Konuyu yakından takip ettiğini belirten Bakan Işık, "Öncelikle bundan 4-5 ay önce MESS ve Türk Metal arasında bir toplu sözleşme imzalandı. Dolayısıyla bugünkü eylemleri bir grev olarak nitelemek doğru değil. Çünkü grev, toplum sözleşmede bir anlaşmazlık olur, işçi der ki 'ben çalışmıyorum' o zaman bunun adı grev olur. Şu an bir toplu sözleşme yürürlükte ve bu üç yıllık bir sözleşmedir. Burada işçi kardeşlerimizin sendikaya yönelik bir tepkisi var. Bu kendi aralarındaki ücret dengelerinin bozuk olduğu şeklinde bir gerekçeleri var" dedi.

Otomotiv sektörünün Türkiye için ihracat anlamanda önemini vurgulayan Işık, "İşçi kardeşlerimizin tepkilerini anlayışla karşılarız. Ancak bunu, üretimin devam ederek tepkilerini ortaya koymaları bizim açımızdan daha önemlidir. Çünkü işçi kardeşlerimizin ve Türkiye'nin en önemli gücü üretimdir. Üretimin durması Türkiye'nin yükümlülüklerini getirmede sıkıntı yaşaması orta ve uzun vadede sektöre ve ülke ekonomisine olumsuz dönüş yapar. Bunu işçi kardeşlerimizin arzu ettiğini düşünmüyorum. Benim buradan arkadaşlarıma çağrım bir an önce üretimin tekrar başlamasıdır. Üretim devam ederken taleplerinin işverenlerce değerlendirilmeleri, bunun sonucunda bir noktaya gelinmesi ve bu noktada da iş huzurunun, barışın en güzel şekilde tesis edilmesidir. Biz bu tartışmada taraf değiliz. İşçi kardeşlerimizin ortaya koyduğu tepkileri haksız görmüyoruz. Ancak bunun üretimin aksatılmaması noktasında kalmasını arzu ediyoruz. Çünkü hakikaten firmalar uluslararası taahhütlere girmiş durumdalar" dedi.

Bir gazetecinin "Üretimin ne zaman başlayacağına dair bir öngörünüz var mı?" sorusuna Bakan Işık, "Şu anda bunu bilemiyorum. Ancak benim arzum hemen başlamasıdır. Çünkü bu Türkiye'nin üretimine ve ihracatına olumsuz bir durum oluşturuyor. Türkiye'nin en güçlü olduğu alanda elinin zayıf olması sektör açısından hoş bir durum değil" diye cevap verdi.

Işık, "Üretimin devam etmemesi ne kadar daha sürerse yıl sonu hedeflerinde bir revizyon gerektirebilir?" şeklindeki bir soruyu ise şöyle yanıtladı: "Bunu fabrikaların taahhütleriyle birlikte değerlendirmek lazım. Hangi fabrikanın, hangi sürede, hangi taahhüdü yerine getirmek durumunda olduğunu şuan bilmiyorum. Yılsonu itibariyle bugüne kadar üretim kaybı telafi edilmeyecek bir üretim kaybı değil. Ancak burada önemli olan şu; Türkiye'nin buradaki taahhüdünü yerine getirememe riskine karşı, özellikle küresel oyuncuların tedariki başka ülkelere kaydırma riski var. Bu bizim açımızdan önemli. Çünkü Türkiye'de hiç beklenmeyen bir üretimin durdurulması oldu. Eğer yarın Türkiye'de böyle şeyler olacaksa falanca fabrikanın yanına Hindistan'dan bir başka fabrika ekleyip malın yarısını oradan alayım derse, bu Türkiye'de üretimin azalmasına, işçilerin işten çıkarılmasına ve hem istihdam hem de ihracat kaybına neden olur. Ülkemiz otomotiv sektöründe dezavantajlı duruma düşer."

Bakan Işık, basın mensuplarının sorularını yanıtladıktan sonra fuar alanını gezerek, görücüye çıkan otomobilleri inceledi.