KADIKÖY’DE EN İYİ KARPUZ YARIŞMASI

IŞIKLAR: “KORUMAMIZ GEREKEN GENÇ CUMHURİYETİMİZ VAR”

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, şunları söyledi: “Ülkemizde bu son dönemde hepimizin içini acıtan, karamsarlığa boğan olaylar yaşadık. Sonra her şerde bir hayır vardır diyerek bir hayra vesile olduğunu da gördük. Yıllardır bizi içten içe çürütmeye, yok etmeye uğraşan, bir işgal planına kadar varan bir cüret kazanan bu terör örgütünün, bunun yardakçılarının, yandaşlarının bir hayalini 15 Temmuz akşamı yok ettik. Baktık ki bizim bizden başka dostumuz yok. Çok güçlü ve derin bir medeniyet olmasak, bir yaprak gibi karanlıklara savrulabilirdik. Allah korudu ama en önemlisi milletimizi sokağa ittiren, el ele tutturan, bizi birbirine kenetleyen derin duygu ve millet olma vasfı. Bu toprakların kiracısı değil, sahibi olduğumuzu bir kez daha ispat ettik. Korumamız gereken genç bir cumhuriyetimiz var. İşte bu melanetten, bataklıktan kurtulmanın yolu bu topraklara sahip olmak ama öyle etrafını çit çevirerek, koruma tutarak değil. İşte bu toprakları üreterek korursak, o bataklığı kurutabiliriz.

“BU COĞRAFYANIN EN GÜZEL KARPUZU”

 Rahmetli Demirel’in çok sevdiğim bir sözü vardır; ‘ Rejimin teminatı, insanların kaybedecek şeylere sahip olmasında geçer’. Bizim kaybedecek çok şeyimiz var. İnsanımızın değerleri, çoluğunun çocuğunun yarın umudu, işte rejimin teminatı bunlar. Bu toprakları beton yığınlarından, taştan, demirden uzaklaştırıp binlerce yıllık hafızasındaki üretimi bulacağız. Kadıköy’ü farklılaştıran bu güzellikleri, en güzel karpuzu yetiştiren bir belde yapan özelliği de bu. Denizden 240 metre yükseklikte, Silivri’nin en yüksek yeri. Sulamadan, bütün doğallığı ile üretilen bir karpuz. Ben iddia ediyorum, inanıyorum ve gönülden söylüyorum ki bölgenin, İstanbul’un hatta bu coğrafyanın en güzel karpuzu. Kadıköy markası ile pazara çıkardığımızda, bizim ceplerimizde taşıdığımız, evimize aldığımız elektronik markalardan çok daha pahalı, değerli, bitmek bilmez ve nesiller boyu sürecek olan bir zenginliğin, markanın sahibi olacağız.

“EN BÜYÜK ZENGİNLİĞİMİZ TOPRAKLARIMIZ”

İlçemizin böyle güzellikleri domatesi, kavunu, bamyası, yoğurdu, karpuzu var. Bu sene 3000 dönüm Karabuğday ürettik, geleceğin ürünü. Sadece Silivri’de üretiliyor. Trakya dahil Türkiye’nin hiçbir yerinde yok. Bu yıl ekimini ve hasadını yaptık. Kilosu 7 liradan 12 liraya kadar. Aradaki farkı gördükçe ne kadar büyük bir zenginliği heba etmişiz daha iyi anlıyoruz. Bizim bunları konuşmamızı maalesef istemiyorlar. Bu markaların çok değerli olduğunu bize unutturmak istiyorlar. Bizi rüzgârın önündeki yaprak gibi sürükleyip, bataklığın içine savurmak istiyorlar. Nasıl daha çok üreteceğimizi? Bu markayı nasıl pazara taşıyacağımızı? Nasıl katma değeri daha yüksek olacağını konuşamıyoruz!  Biz satış şartlarını iyileştirerek göreceğiz ki; dalga dalga bir refah, bir demokrasi içerisinde değerlerimizi yaşayabileceğimiz zenginliklerimiz oluşacak. Bizim en büyük zenginliğimiz bu topraklar. İstanbul’un yanı başında, özellikle bir binanın milyonlar ettiği bir şehirde bu toprakları korumak için mücadele ediyorsak, yarın da çocuklarımızın yüzüne huzur ile bakabileceğiz. Eğer bunları kaybedersek o beton yığınları içerisinde kültürümüz, kimliğimiz, refahımız da yok olacak. En büyük zenginliğimiz tarım. Akılla ve eğitim ile ziraat odalarımızla, tarım birliklerimizle, kooperatiflerimiz ile el ele verdiğimizde, bu ürünlerin tüm dünyada markalar haline geleceğini biliyoruz. Tek bir şeye ihtiyacımız var; huzura...

“KİMSE BİZİ ÇALIŞMAKTAN, ÜRETMEKTEN ALIKOYAMAZ”

Bu yıl beşincisini yapıyoruz ve umarım 500 yıl sürsün, bu değerli toprakların değerli ürünlerini sonsuza kadar üretmek nasip olsun. Festivalimizi coşkuyla, geniş katılımla yapamadık, bize böyle bir melaneti oldu ama bunu çabuk telafi edeceğimize inanıyorum.  Kimse bizi daha çok çalışmaktan, üretmekten alıkoyamayacak. Bu zenginlikler var olduğu sürece biz de üzerinde akılla çalışmaya, üretmeye gayret göstereceğiz. Burasının bir tarım kenti olduğunu hiç unutmayacağız. En büyük zenginliğimiz, topraklarda. Âşık Veysel’in şiiri aklıma geliyor; “Karnın yardım kazma ile bel ile, yüzün yırttım tırnak ile el ile yine beni karşıladı gül ile, benim sadık yârim kara topraktır…” Ne kadar çalışırsak, o kadar üretim alacağız. Çevremizde, ülkemizde görmek istediğimiz değişikliğin kendisi biz olacağız.”

MUHTAR TEŞEKKÜR ETTİ

Kadıköy Mahalle Muhtarı Mehmet Yeniçiftlik, festivalde Başkan Işıklar’a mahalleye yaptığı çalışmalar ve üreticilere dönük destekleri için teşekkür ederek plaket takdim etti.

KARPUZ YEME YARIŞINDA KIYASIYA MÜCADELE

Festival kapsamında 10- 12 yaş arası çocuklar arasında karpuz yeme yarışması gerçekleştirildi. Yarışmada en çok karpuzu yemek için kıyasıya rekabete girişen çocuklar, renkli görüntüler oluşturdu. Mahalle sakinlerinin de yoğun ilgi gösterdiği yarışmaya katılan tüm çocuklara kitap seti ve kalem setleri hediye edildi.

ÜRETİCİLER BİRİNCİLİK İÇİN YARIŞTI

Homojenlik, etlilik, aroma, sertlik gibi farklı birçok kategoride değerlendirmeye alınan En İyi Karpuz Yarışması’nın jüri üyeliğini İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Ziraat Mühendisleri Vahap Sarıtaş, Koçali Kayabaş, İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Ziraat Mühendisi Turan Deniz, Silivri Ziraat Odası Ziraat Mühendisi Erkan Öztürk, Silivri Belediyesi Ziraat Mühendisi Gözde Göçmen yaptı.

ADNAN ÜNLÜER EN İYİ KARPUZU YETİŞTİRDİ

Yapılan değerlendirmeler sonucunda, bu yıl yarışmaya katılan oniki üretici arasından En İyi Karpuz Üreticisi Adnan Ünlüer, ikincisi Ali Çağlayan ve üçüncüsü de Serhat Türe oldu. Birinciye tam altın, ikinciye yarım altın ve üçüncüye de çeyrek altın hediye edildi. Dereceye giren karpuz üreticilerine Silivri Ziraat Odası ve Silivri Muhtarlar Derneği tarafından da hediyeler takdim edildi.