Son yapılan referandum sonuçları birçok açıdan bizlere önemli mesajlar verdi.
Devletin bütün imkanlarına rağmen.
EVET diyene kahraman, HAYIR diyene terörist denilmesine rağmen.
Her tarafa EVET afişleri asılırken, HAYIR afişlerinin parçalanmasına rağmen.
Yandaş televizyon, gazete, radyoda her gün EVET reklamları yayınlanmasına ve HAYIR reklamlarının çok az medya organlarında yayınlanmasına rağmen.
EVET bloğu büyük ekonomik yetkilere ve olanaklara sahipken, HAYIR bloğunun beş parasız, desteksiz, kaynaksız, sadece duyarlı bazı STK’lar tarafından desteklenmesine rağmen.
Kimine iş vaadi, kimine torpil vaadi, köylüye yol vaadi, kentliye yatırım vaadi, memura torpil vaadi, yöneticiye terfi vaadi dağıtılmasına rağmen.
Kimilerinin HAYIR’ı tercih ederse tehdit edilmesine rağmen.
Şuna rağmen, buna rağmen.
YSK'nın taraflı davranmasına rağmen.
Son referandumda sonuçlar nasıl çıktı.
Kıl payı EVET çıktı.
Kıl payı HAYIR geride kaldı.
Son ana kadar nefes nefese sonuçları takip ettik.
Son ana kadar her an her şey olabilirdi.
Son ana kadar kimin kazanacağı belli değildi.

Erdoğan'a önemli mesajlar
Seçmen ne dedi biliyor musunuz?
Ben ne istersem o olur dedi.
Kimse gücüne, boyuna, posuna, ona, şuna, buna güvenmesin.
Ben her şeyin farkındayım dedi.
Ne kadar yandaş medya gerçekleri saklasa da, ne kadar olan biten benden gizlenmeye     çalışılsa da.
Ne kadar gizli saklı işler döndürülse de.
Ben her şeyi hissederim, bilirim, görürüm, gereğini yaparım dedi.
Her şeye rağmen, seçmenin yine en fazla oy verdiği lider olan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da önemli mesajlar vardı.
Adalet ve Kalkınma Partisi son yıllarda iyi yönetilmiyor, hatalar üstüne hata yapılıyor, partinin ilk kurulduğu yıllardaki havadan     eser yok.
Bu duruma tepkisiz kalamazdık.
7 Haziran'da gereken mesajı vermiştik, 1 Kasım'da tekrar bir şans tanıdık.
Gördük ki hala aynı hatalar devam ediyor.
Şimdilik Erdoğan'a istediği yetkiyi veriyoruz.
Ama elini fazla güçlendirmiyoruz.
Bizi her an ensesinde hissetsin istiyoruz.
Şu yeni sistemi çok fazla benimsemesek de hadi geçsin diyoruz.
Hadi bir denensin istiyoruz.
Ancak; olur ya bir pürüzlük çıkarsa anında gereğini yaparız, dedi seçmen.

Aynı hatalar yerelde de var
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş zaten 2014 yerel seçimleri sonrası belediyeyi pek yönetemedi.
FETÖ konusunda kendisini kamuoyu nezdinde hala aklatamadı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de aynı şekilde.
Kaldı ki Gökçek'in son seçimleri masa başında kazandığı iddiaları da hala güncelliğini koruyor.
Bir tane de bizim bölgemizden.
Bildiğiniz gibi 30 dönümden oluşan Büyükçekmece'nin tartışmalı Albatros arazisi  Suudi, Katar ve Yemenli bir fonla ortaklık kuran Demir İnşaat'a satıldı.
Dün de söyledim, yazdım; Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün bu konuda ciddi bir risk aldı karşısına.
Bir tarafta hemen yanıbaşımızda beton yığını haline gelen Esenyurt tüm kamuoyunun dikkatini olumsuz yönde çekerken.
Belkide bu durum, referandumda     HAYIR oylarının Esneyurt'ta çıkmasına da sebep olurken.
İktidarın Gezi Parkı'na Topçu Kışlası yapma inatlaşmasının da referandumda seçmen tarafından değerlendirildiği gerçeği ortadayken.
Albatros'u satmakta geri adım atmayan Akgün bakalım, Suudi, Katar ve Yemenli fonları ile Büyükçekmece sahilinde boy gösterecek beton yığınını ilçe halkına nasıl anlatacak.

Siyasiler hata yapar, seçmen affetmez!
Ne diyorduk, siyasiler hata yapar seçmen affetmez.
Madem herkes spordan örneklerle gidiyor.
Sporda bir tarafın iyi oynaması ve kazanması aynı zamanda da diğer tarafın hata yapma ihtimali ile ortaya çıkar.
Kaleci hata yapar gol yer.
Teknik direktör hata yapar işinden olur.
Hakem hata yapar itibarı gider.
Oyuncu hata yapar hem takımı kaybeder, hem de kendi değeri düşer.
Bir oyuncunun hatası ile koca bir spor takımı da kaybeder.
Tıpkı bir kişinin hatası ile bir siyasi partinin kaybedeceği gibi.
Bakın siyasi tarihimize yüzlerce         örnekleri var.
Ne diyelim.
Tarih hata yapanları da yazar.
Kazananları da.
Ancak kaybedenleri tarihin yazdığı pek görülmemiştir...