Bakan Yıldız: Ölü sayısı 282
Yayınlanma:
Güncelleme:
Enerji Bakanı Taner Yıldız saat 08.00'de yaptığı açıklamada Soma'da madende hayatını kaybeden işçi sayısını 282 olarak açıkladı.
Bakan Yıldız, son 12 saatte sağ çıkarılan işçi olmadığını da belirtti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam ile birlikte bir açıklama yaptı.
Bakan Yıldız, "Şu ana kadar yaptığımız çalışmalarla 282 kişinin cesedini çıkardık. Gece boyunca iki farklı galeriye girme çalışması devam etti. Buralarda da kısa sürede sonuç alıp, çalışmalarımızı tamamlamayı umut
ediyoruz. Cenazelerden 217'sini ailelerine teslim ettik. Bugün ölen 282 kişinin tamamının cenazesinin ailelerine teslim edilmelerini sağlayacağız" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam da bugünden itibaren bakanlık görevlilerinin artık ailelerle temasa geçerek, onlara yönelik destek çalışması başlatacaklarını söyledi.
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu da hastanede tedavisi sürenlerin sağlık durumlarının iyi olduğunu söyledi.
Türkiye tarihinin en büyük maden kazasıyla karşı karşıya!
Manisa'nın Soma ilçesindeki bir linyit madeninde önceki gün saat 15.00 sıralarında patlama meydana geldi ve ardından yangın çıktı. Patlama vardiya değişimi sırasında meydana geldiği ve o sırada ocakta, olması gerekenden iki kat fazla işçi bulunduğu için bilanço daha da ağırlaştı.
Dün gece kameralar karşısına geçerek ölü sayısının 274'e yükseldiğini söyleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, sabah saat 08.10 sıralarında ölü sayısını 282 olarak açıkladı
HASTANE ÖNÜNDE BEKLEYİŞ SÜRÜYOR
Ölü ya da yaralı listesinde bulunmayan madencilerin yakınlarının ise Soma Devlet Hastanesi önündeki bekleyişi devam ediyor. Olaydan 18 saat sonra 6 işçinin sağ olarak kurtarılmış olması, bekleyenlere bir nebze de olsa ümit veriyor.
BAŞBAKAN: BUNLAR OLAĞAN ŞEYLER
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaşanan maden faciasının ardından gittiği Soma'da basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, yaşanan kazaya ilişkin "Buralarda hiç bu tür olaylar olmaz' diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir" dedi.
Ölen işçilere rahmet dileyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Geride kalan acı sadece vefat eden kardeşlerimizin değil, hepimizin, 77 milyonun ortak acısıdır. Hem vefat eden kardeşlerimizin ailelerinin hem milletimizin başı sağolsun. Şu anda ilk tedavileri tamamlanan ya da hastanelerimizde tedavileri devam eden kardeşlerimize de Allah'tan acil şifalar temenni ediyorum.
Bu vesile ile kaza anından bu yana son derece sorumlu yayın gerçekleştiren, kamuoyunun hızlı ama doğru bilgilendirilmesini sağlayan, bunu da zor şartlar altında gerçekleştiren medya mensubu arkadaşlarımıza, kuruluşlarımıza şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum."
Kazanın ardından 'mümkün olan en hızlı şekilde' müdahale edildiğini ifade eden Erdoğan, cenazelerin otopsi için Kırkağaç'a taşındığını kaydetti.
Sadece arama kurtarma değil, vefat edenlerin kimliklerinin belirlenmesi konusunda da çalışmaların sürdüğünü anlatan Erdoğan, "Bu yanlış anlaşılmasın. Vefat eden kardeşlerimizin üzerlerinde kimlikleri yok. Yoksa vücutlarında en ufak bir darbe, yara söz konusu değil. Ama kimlik olmadığı için üzerlerinde, kim kimdir bilinmiyor. Onun için burada fotoğraflarla beraber ailelere gösterilmek suretiyle, kendileri geliyor, orada yerinde görerek, teşhisi bu şekilde yapıp, oradan da kendi yakınını alıyor ve köyüne götürüyor" değerlendirmesini yaptı.
Her türlü ayrıntının üzerinde durulduğunu belirten Erdoğan, "Adli ve idari olarak yapılması gereken çalışmalar da şu anda başlamıştır. Arkadaşlar şundan herkesin emin olmasını istiyorum, bu kaza en ince ayrıntılarına, en küçük detaylarına kadar araştırılacak ve araştırılıyor. Hiçbir ihmalin göz ardı edilmesine izin vermeyiz, vermeyeceğiz. Olayı aydınlatacak ve hem yakınlarının hem kamuoyunun tatmin olacağı adımlar da atılacaktır. Herkes bu konuda müsterih olsun" ifadesini kullandı.
Erdoğan, bir gazetecinin "Bu kadar tehlikeli bir iş yapıp da böyle bir kazaya hazırlıklı olmayan hatta bu kadar büyük felaketi beraberinde getirme potansiyeli olan bir işletme nasıl olup da faaliyetlerine devam edebildi Burada sorumluluk kime ait Bakanlıklarınıza düşen sorumluluk var mı?" şeklindeki bir soruna şu yanıtı verdi:
FACİAYI 1862'DEKİ FACİAYLA KARŞILAŞTIRDI
"Bir gazeteci olarak zannediyorum dünyada kömür madenlerinin nasıl çalıştığını pek yakından takip etmiyorsunuz. Bu belki de şundan kaynaklanıyor olabilir, Katar'da pek kömür madeni yok orada doğalgaz var. Ben size şurada birkaç tane rakam vereceğim, neyin ne olduğunu görmeniz bakımından bu çok çok önemli. Bakın bu ocakla ilgili mart ayı sonunda yapılmış gerek sağlık gerekse güvenlik kontrolünde bu ocağın bu noktada işçi sağlığı ve iş güvenliği noktasında başarılı olduğu tespit edilmiştir.
Türkiye'de 1942 yılından 2010 sonuna kadar benzer kazalarda toplam yaklaşık 900 civarında işçi hayatını kaybetti. Bunların içerisinde 1992 yılında Zonguldak Kozlu ilçesinde yaşanan ve 263 işçinin öldüğü grizu faciası en büyük kaza olarak kayıtlara geçti. Aynı yıl toplam 277 işçi hayatını yine kaybetti.
İngiltere'de, şöyle biraz geçmişe gidiyorum, 1862 bu madende göçük 204 kişi ölmüş, 1866 grizu ve kömür tozu patlaması 361 kişi ölmüş yine İngiltere'de. Belçika'da 87, metan gazı patlaması 120, İngiltere'de 1894 kömür ocağında patlama 290, Fransa'ya geliyorum, 1906 dünya tarihinin en ölümlü ikinci kömür madeni kazası ölen bin 99. Daha yakın dönemlere geleyim diyorum burada da farklı şeyler var,Japonya 1914'de 687, Kyushu Adası'nda Mitsubishi Hojo kömür madeninde bu meydana geldi. Çin 1942'de dünyanın en çok ölümlü madeni kazasına gaz ve kömür tozu karışımının neden olduğu sanılıyor.
Ölüm sayısı ne biliyor musunuz, bin 549. Aynı şekilde yine Çin'de 1960'ta kömür madeninde metan gazı patlaması 684 ve Japonya'da 1963'te yine kömür tozu patlaması 458. Hindistan'da 1965 grizu patlaması 375, yine Hindistan'da 1975'te metan gazı alev aldı patlamayla madenin çatısı çöktü ve 372. Bu ocakların bu noktada bu tür kazaları sürekli olan şeyler. Bakın Amerika, teknolojisiyle her şeyiyle... 1907 iki ayrı madende grizu ve kömür tozu patlaması 361.
Madenlerde bu tür olaylar yaşanabiliyor. Arkadaşlar biz bir defa bu tür ocaklarda, kömür ocaklarında, madenlerde bu olanları, lütfen, 'buralarda hiç bu tür olaylar olmaz' diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir. Bakın literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bu sadece madenlerde olur diye bir şey yok. Başka işlerde de olur, iş kazası. Burada da oldu. Bunun yapısında, fıtratında bunlar var.
Hiç kaza olmayacak diye bir şey madenlerde yok. Tabii işin boyutunun bu kadar fazla olması bizi derinden yaralamıştır. Bizi derinden üzmüştür ve yapılan kontrollerle de burası gerçekten gerek işçi sağlığı, gerek işçi güvenliği açısından da iyi noktada olan kömür ocaklarından birisi olarak değerlendirmesi yapılmış ve nisan, mayısta da bu şekilde çalışmalarına devam etmiştir."
İŞLETMEDEN RESMİ AÇIKLAMA
Soma'da maden faciasının yaşandığı işletmeden yapılan açıklamada, kazaya ilişkin iddialara yanıt verildi. Firmada kayıtdışı çalışan olmadığı belirtilen bir açıklamada, "Öngörülen yaş sınırının altına çalışanımız yoktur, tüm çalışanlarımız, sendikalıdır" denildi.
Şirketten yapılan açıklamada, Eynez mevkisindeki kömür madeninde dün saat 15.00 sularında yaşanan elim yangınla ilgili kurtarma ekiplerinin yaptığı çalışmalarını sürdüğü hatırlatıldı.
Madende kalan çalışanların tahliyesi ve kurtarılması için ilk andan itibaren Soma Kömür İşletmeleri AŞ'nin yanı sıra Başbakanlık, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı başta olmak üzere Türk Kızılayı, AFAD, TTK, TKİ ve tüm devlet kurumları birimlerinin hayata geçirildiği belirtilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Yangın gerçekleştiği andan itibaren ocaktaki, söndürme çalışmalarına eş zamanlı olarak içerideki karbondioksit, karbonmonoksit gazının tahliye edilmesine ve temiz hava verilme çalışmalarına başlanmıştır. Bu çalışma hala devam etmektedir. Bugün itibariyle 238 (Sonradan 245 olarak düzeltildi) çalışanımızı kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Ani kurtarma müdahalesi sayesinde 450'ye yakın çalışanımız kurtarılmış, içlerinden 80 çalışanımızın tedavileri Soma, Manisa, İzmir ve Balıkesir'deki hastanelerde sürmektedir. Yangının nasıl gerçekleştiğine dair inceleme ve araştırmalar devam etmektedir. Bu araştırmalar sonuçlandığında detaylarla ilgili sağlıklı bilgiler kamuoyu ile en kısa sürede paylaşılacaktır. Madende çıkan yangının sebebi henüz tespit edilememiştir. Yangın tamamen kontrol altına alındıktan sonra sebebiyle ilgili açıklama yapılabilecektir."
KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMESİ
Maden ocağında bilinmeyen bir nedenden dolayı yangının ortaya çıktığı ve ardından hızla artan karbonmonoksit gazının kayıpların yaşanmasına sebep olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"Yangının gerçekleştiği andan itibaren dile getirilen asılsız iddialar hakkında açıklama yapılması ihtiyacı doğmuştur. Soma Kömür İşletmeleri AŞ bünyesinde çalışan tüm işçilerimizin sigortalı olduğunu, hiçbir şekilde kayıt dışı veya yasada öngörülen yaş sınırının altında çalışanımız bulunmadığını, tüm çalışanlarımızın bordromuzda ve gerçek ücretleriyle istihdam edildiğini, tamamının sendikalı olduğunu, devam eden iddialara karşın altını çizerek belirtmek isteriz."
Bakan Yıldız, "Şu ana kadar yaptığımız çalışmalarla 282 kişinin cesedini çıkardık. Gece boyunca iki farklı galeriye girme çalışması devam etti. Buralarda da kısa sürede sonuç alıp, çalışmalarımızı tamamlamayı umut
ediyoruz. Cenazelerden 217'sini ailelerine teslim ettik. Bugün ölen 282 kişinin tamamının cenazesinin ailelerine teslim edilmelerini sağlayacağız" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam da bugünden itibaren bakanlık görevlilerinin artık ailelerle temasa geçerek, onlara yönelik destek çalışması başlatacaklarını söyledi.
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu da hastanede tedavisi sürenlerin sağlık durumlarının iyi olduğunu söyledi.
Türkiye tarihinin en büyük maden kazasıyla karşı karşıya!
Manisa'nın Soma ilçesindeki bir linyit madeninde önceki gün saat 15.00 sıralarında patlama meydana geldi ve ardından yangın çıktı. Patlama vardiya değişimi sırasında meydana geldiği ve o sırada ocakta, olması gerekenden iki kat fazla işçi bulunduğu için bilanço daha da ağırlaştı.
Dün gece kameralar karşısına geçerek ölü sayısının 274'e yükseldiğini söyleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, sabah saat 08.10 sıralarında ölü sayısını 282 olarak açıkladı
HASTANE ÖNÜNDE BEKLEYİŞ SÜRÜYOR
Ölü ya da yaralı listesinde bulunmayan madencilerin yakınlarının ise Soma Devlet Hastanesi önündeki bekleyişi devam ediyor. Olaydan 18 saat sonra 6 işçinin sağ olarak kurtarılmış olması, bekleyenlere bir nebze de olsa ümit veriyor.
BAŞBAKAN: BUNLAR OLAĞAN ŞEYLER
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaşanan maden faciasının ardından gittiği Soma'da basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, yaşanan kazaya ilişkin "Buralarda hiç bu tür olaylar olmaz' diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir" dedi.
Ölen işçilere rahmet dileyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Geride kalan acı sadece vefat eden kardeşlerimizin değil, hepimizin, 77 milyonun ortak acısıdır. Hem vefat eden kardeşlerimizin ailelerinin hem milletimizin başı sağolsun. Şu anda ilk tedavileri tamamlanan ya da hastanelerimizde tedavileri devam eden kardeşlerimize de Allah'tan acil şifalar temenni ediyorum.
Bu vesile ile kaza anından bu yana son derece sorumlu yayın gerçekleştiren, kamuoyunun hızlı ama doğru bilgilendirilmesini sağlayan, bunu da zor şartlar altında gerçekleştiren medya mensubu arkadaşlarımıza, kuruluşlarımıza şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum."
Kazanın ardından 'mümkün olan en hızlı şekilde' müdahale edildiğini ifade eden Erdoğan, cenazelerin otopsi için Kırkağaç'a taşındığını kaydetti.
Sadece arama kurtarma değil, vefat edenlerin kimliklerinin belirlenmesi konusunda da çalışmaların sürdüğünü anlatan Erdoğan, "Bu yanlış anlaşılmasın. Vefat eden kardeşlerimizin üzerlerinde kimlikleri yok. Yoksa vücutlarında en ufak bir darbe, yara söz konusu değil. Ama kimlik olmadığı için üzerlerinde, kim kimdir bilinmiyor. Onun için burada fotoğraflarla beraber ailelere gösterilmek suretiyle, kendileri geliyor, orada yerinde görerek, teşhisi bu şekilde yapıp, oradan da kendi yakınını alıyor ve köyüne götürüyor" değerlendirmesini yaptı.
Her türlü ayrıntının üzerinde durulduğunu belirten Erdoğan, "Adli ve idari olarak yapılması gereken çalışmalar da şu anda başlamıştır. Arkadaşlar şundan herkesin emin olmasını istiyorum, bu kaza en ince ayrıntılarına, en küçük detaylarına kadar araştırılacak ve araştırılıyor. Hiçbir ihmalin göz ardı edilmesine izin vermeyiz, vermeyeceğiz. Olayı aydınlatacak ve hem yakınlarının hem kamuoyunun tatmin olacağı adımlar da atılacaktır. Herkes bu konuda müsterih olsun" ifadesini kullandı.
Erdoğan, bir gazetecinin "Bu kadar tehlikeli bir iş yapıp da böyle bir kazaya hazırlıklı olmayan hatta bu kadar büyük felaketi beraberinde getirme potansiyeli olan bir işletme nasıl olup da faaliyetlerine devam edebildi Burada sorumluluk kime ait Bakanlıklarınıza düşen sorumluluk var mı?" şeklindeki bir soruna şu yanıtı verdi:
FACİAYI 1862'DEKİ FACİAYLA KARŞILAŞTIRDI
"Bir gazeteci olarak zannediyorum dünyada kömür madenlerinin nasıl çalıştığını pek yakından takip etmiyorsunuz. Bu belki de şundan kaynaklanıyor olabilir, Katar'da pek kömür madeni yok orada doğalgaz var. Ben size şurada birkaç tane rakam vereceğim, neyin ne olduğunu görmeniz bakımından bu çok çok önemli. Bakın bu ocakla ilgili mart ayı sonunda yapılmış gerek sağlık gerekse güvenlik kontrolünde bu ocağın bu noktada işçi sağlığı ve iş güvenliği noktasında başarılı olduğu tespit edilmiştir.
Türkiye'de 1942 yılından 2010 sonuna kadar benzer kazalarda toplam yaklaşık 900 civarında işçi hayatını kaybetti. Bunların içerisinde 1992 yılında Zonguldak Kozlu ilçesinde yaşanan ve 263 işçinin öldüğü grizu faciası en büyük kaza olarak kayıtlara geçti. Aynı yıl toplam 277 işçi hayatını yine kaybetti.
İngiltere'de, şöyle biraz geçmişe gidiyorum, 1862 bu madende göçük 204 kişi ölmüş, 1866 grizu ve kömür tozu patlaması 361 kişi ölmüş yine İngiltere'de. Belçika'da 87, metan gazı patlaması 120, İngiltere'de 1894 kömür ocağında patlama 290, Fransa'ya geliyorum, 1906 dünya tarihinin en ölümlü ikinci kömür madeni kazası ölen bin 99. Daha yakın dönemlere geleyim diyorum burada da farklı şeyler var,Japonya 1914'de 687, Kyushu Adası'nda Mitsubishi Hojo kömür madeninde bu meydana geldi. Çin 1942'de dünyanın en çok ölümlü madeni kazasına gaz ve kömür tozu karışımının neden olduğu sanılıyor.
Ölüm sayısı ne biliyor musunuz, bin 549. Aynı şekilde yine Çin'de 1960'ta kömür madeninde metan gazı patlaması 684 ve Japonya'da 1963'te yine kömür tozu patlaması 458. Hindistan'da 1965 grizu patlaması 375, yine Hindistan'da 1975'te metan gazı alev aldı patlamayla madenin çatısı çöktü ve 372. Bu ocakların bu noktada bu tür kazaları sürekli olan şeyler. Bakın Amerika, teknolojisiyle her şeyiyle... 1907 iki ayrı madende grizu ve kömür tozu patlaması 361.
Madenlerde bu tür olaylar yaşanabiliyor. Arkadaşlar biz bir defa bu tür ocaklarda, kömür ocaklarında, madenlerde bu olanları, lütfen, 'buralarda hiç bu tür olaylar olmaz' diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir. Bakın literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bu sadece madenlerde olur diye bir şey yok. Başka işlerde de olur, iş kazası. Burada da oldu. Bunun yapısında, fıtratında bunlar var.
Hiç kaza olmayacak diye bir şey madenlerde yok. Tabii işin boyutunun bu kadar fazla olması bizi derinden yaralamıştır. Bizi derinden üzmüştür ve yapılan kontrollerle de burası gerçekten gerek işçi sağlığı, gerek işçi güvenliği açısından da iyi noktada olan kömür ocaklarından birisi olarak değerlendirmesi yapılmış ve nisan, mayısta da bu şekilde çalışmalarına devam etmiştir."
İŞLETMEDEN RESMİ AÇIKLAMA
Soma'da maden faciasının yaşandığı işletmeden yapılan açıklamada, kazaya ilişkin iddialara yanıt verildi. Firmada kayıtdışı çalışan olmadığı belirtilen bir açıklamada, "Öngörülen yaş sınırının altına çalışanımız yoktur, tüm çalışanlarımız, sendikalıdır" denildi.
Şirketten yapılan açıklamada, Eynez mevkisindeki kömür madeninde dün saat 15.00 sularında yaşanan elim yangınla ilgili kurtarma ekiplerinin yaptığı çalışmalarını sürdüğü hatırlatıldı.
Madende kalan çalışanların tahliyesi ve kurtarılması için ilk andan itibaren Soma Kömür İşletmeleri AŞ'nin yanı sıra Başbakanlık, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı başta olmak üzere Türk Kızılayı, AFAD, TTK, TKİ ve tüm devlet kurumları birimlerinin hayata geçirildiği belirtilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Yangın gerçekleştiği andan itibaren ocaktaki, söndürme çalışmalarına eş zamanlı olarak içerideki karbondioksit, karbonmonoksit gazının tahliye edilmesine ve temiz hava verilme çalışmalarına başlanmıştır. Bu çalışma hala devam etmektedir. Bugün itibariyle 238 (Sonradan 245 olarak düzeltildi) çalışanımızı kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Ani kurtarma müdahalesi sayesinde 450'ye yakın çalışanımız kurtarılmış, içlerinden 80 çalışanımızın tedavileri Soma, Manisa, İzmir ve Balıkesir'deki hastanelerde sürmektedir. Yangının nasıl gerçekleştiğine dair inceleme ve araştırmalar devam etmektedir. Bu araştırmalar sonuçlandığında detaylarla ilgili sağlıklı bilgiler kamuoyu ile en kısa sürede paylaşılacaktır. Madende çıkan yangının sebebi henüz tespit edilememiştir. Yangın tamamen kontrol altına alındıktan sonra sebebiyle ilgili açıklama yapılabilecektir."
KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMESİ
Maden ocağında bilinmeyen bir nedenden dolayı yangının ortaya çıktığı ve ardından hızla artan karbonmonoksit gazının kayıpların yaşanmasına sebep olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"Yangının gerçekleştiği andan itibaren dile getirilen asılsız iddialar hakkında açıklama yapılması ihtiyacı doğmuştur. Soma Kömür İşletmeleri AŞ bünyesinde çalışan tüm işçilerimizin sigortalı olduğunu, hiçbir şekilde kayıt dışı veya yasada öngörülen yaş sınırının altında çalışanımız bulunmadığını, tüm çalışanlarımızın bordromuzda ve gerçek ücretleriyle istihdam edildiğini, tamamının sendikalı olduğunu, devam eden iddialara karşın altını çizerek belirtmek isteriz."
Son Dakika
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.