Ya istifa ya ağır bedel!

 Sahi istifa ne idi. Bulunduğunuz bir makam veya görevi devam ettirmek istemediğinize dair 'kişisel' tercihdi değil mi.

İstifa aynı zamanda onurlu bir hareketti.

Arkanızda hiçbir beklenti bırakmadan gemiyi veya yürüttüğünüz geminin kaptanlığını teretmekti.

Tabiri caiz ise; 'ceketimi alır çıkarım' demekti istifa.

*

İstifa etmenin gerekçeleri de açıktı.

Bulunduğunuz makam ve görevde artık yeterince faydalı olamadığınızı düşündüğünüz için istifa edersiniz.

Artık size ihtiyaç olmadığını, aynı görevi çok daha uygun birilerinin yapabileceğini düşündüğünüz için istifa edersiniz.

İş değişikliği için, sağlık sebeplerle, başka kişisel sebeplerle istifa edersiniz.

Veya, ve ne yazık ki, bir de istifa etmek zorunda bıraktırılırsınız.

*

İşte aynen bu günlerde gözlerimizin önünde gerçekleşen istifalar gibi.

Gerçi yakın zamanda istifa etmek zorunda bıraktırılan kişilere; 'gizli kamera ile çekim yapılıp servis edilen kasetlerin' neden olduğu siyasileri örnek gösterebiliriz.

2011 yılında gerçekleşecek genel seçimler öncesi, Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP'li bazı milletvekili adayları bu kasetlerin ortaya çıkması sonucu istifa etmek zorunda kalmışlardı.

Zannediyorum o zaman MHP'li İhsan Barutçu ortaya hakkında cinsel içerikli skandal kaset çıkmasına rağmen partisi MHP'den istifa etti ama milletvekilliği adaylığından istifa etmedi.

Şunu da o günleri hatırlamayanlar için buradan izah edelim.

Seçimler henüz yapılmamıştı, ortada milletvekilliği yoktu ama, YSK'nın yayınladığı ve partilerin insiyatifinden çıkan bir milletvekili aday listesi ortada vardı.

*

İşte bu istifalara örnek ise bu günlerde istifaalrı istenen bazı AK Partili belediye başkanlarını göstermek mümkün.

Ortada kaset yok, (hoş bana göre santaj kasetlerden dolayı istifa etmek de çok doğru değildi) haklarında açılmış dava yok, en azından bizlerin, yani kamuoyunun bildiği somut bilgi yok.

Ama Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'nin de aralarında bulunduğu bazı belediye başkanalrı için, "istifa etmemeleri durumunda neticesi ağır olur" diye diretmeğe devam ediyor.

*

Şimdi burada akıllara bazı sorular geliyor.

Adı geçen bu isimlerin istifa ettirilmesine sebep veya sebepler nedir. İstifa eden belediye başkanları hakkında yürütülen herhangi bir soruşturma ve ya haklarında açılmış bir yargılama dosyası var mıdır?

Bu isimlere sus payı olarak yeni bir görev verilecek midir?

İstifa söylentisi yayıldıktan haftalar sonra halen göreve devam eden bu isimlerin, son dönemlerde aldığı kararları ve belediye harcamaları özellikle incelenecek midir?

*

Şimdi bütün gözler, istiaf etmeleri yönünde adı geçen bu isimlerin atacağı adımlarda.

Özellikle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in akıbetinin ne olacağı konuşuluyor.

Melih Gökçek'in Ankara'da ayrı bir ofis tuttuğu, kurmaylarıyla bir araya gelip, çok yakın zamanda atacağı adımları konuştuğu ve yapacağı basın toplantısında okuyacağı metni hazırladığı gelen fiskos bilgiler arasında.

Şimdiye kadar; AK Parti'deki belediye başkanları değişiminde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş ve Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan istifa ederken.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'ye de istifa çağrısı yaptı.

Bu isimlerden; Ahmet Edip Uğur "İrade-i külliye bütün iradelerin üzerindedir. Bu işin içinde vefa da var, veda da. Ben, Balıkesir için, ülkem için hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullanırken, diğer isimlerden bir tepki gelmedi.

*

Anlayacağınız bir süre daha istifaları konuşacağız.

Benim asıl merak ettiğim, hadi bu isimlerden bazıları istifa etmedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'ağır bedel' ne olabilir.

Haklarında soruşturma mı açılır.

Hadi soruşturma açıldı, şayet gerçekten bir suçları varsa şimdiden neden soruşturma açılmıyor veya yargıya gidilmiyor.

Hadi ben basit düşündüm ve ağır bedelin hukuksal olacağı yönünde yanıldım.

O zaman ağır bedel ne olabilir.

Mal varlıklarına (OHAL'dan faydalanarak) el mi konulur.

Siyasi yasak mı alırlar.

Maçlara girişleri mi yasaklanır.

Tarkan konserine girişleri mi yasaklanır.

Piknik yapmaları mı yasaklanır.

Tamam tamam bu son üç tahmin biraz olaya espri katmak içindi.

Kısaca ben ağır bedeli çok merak ettiğim için, umarım istifası istenen bu başkanalrdan birisi direnir de, kim birmilyon lira ister sorusunda birmilyon liralık soru merakımız gibi bu sorumuzun da cevabını almış oluruz....

Bu haftasonu da Antalya'dayız...
Biliyorum bu ara çok şehirdışı gezimiz oldu.

Bu hafta sonu da Antalya'da olacağım.

Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Birleşmiş Milletler öncülüğünde 20-22 Ekim tarihlerinde Antalya'da gerçekleşecek olan "Basın Mensupları için Göç Terminolojisi ve Mülteci Konularında Bilgi ve Farkındalık Artırma" çalıştayına katılacağım.

Antalya'da oluşum asrın derbisi, Galatasaray – Fenerbahçe maçını kaçırmama sebep olabilir.

Bakalım yetişebilirsem Pazar akşamı da statta olup, Fenerbahçe'nin her zaman yaptığını canlı izlemeğe çalışacağım.

Antalya dönüşü hafta başı görüşmek üzere.

GÜNÜN SÖZÜ
Bir insan hakkında fıkralar yapılmaya başladı mı, artık onun istifası gelmiştir... -Benjamin Disraeli

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi