50 yıllık arkadaşı oksijensiz bıraktı
SAĞLIK Bakanlığı’nın hazırladığı ve televizyonlarda gösterilen ‘Sigara Pişmanlıktır’ filminde gerçek hikayesini anlatan Nuray Kızılöz’ün (67) odasında ilk göze çarpan şey, oksijen tüpleri. İki büyük duvara yaslı duruyor, kapının arkasında da üç tane daha küçük oksijen tüpü var.
Yatağın yanıbaşındaki masalardan birinde oksijeni basınçlı, buharlı veren makineler, diğerinde kutu kutu ilaç duruyor. Bir de hiç oturmaya cesaret edemediği için üzeri örtülü tutulan tekerlekli sandalye. Hayatını 24 saat oksijen ve çok sayıda ilaçla sürdürebilen Nuray Kızılöz’e hava değişimi için gittiği Kumburgaz’da 87 yaşındaki annesi Emine Batır bakıyor.
İlk dumanı 17’sinde çekti
Kızılöz’ün sigaraya başlama hikayesi çok bildik. Lise öğrencisiyken, arkadaşlarının ısrasıyla ilk sigarasını yaktığında 17 yaşındaydı. Hatır için yakılan ilk sigaralardan sonra paket hatta karton almaya başladı. Sigaranın zararlarının henüz yüksek sesle fazla dillendirilmediği yıllardı. Sigara daha çok erkek işi olarak görülüyordu. İçen kızlara, “erkek gibi” deniyordu. Bu yüzden ailesinden gizli içiyordu. Tam yarım asır her gün bir paket sigara içti. 8 yıl önce günde 3 paket sigara içen eşini kalp krizi nedeniyle kaybedince sigarayı bırakmaya karar verdi. İki kez
akupunktur denedi.
Bırakamayınca bu kez nikotin bandıyla kurtulmak istedi. Fayda etmeyince sigara bıraktıran hap, lazer, bitkisel ilaç vs. ne duyduysa denedi. Yine kurtulamadı. Peşpeşe zatürree, astım, amfizem en son da 5 yıl önce KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) olana kadar. Sigara akciğerlerini tüketmişti. Bir adım atsa dahi tıkanıyordu. Hayata tüpün verdiği oksijeni ciğerlerine taşıyan bir hortumla bağlandı. Defalarca hastanelerin acillerine, yoğun bakıma kaldırıldı, ölümle burun buruna geldi.
Hortuma bağlı yaşıyor
Sigara sadece ciğerlerini vurmadı. Beyin damarları iki kez pıhtı attı, sol ses telleri felç oldu, kalp yetmezliği sorunu var. Böbrekleri de yetersiz çalışıyor. Şimdi bağlı olduğu oksijen hortumu pranga gibi, en fazla 20 metre hareket etmesine izin veriyor.
Sigara filminden rahatsız olanlar var
Prof. Dr. Elif Dağlı (Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Başkanı): Bu tip filmlerin çarpıcı, etkileyici olması gerekiyor. Filmlerden rahatsız olup şikayet edenlerin olması gayet doğal. Amaç zaten davranış değiştirecek tepkiyi uyandırmak. Sonra “lütfen kaldırın görmeyim” deyince bu gerçek kayboluyor mu? Hastanelere başvuran binlerce kanser, KOAH vakası yok oluyor mu? Sigara içimi aynen bunları yapıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.