Başbakan'a İzmir'den 'Pis Koku' cevabı
CHP lideri, iklim fonu oluşturacaklarını, hane başına bin 500 lira bina yalıtım yardımı yapacaklarını belirterek, "CHP iktidarında dereler özgür akacak, gökyüzü kömürün karar dumanına değil, özgürce uçan kuşlara yuva olacak" dedi. Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın İzmir mitinginde söylediği "İzmir pis kokuyor" sözü için de "Kullandığı sözcükleri, bırakın bir başbakana, bir insana bile yakıştıramıyorum" dedi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kaya İzmir Termal Otel’de düzenlenen basın toplantısında, ’Kültürel İklim Değişikliği Raporu Herkes için Sürdürülebilir Kalkınma’ raporunu açıkladı. Toplantıya genel başkan yardımcıları Sencer Ayata, Alaattin Yüksel de katıldı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu insani gelişimi ve sosyal adaleti hedef edinen "yeşil ekonomi’ modelini benimsediklerini belirterek, "Kuracağımız yeşil ekonomi modeli ile hem günümüzde yaşayanların, hem de gelecek kuşakların çevre hakkının tam olarak hayata geçirilmesini hedefliyoruz. Son 50 yıldır tüm dünyayı yakından ilgilendiren bir çevresel küresel değişimle karşı karşıyayız. Bilim insanları bu değişimi küresel ısınma diye adlandırıyor. Küresel ısınma artık hayatımızın bir gerçeği. Bu ısınmaya bağlı olarak yaşanan doğa olayları günlük hayatımızın bir parçası haline geldi" dedi.
AKP’NİN ÇEVRE İLE TEK İLİŞKİSİ RANT ÜZERİNDEN KURULUYOR
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, iktidarın çevre politikalarını eleştirilerini şu sözlerle dile getirdi:
"Dokuz yıldır görev başında olan AKP Hükümeti’nin Türkiye’yi bu çevresel dönüşüme hazırlamaktan çok uzak olduğunu hepimiz biliyoruz. AKP’nin ne zihniyeti, ne de birikimi maalesef bu süreci idare etmede yeterli olmuyor. AKP’nin çevre ile tek ilişkisi rant üzerinden kuruluyor. AKP için çevre para ettiği sürece değer kazanıyor. AKP su kaynaklarının sınırsızca sömürülmesine izin veriyor. Orman alanlarının talanının önünü açıyor, derelerimiz, ormanlarımız, SİT alanlarımızı, madenlerimiz, çevresel etkileri düşünülmeyen sadece kar odaklı politikalara alet ediliyor. Hükümet yaşanmakta olan iklim felaketlerine karşı hiçbir önlem almayarak zaten yoksullaştırdığı çiftçimizi iyice kaderine terk ediyor. AKP’nin çevreye duyarsızlığının en açık örneklerini enerji politikalarında görüyoruz. AKP ise çevre dostu enerji politikaları üretmekten çok uzak görünüyor, sera gazlarının salınımında her geçen yıl belirgin artışlar gözlemleniyor. Hükümetin kalkınma anlayışının ekonomik, çevresel ve sosyal politikalar arasında bir uyum ve dengeye dayanmadığı çok açık anlaşılıyor. AKP rant ve yandaş merkezli politikaları ile sadece bizleri değil, gelecek nesilleri de tehlikeye atıyor. AKP’nin enerji politikasının önceliğinin hala kömür ve doğalgaz gibi fosil yakıtlar olduğu görülüyor Ülkemizin özellikle güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji alanlarında çok önemli bir potansiyeli var. Ama AKP siyasi bir tercih yapıyor. Kısa vadeli rant, kısa vadeli kar hedeflediğinden önceliğini fosil yakıtlardan yana belirliyor."
İKLİM FONU OLUŞTURULACAK
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, çevre politikalarını açıklarken iklim fonu oluşturacaklarını belirterek, "CHP ise Türkiye’nin uzun vadeli çıkarlarını çevrenin korunmasını yurttaşlarımızın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını gözetecek. Ülkemizin yenilenebilir enerji kaynaklarını daha çok daha verimli kullanılması CHP’nin enerji politikasının önceliği olacak. Biz CHP olarak herkes için sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyeceğiz" dedi. Kalkınmayı doğayla birlikte anlayışına dayalı yeşil ekonomi politikalarıyla gerçekleştireceklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Hedefimiz, 2023 yılında toplam elektriğin en az yüzde 30’luk diliminin yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanması olacak. Bu konuda yapılacak tüm bilimsel çalışmalar ve yatırımlar için genel bütçede iklim fonu oluşturacağız" diye konuştu.
HANE BAŞINA BİN 500 LİRA YALITIM YARDIMI
Bina yalıtımına öncelik vereceklerini belirten CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu hane başına bin 500 lira yalıtım yardımında bulunacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Enerjinin çevre dostu teknolojiler ile üretimi kadar üretilen enerjinin verimli kullanımı da çevrenin korunmasına önemli rol oynamaktadır. En çok enerji kayıplarının eksik bina yalıtımları nedeni ile oluştuğunun farkındayız. Bu konudaki eksiklik hem yurttaşlarımızın bütçesine ek bir yük oluşturuyor hem de çevresel kötü etkiler yaratıyor. CHP olarak bu alan için de çözüm önerileri geliştirdik. Dört yıl içinde 1 milyon yoksul aileye bina kaynaklı enerji kayıplarını ve ısınma giderlerini azaltmak için hane başına bin 500 lira yalıtım yardımı yapacağız. Yalıtım için kullanılan teknolojinin Türkiye’de üretilmesini sağlayacağız. Bu yatırım ile hem onbinlerce insanımıza yeni ‘yeşil ekonomide’ çalışma olanağı yaratacak, hem de yakıt masraflarında çok önemli bir tasarruf sağlayacağız" dedi.
SORUN OLMADAN ÇÖZÜM ÜRETEN BİR PARTİYİZ
Kılıçdaroğlu, iklim raporunu açıklarken konunun en iyi uzmanlarıyla görüştüklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Her konuda iktidara en hazır parti CHP’dir. Kopenhang’ta uluslararası bir toplantı yapılıyor. 140 ülke iklim değişikliği ile ne yapacağı söylüyor. Söylemeyen sadece Türkiye. Dokuz yıldır ülkeyi yönetenler iklim konusunda ne yapacaklarını çıkıp söylüyorlar mı? İklim değişikliğine karşı önlem alırsanız gelecek kuşakların daha iyi yetişmelerine olanak sağlarsınız. O açıdan ekonomi, eğitim, çevre, iklim tarım her konuda iktidara en hazırlıklı olan parti CHP’dir. Raporların hazırlanmasında sadece söylemle sınırlı kalmadık. İklim raporumuz da bunlardan biridir. Biz ne söylediğimizi ne söyleyeceğimizi bilen bir partiyiz. Hiçbir siyasal parti bizim ürettiğimiz kadar rapor ve çözüm üretmiş değil. İklim değişikliği ile ilgili felaket geldikten sonra çözümün insana, doğaya maliyeti fazla olur. Felaket gelmeden görüp önlem alırsınız insan, çevre tüm canlılar bir felaketle karşılaşmadan sorunların çözümünü görmüş olurlar. Çözüm üreten, çözümleri rant için değil insan için üreten, insan için çalışan bir siyasal partiyiz. Bu nedenle çevre konusunda pahalı bedel ödeyen çevre dostu İzmir’de projelerimizi açıklamayı uygun gördük."
BAŞAKAN’IN "İZMİR PİS KOYUYOR" SÖZÜNE YANIT
Kılıçdaroğlu, basın mensuplarının soruları üzerine Başbakan’ın İzmir mitinginde sarf ettiği "Havalimanından İzmir’e gelirken baktım, "İzmir pis kokuyor’ sözüne şu sözlerle yanıt verdi:
"Askerliğimi İzmir’de yaptım. Bornova’da 53’üncü Er Eğitim Tugayı’nda askerlik yaparken orada felaket bir koku vardı. Belediye başkanlığı yapan arkadaşlar sadece bizim partiden değil, Özfatura, Piriştina o kokuyu büyük ölçüde giderdi. Dericiler vardı Uşak’a gitti. Bir ülkenin Başbakan’ı bir kente gelirken "bu kent leş gibi kokuyor’ demesi akıl alacak bir sözcük değil. İzmirliler’e hakaret ediyorsunuz. Ben merak ediyorum bunu söyleyen Başbakan İzmir Büyükşehir Belediyesi yatırımlarını engelliyor. Biz "yerel yönetimlere özerklik şartı’ getireceğiz derken mali açıdan özerk olmasını istiyoruz. Yatırım yapacak "yapma’, baraj yapacak "yapma’. İzmir’i cezalandırıyor. Dokuz yıl geçti İzmir’e ne yaptınız? İzmirli’ye engeller dışına ne verdiniz? Kullandığı sözcükleri, bırakın bir başbakanı bir insana bile yakıştıramıyorum."
ÇEVREYE ZARARI VARSA O HES’İ İPTAL EDERİZ
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, HES politikası ve onaylanan HES’leri ipta edip etmeyeceği konusunda şunları söyledi:
"Eğer ÇED raporu var çevrede tahribat yoksa, bu HES olarak çevrede tahribata yol açıyorsa, bölge halkı istemiyorsa, iptal etme yetkimizin olup olmadığını hukukçularla görüşeceğiz. Verilen bir hakkın geri alınması ciddi maliyetler getirir ama maliyeti ne olursa olsun çevreye ve doğaya zarar veriyorsa o HES’i iptal edeceğiz."
Kılıçdaroğlu, HES eylemi yaptığı için Ankara’ya alınmayan ’Anadolu’yu vermeyeceğiz’ grubu için şunları söyledi:
"AKP bir duyarlı kitleyi Ankara’nın içine sokmuyor bunların ellerinde silah, molotof kokteyli yok. Bu insanlar sadece doğaya yapılan haksızlıklara karşı tepkilerini dile getiriyorlar. AKP’in gerçek yüzünü görmek isteyenler buradan bakabilir."
BİR MÜTEAHHİDİ NASIL ZENGİN EDECEĞİM PROJELER DEĞİL
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, basın mensuplarının sorusu üzerine Kanal İstanbul ve İzmir yarımadalarını ikiye bölen Ak Parti projeleri için, "Kanal İstanbul, gerçekleşmesi mümkün olmayan bir proje. Montrö sözleşmesi var. İzmir’de Yarımadayı neden ikiye bölüyorsunuz? İzmir’in bekleyen pek çok projesi var. Kentsel dönüşümden tutun pek çok proje var. Bizim yapacağımız İzmir’i saygın bir marka kent haline getirmek. Bir müteahhidi nasıl zengin edeceğim, insanı olmayan ihalesi olan bir projeler değil. İklim raporumuzu hazırlarken bu konunun en yetkin insanlarıyla görüştük. Ayakları yere basan insan odaklı ve birbirini bütünleşen projeler hazırladık. 21. yüzyıl kendi coğrafyasında en güçlü hale gelen bir konumuna germek istiyoruz. İzmir’in ödediği vergi, 23.5 milyar lira. Aldığı ise 457 milyon lira. İzmir bunu hak ediyor mu? İzmirli’nin bu seçimde daha iyi düşüneceğine inanıyoruz. Dokuz yıldır bir şey vermeyenler şimdi projelerle geliyorlar ancak projeler hayata geçirilecek projeler değil" dedi.
İKTİDAR GÖLGE ETMESİN İZMİR MARKA ŞEHİR OLUR
CHP lideri Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi yatırımlarının iktidar tarafından engellendiğini öne sürerek, şöyle devam etti:
"Bir sorunu aşmanın yolu, anakent belediyesinin hazırladığı projelerin merkezi yönetim tarafından onaylanmasına bağlı. Raylı sistem nedeniyle Eskişehir’e de benzer bir olay var. Ben Binali Yıldırım ile konuşmak zorunda kaldım. Para var, belediye çalışmak istiyor projesi hazır yapacak, ama engelle karşılaşıyor. Bir siyasi iktidarın belediyelere karşı eşit mesafede olması lazım. Hele hele İzmir’e ayrı bir önem göstermesi lazım. İzmir bizim Avrupa’ya açılan kapımız. "CHP’li tüm belediyeleri toplayın Kayseri Belediyesi etmez’ dedi. Bu anlayışa sahip biri, ülkeyi sağlıklı yönetebilir mi? İzmir’linin gerçeği görmesi lazım. AKP Hükümeti tarafından cezalandırılan bir İzmir. Bir belediye başkanı para bulmak için ya da projesini onaylatmak için yılın yarısını Ankara’da geçirmek zorunda mıdır? Hepsinin çözümü var ama engel var. Arıtma, hava kirliliği konusunda biri suçlanacaksa iktidar suçlanmalı. Hava kirliliği için kömürü Anakent Belediyesi değil iktidar dağıtıyor. Kalitesiz kömürü büyük kentlere getirmenin anlamı nedir? Sorunları biliyoruz sorunlar ve çözümler eğer sağlıklı düşünüyor taşınılır ortaya konursa onlar sorun olmaktan çıkar. Biz iktidar gölge etmesin İzmir kendi olanaklarıyla dünyanın en güzel marka kentlerinden biri olmaya aday yeter ki iktidar gölge etmesin. ‘Şunu bunu yapacağız’ diyorlar. Dokuz yıldır neden yapmadınız elimizden tutan mı var. İzmir’i seviyoruz, sorunlarını çözeceğiz. CHP iktidarında kendi bölgesinde en gözde, en yeşil kentlerinden biri olacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çamur çürütme projesi KİK’ten dönüyor neden dönüyor İzmir olduğu için."
Kılıçdaroğlu İzmir projelerinin iktidar tarafından engellendiğini, "Ben Kamu İhale Kurumu tarafından İzmir Projeleri’ninin engellendiğini ispat edersem Başbakanlık’tan ayrılacak mı?" iddiasıyla ortaya koydu.
NARLIDERE’DE BÜYÜK COŞKU
Kılıçdaroğlu, partisinin Küresel İklim Değişikliği raporuyla ilgili toplantısının ardından seçim otobüsüyle Narlıdere İlçesi’nden geçti. Kılıçdaroğlu’nun otobüsünü Narlıdere Belediyesi önünde kesen yaklaşık bin partili, büyük sevgi gösterisinde bulundu. Kılıçdaroğlu’na, partililer de çiçek atıp, çıktıkları evlerinin balkonlarından, apartmanların çatılarından el salladı. Otobüsün üzerinde zaman zaman direkler arasına çekilen CHP bayrak ve afişleri nedeniyle zor anlar yaşayan, korumaları tarafından yönlendirilen Kılıçdaroğlu, "Sadece ve sadece sizin için, onurlu Türkiye için çalışacağım. Çocuklarımızın geleceği, demokrasi için zaman harcayacağım" diye konuştu.
BUCALILARLA BULUŞTU
Daha sonra Buca İlçesi’ndeki pazar yerine gelen Kılıçdaroğlu, burada da yaklaşık 2 bin kişi tarafından coşkuyla karşılandı. Vatandaşları selamlayan ve Manisa’daki mitingi nedeniyle kısa konuşacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Manisa’da, şu an çok sayıda yurttaş beni bekliyor, bir saattir oradalar. O yüzden kısa keseceğim. Sözüm var. Birincisi sizin için çalışacağım, sizin için çaba harcayacağım. İkincisi, her yerde, her ortamda size doğruları söyleyeceğim. Üçüncüsü, bu ülkede bir çocuğun bile yatağa aç girmediği güzel ülkeyi ayağa kaldıracağım. Dördüncüsü, ben Cumhuriyet’in çocuğum. O nedenle Cumhuriyet’i ve kuranlara, başta Atatürk ve arkadaşlarına hepsine şükran borçluyuz. Bugüne gelişimizde onların büyük katkıları var. Biz, Cumhuriyeti koruyacağız. Hepiniz sağ olun, var olun. Allah’a emanet olun diyorum" dedi.
Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, konuşmasından sonra Kılıçdaroğlu’na Buca’nın temsili anahtarını verdi. Kılıçdaroğlu, Kemalpaşa İlçesi’ne doğru yola çıktı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.