Bir GBT hikayesi daha

Ve Hüseyin Edemir tutuklandığı 31 Ocak 2010 gününden beri F tipi cezaevinde.

Dün sabah 4. duruşması gerçekleştirilen Edemir'in tahliye umudu ise 23 Haziran 2011'de gerçekleşecek 5. duruşmaya ertelendi. Edemir'in avukatı Oya Aslan, uygulamanın şaşırtıcı olduğunu söylüyor.

GİZLİ BELGELER AÇIKLANMIYOR

Davanın savcısı ise dosyada bazı gizli belgelerin yer aldığını ve bilgisayar çıktısı olan bu belgelerin tek başına bir niteliğinin olmadığını, olsa dahi örgüt üyeliği için yeterli olmaması sebebiyle sanığın beraatini talep etti. Avukat Oya Aslan duruşmayı şöyle anlatıyor; üzerinde oynama yapılmış olması muhtemel olan bu bilgisayar çıktılarının ayrıca delil olarak duruşmada getirilip tartışılması gerekiyor. Ayrıca dava aslında zaman aşımı nedeniyle düşürülmeli çünkü bir davanın zaman aşımına uğraması için geçerli olan süre 10 yıl ve iddia edilen belgelerin elde ediliş tarihi 1997 yılı.

Benzer davaları da örnek gösteren Aslan, daha önce Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda zaman aşımından beraat kararı verildiğini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde de benzer davalarda beraat kararı verildiğini söyledi.

Avukat Aslan, ayrıca mahkemenin delil araştırmasına gitmediğini bunun üzerine savcının, görülen son iki celsede ya delillerin incelenmesini ya da sanığın beraatini talep ettiğini belirtti.

OLAYIN GEÇMİŞİ

ODTÜ'de okuduktan sonra yurt dışında yüksek lisansını tamamlayan Hüseyin Edemir Türkiye'ye döndü. Nişanlısıyla evlilik planları yapan Edemir, nişanlanacağı gün GBT (Güncel Bilgi Taraması) kontrolü sırasında haberdar olmadığı bir davadan gözaltına alınıp tutuklandı. "Herhalde bir yanlışlık yapıldı ve kısa sürede çıkacağım diye düşündüğünü belirten" Hüseyin Edemir'in yargılanmasına başlandı.  

BANA PARDON MU DİYECEKLER

1 yılda dört defa mahkeme önüne çıkarılan, bu süreçte Metris ve Tekirdağ 1 Nolu F Tipi'nde tutulan Hüseyin, son olarakta Edirne F Tipi cezaevine aktarıldı.

Yargılanan Hüseyin Edemir ise duruma isyan ediyor. Yüksek lisans sınavlarına girilmesine izin verilmeyen Edemir, eğitim hayatının sekteye uğradığını, bursunun kesildiğini söylüyor ve ekliyor; "Eğer buradan çıkarsam bana pardon mu diyecekler"