Çocuklarını suça iten aileler takip altında
KADIN ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, açıklamalarını suça itilen çocuklar konusundaki görüşleriyle sürdürdü. Bu konu, Kavaf'ın öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Sorumluluğu altındaki kurumlara habersiz gittiğini kaydeden Kavaf, şöyle konuştu; 'Oradakiler benim sorumluluğumda. Onları günün herhangi bir vaktinde olağan halleriyle görmek istiyorum. Hayat sürprizlerle dolu bugün böyleyiz yarın nasıl olacağımızı bilmiyoruz.' Emniyet kayıtlarına göre 1700 çocuğun kayıp olduğunu söyleyen Kavaf; 'Bunlardan 800 civarında olanı bizim kurumlarımızda kayıtlı' diye konuştu.
SUÇ İÇİN KÜÇÜK ÇOCUK
Devlet Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda İstanbul'da 223, Türkiye genelinde ise yaklaşık 1500 ailenin çocuklarını bizzat suça ittiğini tespit ettiklerini belirten Kavaf sözlerini şöyle sürdürdü: 'Ya ailesi yok ya da sorumluluğunu üzerinden atmış. Çocuk sayılabilecek eylemcileri, yaşlarının küçük olması hasebiyle suç sayılabilecek eylemlerde kullanan gruplar var. Hırsızlık, uyuşturucu gasp ve benzeri işler. Tespit ettiğimiz aileleri yakından izliyoruz. Kurum hizmeti alan bu 65 bin çocuk içinde, İstanbul'daki 223 ailenin çocuklarının sayısı 600 civarında.'
POLİSLE İŞBİRLİĞİ
Suça itilen çocuklarda aileleri işaret eden Kavaf, 'Çocuk olmaları hasebiyle daha az ceza aldıkları düşüncesiyle suç teşkil eden eylemlerde kullanılıyorlar. Onları kurumlarımıza alma noktasında şöyle bir yöntemimiz var. Biz bu çocukların sokaklarda görüldüğünü tespit ettiğimizde polise haber veriyoruz. Toplamak kolluk kuvvetlerinin görevi. Kolluk kuvvetleri bu çocukları bize teslim ediyor. Burada polisle ortaklaşa çalışıyoruz. Zaten ortak protokollerimiz var. İstanbul'da birkaç yerde rehabilitasyon merkezimiz var. Geçen gün gittim. Ben İstanbul'a gittiğimde sık sık uğruyorum. Çocuklarla da beraber oluyoruz onlar da bundan memnun oluyor' dedi.
Bakanlığına bağlı kurumlarda çocuklara ve yetişkinlere yönelik en küçük bir ihmali dahi affetmeyeceğini vurgulayan Kavaf, 'Sık sık kurumları dolaşıyorum. Basını kuruma almıyorum. Burası bu çocukların, yaşlıların evi. Biz evimize herkesin girip görüntülemesini ister miyiz? Basında çarpıtılmış haberlerden dolayı bir ötekileştirme oluyor. Bugün çocuklarımızın üniversite başarısı yüzde 74. Avrupa ikincisi olan eskrimci kızımız var. Judoda birinci olan arkadaşlarımız var. Süper lige çıkmış güreşçilerimiz ve sporcularımız var' dedi.
KONTROLSÜZLÜK
Kavaf, bakanlığın himayesi altında olan çocuklardan 25 bininin çocuk ve gençlik merkezlerinde gündüz destek hizmeti aldığını ifade ediyor. Bu gençlerin yetenekleri doğrultusunda müzik ve sporla meşgul olduklarını anlatan Kavaf, 'Bunun dışında okula gitmeyen suça ve sokağa itilmiş, sokağın kontrolsüz yaşamına alışmış çocuklarımız var. Bizim bu çocuklarımız için de bakım ve rehabilitasyon merkezlerimiz var. Bu çocuklarımıza özel bir rehabilitasyon programı uyguluyoruz. Bunlardan okula döndürebildiklerimizi okula döndürüyoruz. Okula döndüremediklerimizi psikolojik yönden ve biraz daha normalleştirdikten sonra meslek edindirme kurslarına tabi tutuyoruz, bir işe yerleştiriyoruz ve hayata döndürmeye çalışıyoruz. Bunda yüzde yüz başarılı mıyız? Hayır. Niye çünkü küçük yaştan itibaren sokağa terk edilmiş sokağın kontrolsüz yaşamına alışmış suça bulaşmış bu çocuklarımızın büyük bir kısmı maalesef kurum bakımını ve rehabilitasyonunu reddediyor' diyor.
TOZ PEMBE DEĞİL
Sokak çocuklarının topluma kazandırılması için son yıllarda anlayış değişikliğine gidildiğini ceza yerine rehabilitasyon ağırlıklı bir anlayışı hakim kılmaya çalıştıklarını ifade eden Kavaf, 'Olumlu rol model yöntemi yine uygulanıyor. Benzer şartlarda kendini kurtarabilmiş, yaşları birbirine denk olabilecek gençler örnek gösterilebiliniyor. Zaten rehabilitasyon merkezlerimiz de de yine yaş itibarıyla genç olan meslek elemanları çalışıyor. Polisin çocuk birimi var. Rehabilitasyon yaptığımız yerlerde bu çocuklarımızın kazları, tavukları seraları var. Tarımla hayvancılıkla uğraşıyorlar. Bir projemizde sahilde geniş bir alanda böyle bir rehabilitasyon merkezi kurmak ve oluşturmak için çalışmalarımız var. Deniz balıkçılık tarım yine çiftçilik ve küçükbaş hayvanlarla uğraşmak suretiyle. Bu çok verimli ve olumlu geri bildirimleri olan bir şey. Biz hiçbir şeyi toz pembe göstermiyoruz. Olumsuzlukları yok farz etmiyoruz' şeklinde konuştu. İstanbul'da suça itilmiş çocukların rehabilite edildiği merkez ile ilgili açıklama yapan Kavaf, 'Oraya Meclis Çocuk Hakları Komisyonu gitti. Habersiz olarak gitmek istediklerini söyledi. Buyurun gidin dedik Milletvekili arkadaşlarımıza. İnanın oradan çıkarken ellerinizi öpmek istiyoruz demişler. Ankara'daki haber müdürlerini topladık ve sevgi evlerine gittik. Ağlayanlar ve dayanamayanlar oldu' diyor.
1700 ÇOCUK KAYIP
Emniyet kayıtlarına göre 1700 çocuk kayıp. Ancak 800 civarında olanı bizim kurumlarımızda kayıtlı. Kurumlarımızda ve rehabilitasyon merkezlerinde kalanlar için zaten her akşam sayım yapılıyor. Belirtilen saatte dönmeyen çocukları emniyete haber veriyoruz, hemen aramaya geçiyor. Verdiğim sayılar içinde tabii ki mükerrer kayıtlar da var. Her bir ayrılmada emniyete bildirilmiş 3-4 defa aynı isim yine emniyet kayıtlarında geçiyor...
OLUMSUZ ETKİLENİYORLAR
REHABİLİTASYON gereken çocuklarımızı bazen hastaneye gönderiyoruz ya da ailesinin yaşadığı mekanda bir olumsuzluk ve tehlike yoksa oraya yolluyoruz. Bu süreç zarfında ya da başka nedenlerle kurumu terk edebiliyorlar. Basında görebiliyorsunuz 'yurttan kaçtı' diye... Bizim evlerimizde ve yurtlarımızda kalan çocuklarımız da bu olumsuz haberlerden çok olumsuz etkileniyor.
TENİSTEN VAZGEÇEMİYOR
Tempom yoğun ama sizin bir sporcu geçmişiniz varsa spor yapmıyorsanız kendinizi rahatsız hissediyorsunuz. Bir alışkanlık. Gece geç vakit de olsa şimdi tenis oynuyorum.
Ankara'daysam haftada iki kerenin altına düşmemeye çalışıyorum. Evimin orada 4,5 kilometrelik bir parkur var orada yürüyüş yapıyorum.
Öğrencileriyle hala görüşüyor
Öğrencilerimle diyaloğum sürüyor. Öğretmenlik siyasetle çok örtüşüyor aslında, ikisinde de insanla iş yapıyorsunuz. Birisinde yetişme çağındaki insanları şekillendiriyorsunuz. Siyasette de yetişkin insanları kendi tercihleriniz doğrultusunda yönlendiriyorsunuz aynı şey aslında. Zaman zaman öğrencilerim beni arıyorlar. Aralarında şu anda yaşadığı yerlerde ilçe başkanı olanlar da var. Siyasete girenler de var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.