Gönüllüler üyeleriyle buluştu
Adapazarı Kaymakamı İsmail Gündüz’ün de misafir olarak katıldığı toplantıya platform üyeleri yoğun ilgi gösterdi. Platform adına ilk sözü alan Batıköy Mahalle Muhtarı Seher İlhan yaptığı duygusal konuşmada ‘Biz öncelikle bir avuç Büyükçekmecegönüllüleri olarak buluşmaya başladık.
Şu an binlerce gönüllümüzle birlikte ortak çalışmalar yapıp,projeler hazırlıyoruz.İlçemiz için,geleceğimiz için sayımız binlerce oldu. Gün oldu telefonumuz yok diye dertlendik. Seneler önce buradan bir yeri arayamazdık bir şantiye vardı,halamız mı öldü, babamız sağ mı kaldı?
Oradan bize iki buçuk saatte haber gelirdi. Bizde gidebildiğimiz kadar gider yetişirdik.Daha sonra çabalarımız üzerine bir mucize oldu. 1995 yılında dönemin başbakanı sayın Çiller bölgemize geldi. Biz gönüllüler ona “Kıskanan kurban olsun,yüzüne ellerine, kavuştur bizi artık telefon tellerine dedik”
Kayıtsız kalması mümkün değildi ve bir hafta sonra santralimiz kuruldu. 1980 yılında başımıza küller yağdı.Yürüdüğümüz zaman mutlaka bir elektrik süpürgesi olsa tozumuzu çekse yeriydi. Biz mutlaka silkelene silkelene giderdik.
Herkes birbirine tembih ederdi ‘Sakın koyu renk bir şey giyme yabancı biryere gidiyorsan’ diye çünkü koyu renkler üzerinde tozumuz toprağımız çok daha belirgin olurdu. Suyu kuyulardan kullanırdık.
Gün olur gözümüz şişerdi,gün olur yüzümüz kaşınırdı,biryerlerimize bir şey olurdu… kaşına kaşına yaşardık. İSKİ hayaldi bizim için doğalgaz ise ulaşılması zor bir sevgiliydi. E-5 karayolunda gençlerimizi çocuklarımızı,gelinlerimizi kaybettik trafik kazalarında… kurban verdik onları.Daha sonra bir gün yeni mezun olmuş bir öğretmen kızımızın hayatı orada son buldu. Koşup yetiştiğimiz zaman ayakkabısının teki yol kenarında tertemiz duruyordu.Hiç birimiz dokunamadık ona ama her kaza sonucunda Batıköy mahallesinden, Büyükçekmece’den ve Muratçeşme mahallesinden insanlar var.
E-5 karayolunu kapattık.Gazeteler bizi yazdı televizyonlar, haber kanallarında bizi gösterdi.Polis bizleri dövdü,copladı ama yılmadık devam ettik çatışmaya. Her iki saatte bir baz istasyonu dikiyoruz diye bir reklam vardı ya televizyonda.GSM şirketinin o baz istasyonları Büyükçekmece’ye dikildi.
Her iki saatte bir Büyükçekmece’ye bir baz istasyonu dikildi.Karşı koyduk, eylem yaptık,yürüyüş yaptık bizi sevmediler,bize kızdılar fotoğraflarımızı çekti emniyet ama biz gene yılmadık,devam ettik. İETT otobüsleri için on binlerce imza topladık.İstediğimiz seviyeye belki ulaştıramadık ama şuan ulaşımımızın yarı yarıya pay edilmiş olduğunu düşünüyorum.Dövülen,evden kovulan,eziyet gören kadınlarımıza gün oldu evlerimizi açtık, gün oldu muhtarlıkta yatırdık.Mor çatı yaptık oraları onlar için. Böbrek hastalarımızdan her türlü hastalarımıza kadar onların dertlerine deva olmaya, problemlerine çözüm üretmeye gönüllülerce devam ettik.Bu arada bir ilköğretim okulunu mahallemize kazandırdık. Daha sonra bir cami kazandırdık.
Buda yetmedi ilköğretim okulumuzun ana sınıflarının teftişini birkaç kişi üstlendik. Bazı okul arazilerinin zemin etütlerini de cebimizden karşıladık. Bizler çalıştık,Büyükçekmece’yi çok sevdik, gönüllüler ordusu olduk.Daha sonra üst geçidimiz oldu İSKİ’ye de kavuştuk, doğalgazda bölgemize geldi. Baz istasyonları için,ulaşım için sesimizi duyurduk.Terledik,yorulduk ama akşamları nasıl nereye yattık bilemedik.Sabah yine kalktık vakitlice neler yapabileceğimizi gönüllülerimizle konuştuk ve yola devam ettik,çalışmaya devam ettik
1995 yılında çimento fabrikasının tozları canımıza kastetti.Gönüllüler gene bir araya geldik.Çünkü İstanbul’un 6 da 1 suyunu karşılayan günümüz tarım alanlarımız,mal varlıklarımız Mimar Sinan gibi bir ustanın eserleri başka tarihi eserlerimiz,kültür varlıklarımız, iş nebzemiz, ciğerlerimiz hatta mezarlıklarda yatan yakınlarımız dahi çimento tozundan etkileniyor. Senelerce sürdü mahkemeler
Milliyet Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi televizyonlar mahkemelerimizi görüntüledi.Yerel basın her zaman yanımızda oldubugün olduğu gibi ve mahkemeyi kazandık. Yargıtay kararına çıkarıldık. 12 milyon dolar harcadı çimento fabrikası bacalarına teknolojik filtreler taktılar.Kirliliğin ancak %90’ına engel olabildik.Bu birlik ve beraberliğimizin ve dayanışmamızın karşılığıydı. Bir gün muhtarlıktan evime dönüyordum yıllar önce komşularımla ekmiş olduğum ağaçların 17 tanesi yerlebir olmuştu.Bunun iki tanesi zeytin ağacıydı.Üstünde meyveleri vardı.Birkaç tanesi salkım ağacıydı.Her yazın başında salkım salkım çiçekler açardı. Portakal kokulu çamlarımız vardı ağlayan çamlarımız vardı.Gerçekten ağlıyordu çamlarımız.Ne olduğunu sordum soruşturdum.Bir inşaat firması elektrik hatlarını oradan bizim villaların olduğu tarafa getirirken yapmış olduğu kazılarla ağaçlarımızı katletmişti.Savcılığa şikayette bulunduk.
1.5 yıl sonra o mahkemeyide kazandık. Karşılığında o ağaçları yeniden dikmek istediklerini de söylediler ama su veremeyeceklerini ifade ettiler.‘O zaman ben size bir yer göstereyim’ dedim.‘Yeni biten Emlak Konut Anadolu Lisemizin 11 dönüm bahçesi var.Sizin bu ağaçların karşılığında yapmanız gereken bu 11 dönümü ağaçlandırmak olacaktır.’ dedim Belediyemiz de bodur bitkiler konusunda, çalı bitkileri konusunda ve işçilik konusunda yardımcı oldu.Biz emlakzedeler için yeri geldi yeşil alanlarımız için mücadele verdik.Bu yerel seçimde de hem istediklerimizi, hem istemediklerimizi duyurmak istiyoruz.Aldanmak istemiyoruz artık. Büyükçekmece gönüllüleri bu coğrafyada 11 ay esen poyraz rüzgarlarına Türkiye’nin ikinci oksijen koridoruna yönümüzü döneceğiz.
Dünya’nın üçüncü sırada olan deniz sporlarına uygun Mimarsinan koyunda çocuklarımız optimistlerimizi yüzdürsünler diyoruz.Gençlerimiz sörf yapsınlar buralarda biz Alaçatı’dan daha önde gelen coğrafyası olan bir bölgeyiz. Dünya’da 6 tane bulunan en verimli kaynakları Büyükçekmece’dedir.Ve bizim ülkemizdedir bu günümüzün seyir teraslarında dostluk kahvelerimizi içmek istiyoruz.Ödül almışEmlakzedelerin, emlak bankası evlerinde oturanların bundan böyle balkonlarında camlarında denizin üstünden güneşin doğuşunu seyretmelerini istiyoruz.Kent kültürünü bize yaşatacak oluşumlara yüzümüzü dönmek istiyoruz.Geleceğimiz için insanlarımız, gençlerimiz, çocuklarımız için bunları arzu ediyoruz.Hatta çiçeğimiz, böceğimiz, sokak hayvanlarımız için güzel şeyler istiyoruz.Geçmişte söylendiği gibi “Gelin dostlar bir olalım işi kolay kılalım Büyükçekmece’yi geleceğe taşıyalım diyorum” ifadelerini kullandı.
Seher İlhan’ın konuşmasının ardından söz alan Platform sözcüsü Erol Tetik’te platform üyelerinden destek istediği konuşmasında, ‘Biz burada 39 ilçe içerisinde herkesin beğeneceği bir belediyenin varolmasını yaratma,yürütme ve marka yapma olayını hayata geçirmek için bir yerel çalışma içerisindeyiz. Türkiye’de böyle çalışma yapan bir iliz biz. Biz ne istiyoruz isteklerimizin bazılarını şöyle sıralayabilirim; biz sosyal tesisler istiyoruz,biz emekliler için ucuz yeme içme yerleri istiyoruz, biz kimsesizler için aş evleri istiyoruz,biz hastalar için özel ilgili bakım yerleri oluşmasını istiyoruz,biz hizmetlerin halkımıza kolay ulaşabileceği sağlık hizmetleri istiyoruz,biz kadın sığınma evleri istiyoruz,biz engelli vatandaşlara sahip çıkma yapılaşmalarda fiziki şartların uygunluğunu ön plana çıkarılmasını istiyoruz,biz hava kirliliğiyle mücadele istiyoruz.Hava kirliliği maalesef gündemimizin en ön sıralarında oturmaktadır.Hava kirliliği çok önemli.Zaman zaman bazı firmaların cimriliğinden dolayı bu kanserojen havayı soluyoruz.Bunun ön plana çıkarılmasını istiyoruz.Biz yeşil alanlara ve denizimize sahip çıkmak istiyoruz,biz sokak çocuklarına sahip çıkmak istiyoruz ve onları cemiyete katmak istiyoruz,biz depremi yaşamadan yeni önlemleri hayata geçirmek istiyoruz.
Çünkü deprem çağımızın en korkulu rüyası bunu unutmamamız lazım ve ilgililerin yakasına yapışarak burada ki kentsel dönüşümü v e bazı eksiklikleri depremle ilgili teknolojik gelişmeleride bölgemizde hayata geçirilmesini istiyoruz, biz trafik keşmekeşine ‘dur’ diyebilmek, kaldırım ve yolların haksız işgaline çözüm üretmek istiyoruz. Gördüğünüz gibi tatil günleri bölgemizde yaşayan değerli halkımızın bölgemiz içerisinde herhangi bir yerde gitmesi zor oluyor ve kaldırımlarda yürümemiz son derece sıkıntılı.Bu kaldırımlarda yürüyememeninde sıkıntısının yok edilmesini istiyoruz.Herkesin bir düzen ve disiplin içinde olması en büyük arzumuz.Okul önlerinin güvenliğini sağlayıp, yavrularımızın güvenle gözümüz arkada kalmadan eğitimlerini yapmalarını istiyoruz.
Okullarda okul önlerinde bir stres var.Bu Türkiye gündeminde de var, bizim gündemimizde de öncelikli streslerden birtanesidir.Biz bu stresin ortadan kalkmasını istiyoruz.O küçücük yavrularımızın okullara huzurve güven içinde gidip gelmelerini öncelikle istiyoruz.Biz başıboş sokak hayvanlarına barınacak yerler yapmak istiyoruz.Büyükçekmece’de maalesef başı boş sokak hayvanları o kadar çoğunlukta ki, her sokak başında veya her sokak içerisinde bazı insanlarımıza korku salıyor.Bu sokak hayvanlarını imha etmek kesinlikle istemiyoruz.Bu insanlığa yakışmayan bir şey.Onlara birkaç lokma bir şey yedirtmek, o hayvanları güven altına almak istiyoruz ama bu bir disiplinle olur. Biz Pazar yerlerinin denetimini arttırıp, halkımıza hijyen sağlayıp, öncelikli hale getirmek istiyoruz.Bu gönüllüler platformunun istediği en büyük şeylerden biri.Biz bu konuda özellikle ev hanımlarından çok şikayet alıyoruz. Ev hanımları diyorlar ki; Pazar yerlerinde etiketler barkotlar olmuyor.Bununda denetlenmesi gerekiyor.
Hanımların özel isteği olarak listemizde sıralamaya aldık. Biz ulaşım sıkıntısının giderilmesini deniz dahil bütün her şeyin ulaşımda hesaba katılmasını istiyoruz. Biz bir yarım adayız Allah’ın verdiği Türkiye’deki en güzel, nadir köşelerden biriyiz biz burada.Maalesef deniz ulaşımımız yok.Bir ara deniz ulaşımını yaşadık fakat şu an da bunu yaşamamız mümkün değil.Öncelikle bizim deniz ulaşımında yarım ada olduğumuz için buna bir temel olarak ihtiyacımız var.Biz kültürel hizmetlere ağırlık verilmesini bölgenin heryerine tiyatro ve sinema yapılmasını istiyoruz.
Büyükçekmece’de bir tane tiyatromuz var onun dışında hiç bir şey yok.Biz medeni insanların yaşadığı yaşam alanlarında kültürel etkinliklerinde olması lazım. Büyükçekmece 300 bin nüfusu olan bir yer bu 300 bin kişi için bir tane tiyatro salonu yeterli değil. Bölgemizde baktığımız zaman bir tane sinema yok.Bir tane insanın yaşayabileceği sosyal tesis yok.Biz bunları istiyoruz. İnsanın insan gibi yaşaması için temel gerekli bir sürü hizmeti istiyoruz.Bizim bu isteklerimiz sadece yazabildiklerimiz.O kadar çok isteklerimiz var ki, o kadar çok projelerimiz var ki, o projelerimiz klasörler dolusu.Biz bu projelerin hayata geçirilmesi için ortaya çıkmış bir platformuz.Bu platform ancak söz sahibi olduğumuz zaman hayata geçer.Bunun söz sahibi olması içinde sizler gibi değerli konuklarımın büyük desteğine ihtiyacımız var.Bizim gönüllülerimiz her gün bir çığ gibi büyüyor.Fakat biz sizler gibi değerli konuklarla bu çığı da daha büyük çağlayanlara dönüştürmek istiyoruz.Lütfen desteğinizi ve gönülbirliğinizi bizden esirgemeyin.’ Dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.