Hasan Hınıslı CHP Arnavutköy'ün konuğuydu

Hasan Hınıslı CHP Arnavutköy'ün konuğuydu
CHP Arnavutköy ilçe Gençlik örgütünün düzenlediği “Gezi ve Gençlik” isimli panele Panelist olarak; Okan Üniversitesi Radyo Televizyon Programcılığı Danışma kurulu üyesi, İYGAD Genel Sekreteri ve CHP Parti Okulu Eğitmeni, gazetemiz yazarı Hasan Hınıslı ile


CHP Arnavutköy ilçe Gençlik örgütünün düzenlediği “Gezi ve Gençlik” isimli panele Panelist olarak; Okan Üniversitesi Radyo Televizyon Programcılığı Danışma kurulu üyesi, İYGAD Genel Sekreteri ve CHP Parti Okulu Eğitmeni, Gazetemiz yazarı Hasan Hınıslı ile Parti Okulu Eğitmeni Barikat 1919 yazarı Haliye Donmuş katıldılar.

“Geziye yolculuğun 24 Ocak kararlarıyla başladığını, 12 Eylül faşist darbesinin bu yolun zorunlu duraklarından biri olduğunun altını çizen Hınıslı; Bu süreç halkın sindirilme, edilgenleştirilme, kabullendirilme, kısacası korkutulma sürecidir. Yıllarca korkutularak yönetilen halk bir kıvılcım bekliyordu, bu kıvılcımda 27 Mayıs 2013 de Gezi parkına giren dozerler ile atıldı. Ve nihayetinde hepimizin bildiği bir gezi parkı direnişi süreci yaşadık” Dedi.

Panelistlerin gezi parkı direnişiyle ilgili yaptıkları söyleşide satır başları ise; 27 Mayıs 2013 tarihinde iş makinelerinin parka girmesinin ardından bu haberin Sosyal meydanında etkisiyle kısa sürede yayılması sonucunda bazı aktivistlerin parka gidip çalışmaları durdurmaya çalışmasına polis orantısız müdahalede bulunmuştur. Bu müdahaleler ve Erdoğan’ın inşaatın yapımında ısrarcı açıklamaları ile protestolar hükümet karşıtı gösterilere dönüşmüş ve başta İzmir Ankara bazı büyükşehirler olmak üzere Türkiye'nin diğer illerine de yayılmıştır.  

1 Haziran tarihinde polis Taksim meydanından çekilmiştir ve protestocular Gezi parkında bir kamp kurmuşlardır. Kampta gönüllülerin çalıştığı kütüphane, revir, mutfak gibi tesisler kurulmuştur. 15 Haziran akşamındaki polis müdahalesi sonrasında ise Gezi kampı dağıtılmıştır.

Bu olaydan sonra göstericiler tüm Türkiye çapındaki parklarda forumlar düzenlemeye başlamışlardır.

Ana akım medyanın gösterileri görmezden gelmesi, örneğin CNN Türk haber kanalının gösterilerin yoğun olduğu sırada penguenlerle ilgili belgesel yayınlaması karikatürler ve çeşitli şekillerde tepkilere neden olmuştur ve penguen de gösterilerde kullanılan sembollerden biri haline gelmiştir.

İstatistik bilgiler veren Haliye Donmuş ise; İçişleri Bakanlığı'nın 23 Haziran'da yaptığı açıklamaya göre Bayburt ve Bingöl hariç 79 ilde düzenlenen eylemlere toplam 2,5 milyon kişi katılmış, bundan daha fazla kişi de sosyal ağlar üstünden destek vermiştir.

İçişleri Bakanlığına göre Olaylar sonucunda 6 sivil ve 1 komiser hayatını kaybetmiş, 8163 kişi ise yaralanmıştır.

Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) yaptığı açıklamaya göre 12 Haziran itibari ile olaylar esnasında tazyikli su, kısa mesafeli biber gazı atışları ve plastik kurşunlardan dolayı 7.478 kişi yaralanmıştır. Ayrıca 91 kafa travmasına uğrayan 10 gözünü kaybeden ve 1 de dalağı alınan vak'a mevcuttur.

Yoğun biber gazı atılan bölgede kalp krizi nedeni ile ölen bir kişinin ölüm sebebi hakkında inceleme devam etmektedir. TTB, Taksim Gezi Parkı’ndaki ve Ankara’da Mülkiyeliler Birliği’nde kurulan revirlere tedavi yapıldığı sırada polis tarafından gaz bombası ile müdahale edildiğini de bildirmiştir.

 3 Haziran günü, Mehmet Ayvalıtaş göstericilerin otoyol kapatma eylemi yaptığı sırada bir aracın ezmesi sonucu, aldığı ağır darbeler sonucu hayatını kaybeden Abdullah Cömert'in Jandarma fezlekesinde yakın mesafeden gaz bombası ile vurulduğu iddia edilmiştir.

Ankara'da silahla kafasından vurularak öldürülen Ethem Sarısülük'ün katil zanlısı olan polis tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır.

6 Haziran 2013'te göstericilere müdahale sırasında köprüden düşerek ağır yaralanan komiser Mustafa Sarı hayatını kaybetmiştir.

Olayların olduğu günlerde 7 polis intihar etmiş, bu polislerin olayların etkisiyle intihar ettiği iddiası Emniyet Müdürlüğünce yalanlanmıştır.

Eskişehir’de öğrenci olan 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz, 2 Haziran 2013’de uğradığı saldırı sonucu beyin kanaması geçirmiş ve 10 Temmuz 2013 günü öğle saatlerinde hayatını kaybetmiştir.

15 günde 150.000 adet gaz bombası atıldığı, 3.000 ton su sıkıldığı, OC Gas, CS Gas ve CR Gas olmak üzere 3 çeşit gaz sıkıldığı, göz gibi hassas organlarda kalıcı hasarlar verebilen FN-303 adlı silahtan göstericileri boyamak için ‘bizmut’ içeren kapsüller atıldığı medyada yer aldı.

Polisin müdahaleleri sırasında protestolara katılmayan vatandaşlara saldırılması, biber gazı tüfeklerinin insanları yaralamak veya öldürmek üzere çok yoğun bir şekilde hedef gözetirelerek kullanılması, bu silahları kapalı mekanlara ya da konutlara atması, çeşitli dükkanlara ve evlere mahkeme kararı olmadan zorla girmesi medya organlarında yer almıştır.

Ayrıca birçok ilde polis ile birlikte hareket ederek göstericilere çivili sopalar ile saldıran siviller ortaya çıkmış, daha sonra bu kişilerden bir kısmının sivil polis olduğu dair haberler çıkmıştır. Bu kişilerin polis ile birlikte yakaladıkları kişilere işkence yaptıkları iddiaları medyada yer almıştır. Polisin müdahaleler sırasında kask numaralarını çeşitli yöntemler ile kapattığı gözlemlenmiş, bu durum polislerin müdahale öncesinde yasaları çiğneme niyetinde oldukları şeklinde değerlendirilmiştir.

Abdullah Cömert; 22 yaşında gencecik bir fidandı. CHP gençlik kolları üyesiydi. Antakya direnişinde kimliği belirsiz kişinin ateş etmesi sonucu hayata gözlerini yumdu. 31 mayıs 2013 tarihinde tüm Türkiye’de büyük ses getiren ve aylarca süren gezi parkı protestosunda hayatını orantısız güç kullanımı sonrası yitiren
Abdullah Cömert, Antakya’da kimliği belirsiz kişilerce katledildiğinde 22 yaşındaydı ve ebediyen o yaşta kalacak.

Ethem Sarısülük; kendisi bir emekçiydi. Ankara’da polisin rastgele sıktığı kurşunlardan birinin kendisine isabet etmesi ile hayatını yitirdi. elbette hafızalarımızda ve kalbimizde yaşamaya devam edecek. faili belli. cinayetini işleyen kişinin cezalandırılması beklenirken, arkasına saklananlar muhtemelen onu ödüllendirir.

Mehmet Ayvalıtaş;
o hep genç kalacak, ebediyen. istanbul'un ümraniye 1 mayıs mahallesinde yapılan yürüyüşte otoban yolunu kesen göstericilerin içine dalan bir cip tarafından öldürüldü. faili hala meçhul.

Mustafa Sarı; Gezi direnişinde görevdeyken hayatını kaybeden bir polis memuru. Adana’da gösteriler sırasında eylemcileri takip esnasında bir köprüden düşerek ağır yaralanan sarı, daha sonra yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştır.

İrfan Tuna; bir emekçi. Ankara Kızılay’da çalıştığı dershanenin sürekli biber gazına maruz kalması sonucu rahatsızlanan Tuna, kalp krizi geçirerek vefat eden Ankaralı bir temizlik işçisi. biber gazının kullanıldığı tüm noktalarda kalp-damar yetmezliği ve astım gibi daha nice hastalıkları taşıyan kişileri tehdit eden bir gaz yüzünden hayatını yitirmiştir.

Ali İsmail Korkmaz; bu çocuk asla ölmeyecek. burada onun nasıl öldürüldüğüne dair bir şeyler özetlemeye çalıştıkça cümleler ifade edişte hep noksan kaldı. Eskişehir’de 4-5 yaratığın bir araya gelip sopalarla katlettiği bir fidan. öldü mü? hayır, ancak onu ve diğerlerini unuttursak ölecekler.


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.