Okulda zorla namaz iddiası
Yayınlanma:
Alevi baba 12 yaşındaki kızına zorla namaz kılmanın öğretilmek istendiğini iddia etti.Bağcılar Arif Nihat Asya İlköğretim Okulu'nda eğitim gören 6.sınıf öğrencisi Ayçe İdil Gökmen'in babası Rıza Gökmen, alevi olmalarına rağmen kızına zorla 'namaz kılmanın
Gökmen, 12 yaşındaki kızı ve avukatıyla birlikte Hacı Bektaş'ı Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Genel Merkezi'nde basına çıklaması yaptı. Gökmen'in iddiasına göre kızı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Tuğba A.'nın kendilerine zorla namaz kılmayı öğretmek istediğini söyledi. Öğretmenin namaz öğrenmeyen öğrencileri yıl sonunda geçirmeyeceği şeklinde tehdit ettiğini öne süren baba Rıza Gökmen, okula giderek Müdür Mesut Önay ile görüştüğünü söyledi. Okulda çocuğuna namaz kılması konusunda baskı yapıldığını iddia eden baba Rıza Gökmen, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na şikayette bulunduğunu ifade etti. Okul Müdürü Mesut Önay'ın kendisine, "Sizde Alevi olduğunuzu daha önce söyleseydiniz" dediğini belirten Gökmen, çocuğunu kesinlikle din dersine göndermeyeceğini belirtti.
"AVUKAT TUTUP ŞİKAYETTE BULUNDUM"
Gökmen, "Okula giderek okul müdürüne durumu anlattım. Müdür, ‘Hocamız bir yanlış yapmıştır ya da sizin çocuğunuz yalan söylüyordur’ dedi . Benim çocuğumun kesinlikle yalan söylemez . Müdür beni öğretmenle görüştürmek istedi. Görüşmedim. Avukat tutup şikayette bulundum. Aynı sınıfta 15’e yakın Alevi çocuk var. Aileler korkudan, çocuğum deşifre olur, ayrımcılığa tutulur diye şikayetçi olmuyorlar. Başörtüsü konusunda ağlayıp sızlayıp onlara iki günde karar çıkaran Tayyip Erdoğan, bizim çocuklarımız şu derslere maruz kalıyor. Abdest almak, namaz kılmak, burnunu yere sürtmek gibi. Biz bu ülkede zulüm yaşıyoruz" dedi.
"ÇOCUĞUMU DİN DERSİNE GÖNDERMEYECEĞİM"
Aynı okuldaki anasınıfı öğretmenlerinin velilere mektup gönderdiğini belirten ve elindeki mektup fotokopisini basın mensuplarını gösteren baba Rıza Gökmen,"Mektupta namaz ve diğer şeylerin uygulamalı gösterilmesi isteniyor. Okulda yapılamıyormuş. Ben bu yazıyı bir aileden zorla aldım. Çocuğa dedimki sana cips alacağım dua okusana. Cips verdim dua okudu. Bu bir zulüm değil mi? Bizim gibi ezilen bir halk var mı? Özellikle kendi insanımızdan ‘yapma, çocuğun başını yakarsın, kendi başını yakarsın’ bunun gibi uyarılar aldım. Hatta bizden olan aracı insanlar çıktı. Alevi olan insanlar, ‘ya işte çok iyi bir ailedir yapma’ diye. Mahkeme kararı olsa da olmazsa da çocuğumu din dersine göndermeyeceğim. Alevi vatandaşlarda aynı tepkiyigöstermeli. Ben çocuğumu göndermeyeceğim. Mehmet Ali Erbil gibi adamlar gidip cemevinde özür diledi kurtuldu ama biz kesinlikle özür kabul etmiyoruz. Çocuklarımızı din dersine göndermek istemiyoruz. AİHM’nin bir çok kararı vardır. Biz niye namaz kılalım" şeklinde konuştu.
"BUNLAR İÇİN ÇALIŞTAYA DA GEREK YOK"
Aynı okulda 4. sınıfta okuyan bir oğlu daha olduğunu anlatan Gökmen, "Onu da din dersine sokmayacağım. Mahkeme kararlarını da beklemeyeceğim. Tayyip Erdoğan’ın çalıştaylarına da gerek yok. Bunlar için çalıştaya da gerek yok. Biz hiç bir şey istemiyoruz. Din dersine de çocuklarımızı yollamayacağız. Oğlum şu an 4. sınıfa gidiyor. Okul da zaten ‘ahım şahım’ öğretmen yok. Hepsi kafa tokuşturan insanlar.Size gösterdiğim anaokulu öğrencilerine gönderdikleri mektuptan en az 100 Alevi öğrencide de var. Ama korkuyorlar. Bana bu davadan vazgeçin diyenler var. Bir yerlerde politika yapan insanlar. Bizim çocuklarımız asimile ediliyor" şeklinde konuştu.
"AİHM VE DANIŞTAY KARARLARI BASKI YAPILMAMASINI SÖYLÜYOR"
Bu arada basın toplantısına getirilen 6.sınıf öğrencisi Ayçe İdil Gökmen, habercilerin, "Öğretmen size ne dedi?" sorusu üzerine "Hoca bize dediki namaz hareketlerini yapın. Yoksa sene sonuna kadar geçirmem"dedi.
Aileden sonra konuşan avukat Naciye Demir, namazın zaten müfredatta olduğunu belirterek,"Bizim çocukluğumuzdan itibaren namaz hareketleri var zaten. Öğretmenler de o yönde eğitim veriyor. Sadece sunni İslam inancıyla ilgili bilgiler vermeye çalışıyorlar. Müfredat da ona göre. Alevilikle, diğer dinlerle ilgili kısa kısa bilgiler veriliyor. AİHM ve Danıştay kararları baskı yapılmamasını söylüyor. Suç duyurusunda bulunduk. Hem savcılığa hem de milli eğitim müdürlüğüne dilekçemizi verdik" şeklinde konuştu.
"BU OLAY BİZİM SUSKUNLUĞUMUZDAKİ SON NOKTADIR"
Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Hacı Bektaş’ı Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Basın Yayın Koordinatörü Ayhan Arslan, "Gençlerimiz hala bu tarz zorbalıklarla karşı karşıya kalıyorsa, bunu da haktan hukuktan bihaber eğitim görevlileri sanki kendilerine verilmiş bir hakmış gibi kullanıyorsa, yetkililer de bu olayın karşısında sessiz kalacaklarsa bizden de hoşgörülü olmamızı beklemesinler. Artık gerici zihniyetlerin bu şekilde hareket etmesini kabul edecek durumda değiliz. Neden gençlerimize sunni islam inancı aşılamaya çalışıyorsunuz? Bizleri nereye götürmeye çalışıyorsunuz? Geçmişe yeniden dönelim mi istiyorsunuz?İstediğiniz bu ise, şunun da bilincinde olun ki bizlerde o kadar hoşgörülü olmayacağız. Artık hiç bir Alevi halkına ve gencine zulümle ve zorbalıkla müdahale etmenize izin vermeyeceğiz. Bizlerde artık sizlere karşı sesimizi çıkaracak, tavrımızı ve tepkimizi dile getireceğiz. Bu olay bizim suskunluğumuzdaki son noktadır"dedi.
ÖĞRENCİLERE GÖNDERİLDİĞİ ÖNE SÜRÜLEN MEKTUP
Rıza Gökmen'in anasınıfı öğrencilerinin ailelerine gönderildiğini iddia ettiği mektupta, “Değerli anne ve babalar, sizin için olduğu kadar bizim için de çok değerli olan öğrencilerimizin eğitimlerini bilişsel, zihinsel, sosyal, psikolojik, kişilik gelişimleri açısından eksiksiz ve tam olmalarını istiyoruz. Bu nedenle çocuklarımızın okulda yeterli seviyede alamadığını düşündüğümüz birkaç konuda ev ortamında, anne baba aracılığıyla giderilmesi gerekmektedir. Özellikle okulda aktarılma olanağı kısıtlı olan dini tercihler doğrultusunda dinin vecibelerinin çocuklarınıza aktarmanız, evde aile ile mümkün olabilir. (Dua, abdest, namaz, ayin vb.) Model olarak birkaç kez uygulatarak öğretilebilir" deniliyor.
Mektupta ayrıca tuvalet sonrası temizlik, eşya ve kıyafetlerin temizliği ile düzeni, okul araç gereklerinin düzenli kullanılması, ödevlerini yapmaları konusunda özenli olmalarının öğretilmesi gibi konular da isteniyor. Öğrencilerin cezalandırılarak değil güzel sözlerle teşvik edilmesi isteniyor
"AVUKAT TUTUP ŞİKAYETTE BULUNDUM"
Gökmen, "Okula giderek okul müdürüne durumu anlattım. Müdür, ‘Hocamız bir yanlış yapmıştır ya da sizin çocuğunuz yalan söylüyordur’ dedi . Benim çocuğumun kesinlikle yalan söylemez . Müdür beni öğretmenle görüştürmek istedi. Görüşmedim. Avukat tutup şikayette bulundum. Aynı sınıfta 15’e yakın Alevi çocuk var. Aileler korkudan, çocuğum deşifre olur, ayrımcılığa tutulur diye şikayetçi olmuyorlar. Başörtüsü konusunda ağlayıp sızlayıp onlara iki günde karar çıkaran Tayyip Erdoğan, bizim çocuklarımız şu derslere maruz kalıyor. Abdest almak, namaz kılmak, burnunu yere sürtmek gibi. Biz bu ülkede zulüm yaşıyoruz" dedi.
"ÇOCUĞUMU DİN DERSİNE GÖNDERMEYECEĞİM"
Aynı okuldaki anasınıfı öğretmenlerinin velilere mektup gönderdiğini belirten ve elindeki mektup fotokopisini basın mensuplarını gösteren baba Rıza Gökmen,"Mektupta namaz ve diğer şeylerin uygulamalı gösterilmesi isteniyor. Okulda yapılamıyormuş. Ben bu yazıyı bir aileden zorla aldım. Çocuğa dedimki sana cips alacağım dua okusana. Cips verdim dua okudu. Bu bir zulüm değil mi? Bizim gibi ezilen bir halk var mı? Özellikle kendi insanımızdan ‘yapma, çocuğun başını yakarsın, kendi başını yakarsın’ bunun gibi uyarılar aldım. Hatta bizden olan aracı insanlar çıktı. Alevi olan insanlar, ‘ya işte çok iyi bir ailedir yapma’ diye. Mahkeme kararı olsa da olmazsa da çocuğumu din dersine göndermeyeceğim. Alevi vatandaşlarda aynı tepkiyigöstermeli. Ben çocuğumu göndermeyeceğim. Mehmet Ali Erbil gibi adamlar gidip cemevinde özür diledi kurtuldu ama biz kesinlikle özür kabul etmiyoruz. Çocuklarımızı din dersine göndermek istemiyoruz. AİHM’nin bir çok kararı vardır. Biz niye namaz kılalım" şeklinde konuştu.
"BUNLAR İÇİN ÇALIŞTAYA DA GEREK YOK"
Aynı okulda 4. sınıfta okuyan bir oğlu daha olduğunu anlatan Gökmen, "Onu da din dersine sokmayacağım. Mahkeme kararlarını da beklemeyeceğim. Tayyip Erdoğan’ın çalıştaylarına da gerek yok. Bunlar için çalıştaya da gerek yok. Biz hiç bir şey istemiyoruz. Din dersine de çocuklarımızı yollamayacağız. Oğlum şu an 4. sınıfa gidiyor. Okul da zaten ‘ahım şahım’ öğretmen yok. Hepsi kafa tokuşturan insanlar.Size gösterdiğim anaokulu öğrencilerine gönderdikleri mektuptan en az 100 Alevi öğrencide de var. Ama korkuyorlar. Bana bu davadan vazgeçin diyenler var. Bir yerlerde politika yapan insanlar. Bizim çocuklarımız asimile ediliyor" şeklinde konuştu.
"AİHM VE DANIŞTAY KARARLARI BASKI YAPILMAMASINI SÖYLÜYOR"
Bu arada basın toplantısına getirilen 6.sınıf öğrencisi Ayçe İdil Gökmen, habercilerin, "Öğretmen size ne dedi?" sorusu üzerine "Hoca bize dediki namaz hareketlerini yapın. Yoksa sene sonuna kadar geçirmem"dedi.
Aileden sonra konuşan avukat Naciye Demir, namazın zaten müfredatta olduğunu belirterek,"Bizim çocukluğumuzdan itibaren namaz hareketleri var zaten. Öğretmenler de o yönde eğitim veriyor. Sadece sunni İslam inancıyla ilgili bilgiler vermeye çalışıyorlar. Müfredat da ona göre. Alevilikle, diğer dinlerle ilgili kısa kısa bilgiler veriliyor. AİHM ve Danıştay kararları baskı yapılmamasını söylüyor. Suç duyurusunda bulunduk. Hem savcılığa hem de milli eğitim müdürlüğüne dilekçemizi verdik" şeklinde konuştu.
"BU OLAY BİZİM SUSKUNLUĞUMUZDAKİ SON NOKTADIR"
Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Hacı Bektaş’ı Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Basın Yayın Koordinatörü Ayhan Arslan, "Gençlerimiz hala bu tarz zorbalıklarla karşı karşıya kalıyorsa, bunu da haktan hukuktan bihaber eğitim görevlileri sanki kendilerine verilmiş bir hakmış gibi kullanıyorsa, yetkililer de bu olayın karşısında sessiz kalacaklarsa bizden de hoşgörülü olmamızı beklemesinler. Artık gerici zihniyetlerin bu şekilde hareket etmesini kabul edecek durumda değiliz. Neden gençlerimize sunni islam inancı aşılamaya çalışıyorsunuz? Bizleri nereye götürmeye çalışıyorsunuz? Geçmişe yeniden dönelim mi istiyorsunuz?İstediğiniz bu ise, şunun da bilincinde olun ki bizlerde o kadar hoşgörülü olmayacağız. Artık hiç bir Alevi halkına ve gencine zulümle ve zorbalıkla müdahale etmenize izin vermeyeceğiz. Bizlerde artık sizlere karşı sesimizi çıkaracak, tavrımızı ve tepkimizi dile getireceğiz. Bu olay bizim suskunluğumuzdaki son noktadır"dedi.
ÖĞRENCİLERE GÖNDERİLDİĞİ ÖNE SÜRÜLEN MEKTUP
Rıza Gökmen'in anasınıfı öğrencilerinin ailelerine gönderildiğini iddia ettiği mektupta, “Değerli anne ve babalar, sizin için olduğu kadar bizim için de çok değerli olan öğrencilerimizin eğitimlerini bilişsel, zihinsel, sosyal, psikolojik, kişilik gelişimleri açısından eksiksiz ve tam olmalarını istiyoruz. Bu nedenle çocuklarımızın okulda yeterli seviyede alamadığını düşündüğümüz birkaç konuda ev ortamında, anne baba aracılığıyla giderilmesi gerekmektedir. Özellikle okulda aktarılma olanağı kısıtlı olan dini tercihler doğrultusunda dinin vecibelerinin çocuklarınıza aktarmanız, evde aile ile mümkün olabilir. (Dua, abdest, namaz, ayin vb.) Model olarak birkaç kez uygulatarak öğretilebilir" deniliyor.
Mektupta ayrıca tuvalet sonrası temizlik, eşya ve kıyafetlerin temizliği ile düzeni, okul araç gereklerinin düzenli kullanılması, ödevlerini yapmaları konusunda özenli olmalarının öğretilmesi gibi konular da isteniyor. Öğrencilerin cezalandırılarak değil güzel sözlerle teşvik edilmesi isteniyor
Yaşam
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.