Sokak hayvanlarına 2 milyon lira
Bakan Eroğlu, şunları söyledi:
''Vilayetlere hayvanların aşılanması, onların kısırlaştırılması için para gerekiyor, bu kapsamda bakanlık olarak buralara yaklaşık 2 milyon lira gönderdik. Şu anda bütün belediyeler müracaat ediyor. Biz de onlara ormana zarar vermeyecek uygun alanlarda yer tahsis ediyoruz. Tabi bunu şu şartla yapıyoruz, orada gerçekten ciddi bir bakım yapacak, hayvanlar öyle bir kenara atılmayacak. Neticede onlar da canlı, onlara da sahip çıkmamız lazım. Kaldı ki bütün canlılara titizlik göstermek, onlara bakmak, bizim kültürümüzün, ananelerimizin temel unsurlarından birisi.
Dedelerimiz anlatırdı, bir katil çölde giderken bir kuyunun başında susuzluktan kıvranan bir köpek görüyor. Ayakkabısıyla kuyudan su çıkararak ona verdiği zaman Cenab-ı Allah onun merhametinden dolayı günahlarını affediyor. Bu sene hayvanların korunması, hayvan barınakları, onların aşılanması, kısırlaştırılması için çok büyük bir bütçe ayırdık. Destek veriyoruz. İllere hayvan sayısına göre gerekli ödenekleri de gönderdik.''
Gerekli çalışmaları yapmayanlar olursa zaman içinde cezalandıracaklarını anlatan Eroğlu, ''Ama maksadımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Onlara buyurun yer hazır diyoruz. 'Kısırlaştırmak için para yok' diyorlardı para da gönderiyoruz'' dedi.
''Köpeği olan sahip çıksın"
İnsanlara zarar veren hayvanlarla ilgili de gerekli işlemleri yaptıklarını belirten Veysel Eroğlu, ''Mesela geçenlerde bir vatandaş Pitbullunu parka getiriyor... Bazı vahşi köpekler hakikaten çok zararlı. Ölen insanlar var. Hiç unutmuyorum, bir tarihte İstanbul'da arkadaşlarının yanında duran bir çocuğu korkutmak için üzerine köpek salmışlar o da geri kaçarken kafasının üstüne düştü ve hayatını kaybetti. Ölenler, yaralılar var, çocuklar var. Bunlar son derece dikkat çekici unsurlar. Bunlara asla müsaade etmiyoruz. Dolayısıyla köpeği olan sahip çıksın'' diye konuştu. Eroğlu, sahipsiz hayvanlarla ilgili belediyelere destek verdiklerini yineleyerek, onlara sahip çıkacaklarını söyledi.
Yaban hayatıyla ilgili sorumluluğun da Çevre ve Orman İl Müdürlüklerinde olduğunu ifade eden Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, yaban hayatının geyiklerden vaşaklara, kurtlardan kekliklere, kuş türlerine, bitkilere kadar tüm canlıları korumak durumunda olduklarını dile getirdi.
Bakan Eroğlu, bütün canlıları sevmek gerektiğini, her şeyin temelinde sevgi olduğunu belirterek, ''hayvan sever derneklere'' de bu konudaki hassasiyetleri için teşekkür etti.
''Hayvan sevgisini aşılamak daha etkili"
Hayvanlara yönelik suçların kabahatler kanunu yerine ceza kanununda yer almasına yönelik talepler olduğunu anımsatan Eroğlu, bu konuda cezalandırmak yerine hayvan sevgisini aşılamayı daha uygun bulduklarını ifade etti. Mevcut mevzuatın çok eksik olmadığını belirten Veysel Eroğlu, ''Bazen mevzuat çok iyi oluyor ama yeterince denetlemediğiniz zaman etkili olmuyor. Dolayısıyla şu anda yeteri kadar denetliyoruz ama mevzuatta eksiklik görürsek, Meclis tatile girecek, muhtemelen önümüzdeki dönemde seçimlerden sonra ihtiyaç olursa tabii ki her zaman (bu konudaki yasa) çıkabilir'' diye konuştu.
Kendisinin 2 yavru kangalı olduğunu, yolda karşılaştıkları canlıların da bakımıyla ilgilendiklerini anlatan Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, şunları söyledi:
''Bazen karşılaşıyoruz, yaralı kediler alıyoruz, tedavisini sağlıyoruz. Görevimiz ne kadar hayvan varsa bakanlık olarak bakmak. Kış aylarında yaban hayvanlarına yem veriyoruz. Çevre ve Orman İl Müdürlüklerine para gönderiyoruz. Onlar tabiatın parçası, onları korumamız lazım. Geçenlerde bir kaç vaşak öldürüldü. Çok üzüldüm. Onları korumamız lazım. Maalesef hayvanlara eziyet edenler, öldürenler var. Bunları mutlaka cezalandırmamız lazım. Hayvanlara çok önem veriyoruz. Geçenlerde köpeklerin dövüşünü sayın Başbakan görmüş ve çok üzülmüş. 'Bunlara ceza vermek gerekir' dedi. Biz de daha titiz davranıyoruz.''
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.