İşte MHP Esenyurt Belediye Başkan Adayı Halit Özer’in Kanal 7/24 ekranlarında Mehmet Mert’e verdiği cevaplar;
1962 yılında Yozgat Yerköy’de doğdum. İlk, orta ve lise tahsilimi Yozgat’ta yaptım. İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik bölümünü bitirdim. Yani elektrik mühendisiyim. EsenyurtAkçaburgaz mahallesinde elektrik mühendisliği firmam var.
Yozgat Yerköy’lüyüm dolayısıyla hep siyasetin içerisindeyiz. Yozgatlılar genelde ülkücüdür. Vatanına milletine bağlı, milliyetçi insanlardır. Bunun etkisiyle siyasi mayanız oluyor. Bunun dışında Üniversiteden sonra Gaziosmanpaşa yönetim kurulu üyeliği, il yönetim kurulu üyeliği, il başkan yardımcılığı, 2. Bölge başkanlığı yaptım. 1997 Akçaburgaz mahallesinde iş yeri açtım.
İşlerim nedeniyle parti içerisinde çok fazla aktif görev alamıyordum. 2 yıl önce Esenyurt ilçe başkanımız özel sebepleri nedeniyle görevini bırakmış. İl yönetiminde de sevdiğimiz abilerimiz gelin Esenyurt’u toparlayın dediler.
Tabi bizde yok diyemedik. İl başkan yardımcılığı yapmış biri olarak, ilçe başkanlığı yaptım. Bizde ihtiyaç olan her yerde görev alınır. Gerekirse mahalle başkanı dahi olunur. Esenyurt’a çok güzel bir aday bulalım istedik. Çalışmalarını, araştırmalarını yaptık. İl başkanımıza iyi bir aday bulacağımızı söyledik. Bulamazsak kendimiz aday oluruz dedik. Bu da bize nasip oldu.
Peki nasıl bir adaylık çalışması yapmayı düşünüyorsunuz? Ekibiniz, alt yapınız, projeleriniz var mı? Esenyurt seçmenine neler vaat edeceksiniz?
Ben 2 yıldır Esenyurt’ta ilçe başkanlığı yapıyorum. Ekibimiz de var, projelerimiz de var. Esenyurt’un problemlerini de biliyoruz. Öncelikle Türk toplumuna kabul ettirilen yanlış bir sistematikten bahsetmek istiyorum. Bu tabi sadece Esenyurt ile alakalı değil.
Türk toplumunda ‘Kim gelirse gelsin hırsızlık yapmadan belediye yönetmek mümkün değil’ şeklinde bir algı var. Bu algı doğru mu? Bu zamana kadar yapılan uygulamalara bakarsanız doğru. Neden? Belediyelere gerçekten çok büyük yetkiler verilmiş. Ve bu yetkiler çerçevesinde halk denetimi ve hukuki denetimden yoksun bir belediyecilik anlayışı var. Yani mührü eline alan herkes, her istediğini yapabilir hale gelmiş. Bu da toplumda bir korku imparatorluğu kurmuş. Belediye ile kimse zıtlaşmak istemez, eleştirmek istemez, ters düşmek istemez.
Hal böyle olunca, hırsızlık yapmadan belediyecilik yapılmayacağı algısıyla, belediyecilik yapmak isteyen insanlar da bu meşrepten insanlar olmak zorunda bırakılmış. Hepsi için söylemek doğru değil tabi. Bunun tabi Esenyurt’a, Türkiye’ye faydası yok. Böyle bir belediyecilik anlayışıyla, nasıl belediyecilik yapacaksınız. Biz öncelikle bu algıyı ortadan kaldırmak istiyoruz. Ve diyoruz ki; hırsızlık yaparak belediyecilik yapılmıyor, yapılanları görüyoruz. Dolayısıyla şeffaf, temiz, dürüst, kontrol edilebilen, hukuk çerçevesinde, halkın katıldığı ve denetlediği belediyecilik olması lazım.
Bunu korumanız lazım. Bunu korumadığınız aman Esenyurt’taki ve Türkiye’deki bütün problemleri sürekli konuşacağız. İstanbul’daki belediyecilik hizmetten uzak, ranta dayalı bir anlayışta. Biz geldiğimiz günden bu güne Esenyurt’tabelediyenin yanlışlarını, geçmişten gelen yanlışları, şuandaki yanlışları ve geleceğe taşıyacağı yanlışları sürekli gündeme taşıyoruz. Burada söylediğimiz şeylerin zemini oluyor, halk nezdinde gerçekliği oluyor.
Bir şey daha var İstanbul ve Esenyurt’ta; Özellikle belediye seçimlerinde oy simsarları, toplum mühendisleri, oy ağaları veya hırsızlık yapmadan belediyecilik yapılmayacağına vatandaşları inandıran insanlar seçimleri de dizayn ediyorlar. Siyasi partilerimiz içerisinde dürüst, namuslu, bu işi dört dörtlük yapabilecek insanlarımız var. Ama hırsızlık yapmadan belediyecilik yapılamaz argümanı o temiz insanları da sistemin dışına itiyor. Dolayısıyla onlar da köşelerine çekiliyor. Hukuk ta maalesef işlemiyor. Hal böyle olunca problemler yumak yumak büyüyüp gidiyor.
Hukuk işlemiyor derken, hukuk adamlarının önüne dosya mı gitmiyor? Dosya gidiyor da işlem mi görmüyor?Bir takım kurumlar hakkında dedikodular oluyor, suçlamalar oluyor. Ama biz basın mensupları olarak belgelere ulaşma konusunda sorun yaşıyoruz. Belgesiz bilgilerde benim çok fazla ilgimi çekmiyor. Herkese iftira atılabilir. Son günlerde de belgeler hava da uçuşuyor. Buna rağmen bile inkar edenler var. Sizde de ‘Hukuk görevini yapmıyor’ derken, hangi noktada sorun yaşıyorsunuz?
Biz parti olarak hiçbir zaman belden aşağıya ne eleştirdik ne de dedikodu ürettik. Ben ilçe başkanı olduğumda bir çok konuda mevcut belediyeyi veya geçmişteki başka belediyecilerin problemlerini sürekli halkımıza anlatmaya çalıştım. Esenyurt belediyesiyle ilgili iki tane dava açtım. Bunlardan birisi derelere hafriyat dökülmesiyle ilgili, diğeri ise Beylikdüzü mevkiinde kat yüksekliği fazla olan inşaatlarla ilgili davalar.
Sadece kat yüksekliğiyle ilgili değil, inşaatların denetimsizliğiyle ilgili, hafriyat alanı olduğu için zeminin sağlamlığıyla ilgili ve Esenyurt’ta hukuksuz yapılan bir çok iş ile ilgili başvuruda bulunduk. Ancak içişleri bakanlığı tarafından abuk subuk sebeplerle mahkemeniz reddediliyor. Eğer dava süreci başlasaydı o kişilerin usulsüz iş yapacağı kesinlikle ortaya çıkacaktı. Ama Allah’ın işi işte bugün istifa eden içişleri bakanımız o davayı reddetmişti. İnşallah o davayı yeni içişleri bakanımıza yeniden göndereceğiz.
Esenyurt geçtiğimiz yıl imar problemleriyle ilgili ülke gündemine oturdu. Belediyelerde siyaset yapan yüz kişiyi tanıyorsam 90 tanesi kendi imarıyla, planıyla alakalı siyasete eğilim gösteriyor. Bu tür problemlerin yaşanmaması noktasında MHP’nin bir projesi var mı? Bununla beraber belediye meclis toplantılarını takip ediyor musunuz? Mecliste alınan kararlarla alakalı görüş belirtebiliyor musunuz? Bir yaptırım uygulayabiliyor musunuz?
Biliyorsunuz Esenyurt’ta AKP’nin, CHP’nin ve BDP’nin meclis üyeleri var. Dolayısıyla Esenyurt’ta yaşanan imar probleminde bizim hiçbir dahilimiz yok. 30 bin tane konut mağduru, 150 bin tane de proje mağduru var.
Esenyurt bakir bir alandı. İstanbul’a büyük göçler olduğundan kaynaklı bu bakir alanlar birden bire imara açıldı. Bu imara açılmasıyla da korkunç bir rant haline geldi. Eskiden on lira olan arsalar yüz lira, ikiyüz lira, beiyüz liraya kadar çıktı. Esenyurt belediyesindeki arkadaşlarla bazen konuşuyoruz. Esenyurt’a değer kattıklarını söylüyorlar. Ama bir yere talep artarsa fiyatlarda artar. Yani belediyenin orasını güzelleştirmesiyle talep artmadı. Bakir bir alandı, ilçe oldu. Belediyenin alt yapıları falan da fiyat artışları olur.
Ama Esenyurt’ta böyle bir çalışma olmadı. Esenyurt çok hızlı büyüdü ama alt yapısı bu büyümeye paralel olmadı. İmar problemi neden oldu? Esenyurt belediyesinde bir hukuksuzluk had safhada. Belediye meclisinden bire beş, emsal, on emsal, yirmi emsal planlar geçti.
Normalde büyükşehirde onandıktan sonra inşaatlar başlar. Ama Esenyurt’ta onanmadan başladı kabaları bitti, satmaya başladılar. Tabi inşaat izni verilmiş plan olmadığı için gelip denetleyemediler de. Çünkü kendine göre inşaat izni verilmiş bir plan yoktu ortada. Bizim inşaatçılarımız ilçe belediyesinden aldıkları olurla, inşaatları yapmaya başladılar. İlçe belediyesi de al sana beş kat, al sana on kat diye kafalarına göre imar dağıttılar.
Meclis toplantılarının bazılarına katıldıklarımız oldu. Biliyorsunuz meclis yapıları demokratik, bilgiye, belgeye dayalı şeyler değil. İçlerinde gerçekten bu işlerle ilgilenenler var. Bir çoğu da biraz önce söylediğim gibi ‘hırsızlık yapılmadan belediyecilik yapılmaz’ düşüncesiyle hareket ediyorlar. Tabi iyilerini tenzi ediyorum. Ama meclisin düzgün bir yapısı yok. Olsaydı bu problemler yapılmazdı.
Belediyecilikte geçmişin problemlerini çözeceksiniz ve geleceğe problem taşımayacaksınız. Maalesef meclis iyi çalışsaydı, mevcut belediye iyi yönetseydi bu problemler yaşanmazdı. Halkı dolandıran müteahhitlere belediye ne yapabilir diye soran olursa; en azından halkı bilgilendirebilirdi. Hukuk buna bir cevaz vermiyorsa belediye halkı bilinçlendirebilirdi. Halkı uyandırabilirdi.
Belediyecilik ya da hizmet sadece imar üzerine yapılmıyor. Fakat Esenyurt gibi yeni şehirleşmiş kentlerde sorunlar yaşanıyor. Anladığım kadarıyla siz de önümüzdeki adaylık sürecinde kendi projelerinizin yanında mevcut yönetimin hatalarını da vatandaşlara anlatacaksınız. Meclis üyeniz yok Esenyurt’ta 2009 seçimlerinde MHP nasıl bir sonuç aldı? İstanbul ortalamasının altında mı kaldınız?
Esenyurt belediyesinde meclis üyemiz yok. 2009 seçimlerinde 4. Parti olduk Esenyurt’ta. İstanbul ortalamasının biraz altında kaldık. Ama bunlar bir gösterge değil. Bizim tabanımızı kaydırmak için aman oyunuz boşa gitmesin dedin. Oyunuz doluya gitti de ne oldu? Biz kazanmadık birileri kazandı.
2009 yerel seçimlerindeki adayınız kimdi?
Ahmet Karasoy’du ama şuan aktif olamıyor. Şuan benzin istasyonu yola gidiyor kendisinin. Onu kurtarmaya çalışıyor. Siyasetin bir de bu yönü var işte. Aman ben bulaşmayayım deniyor.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin örnek göstereceği bir belediyesi var mı?
Bizde belediyecilik bir sisteme bağlı. Partimizin yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı sayın SadirDurmaz beybüyük bir ekiple çalıştılar. Tüm Türkiye’deki belediyelerin çalışmalarını incelediler. Üretken belediyecilik diye bir kitapçığımız çıktı. Yani bu bizim rehberimiz.
Esenyurt’un problemlerinin çözümlerinin de üretken belediyecilikte olduğunu gördüm. Bizim tabii ki başarılı belediye başkanlarımız var. Karabük’ten tutun, Bartın, Isparta. Mesela Karabük Türkiye’nin en büyük yeşil alanına sahip bir belediye. Ekmeğin, suyun en ucuz üretildiği ve halka satıldığı bir belediye. Yani Türkiye’deki bütün belediyelerimiz kesinlikle hizmete dayalı olarak çalışıyorlar.
Esenyurt halkına ve tüm kardeşlerimize şunu söylüyorum; Bu düzenden beslenmeyen herkesin bize destek olmasını istiyorum. Kenara itilmiş, dürüst, bu konularda fikir sahibi olan hepsinin bizden başka partilerin kazandığında artık değişmeyeceğini görmelerini istiyorum. Çocuklarının geleceği için bize destek olmalarını istiyorum.