Bir göçmen köyü: Kestanelik

Bir göçmen köyü: Kestanelik
İstanbul'un taşra yüzünü anlatmak için başladığımız "İstanbul'un Köyleri" serimizde son durağımız olan Kestanelik köyü, Balkan Savaşları şehitlerine, eski Rum evlerine ve Türkiye'nin 55 vilayetinden insana ev sahipliği yapıyor.

Göz alabildiğine dümdüz ovalar, karşı yamaçlarda Balkan Harbi’nden şehit düşen askerlerin mezarları, yine karşı tepelerin eteklerinden düz ovaya doğru uzanan çamlıklar ve tüm bu tabiatın tam ortasında gelişmiş bir köy: Çatalca’nın Kestanelik Köyü.

Hemen yanı başındaki yüksekçe bir yerden izlediğimiz Kestanelik köyü, bir yanı ile ıhlamur, kestane ve çam ağaçlarından oluşan bir ormana, diğer yanı ile dümdüz ve verimli arazilerin olduğu bir alana bakıyor. 1924 yılındaki mübadeleye kadar Rum nüfusun yaşadığı köyde, mübadelenin ardından Selanik’ten getirilen insanlar yerleşmiş ve köyün şimdiki halini oluşturmuş. 1970’lere kadar çiftçilik ve hayvancılık ile uğraşılan köyde, bu tarihten sonra sanayileşme ile birlikte çiftçilik ve hayvancılık faaliyetleri de azalmış. Yıldız dağlarının güney doğu uzantısında bulunan Bağlar Tepesi’nin doğu yamacına kurulmuş olan köyün demografik yapısı yoğun göç olayları ile de değişmiş. Kendi ailesinin de Romanya’dan muhacir olarak bu köye geldiğini anlatan köyün muhtarı Mehmet Çakır, şu anda köyün 2 bin 500’e yaklaşan nüfusu ile Türkiye’nin 55 vilayetinden insanın yaşadığı bir yer olduğunu belirtiyor.  Kuş bakışı köyün manzarasını izlediğimiz esnada, “Şükürler olsun köyümüzde asayiş ile ilgili hiçbir problem yaşamıyoruz” diyen Çakır, aynı esnada 20 yıla varan muhtarlık süresi boyunca yaşadığı tecrübeleri de bizimle paylaşıyor.

“Kastanyak” idi “Kestanelik” oldu

Rumlar’ın yaşadığı dönemde “Kastanyak” olan köyün adı daha sonra Türk ve Müslüman nüfusun bu bölgeye yerleşmesi ile “Kestanelik” olmuş. Köyün çevresini saran yamaçları işaret ederken Balkan Savaşları’nın bu bölgede yapıldığını vurgulayan Çakır, tüm bölge boyunca şehitlerin yattığını ve tespit edilen bir bölgeye İBB'nin şehitlik yaptığını vurguluyor.

“Yediklerin organik olunca dostluklar da organik oluyor”

Tepelikten köye doğru inerken köylülerin içme suyu ihtiyacını karşılamak için kullandığı çeşmenin başında yaşlı-genç piknik yapan bir kalabalık gurubun olduğu yerde duruyoruz. Köylüler ile muhabbetimiz sırasında gözümüze ağaçlarına arasında yer alan arı kovanları ilişiyor. Muhtar Çakır ile birlikte kovanların olduğu yere doğru yol alıyoruz. Ormanlık alanın hemen eteklerinde yer alan kovanları biraz inceledikten sonra, kovanların sahibi ve köyde arıcılıkla uğraşan tek kişi olan Hüseyin Bayrak’ı ziyarete gidiyoruz.

Arıcılık mesleğini dedesinden ve babasından devraldığını söyleyen Bayrak, aynı zamanda yaşı ilerlemiş olan babası ile birlikte bu işe devam ediyor. Belki de sevdiği işi yapması nedeniyle söyleşimiz boyunca yüzündeki tebessümü eksik etmeyen Bayrak, sabah erkenden sağdığı balları bizi ikram ederken dedelerinin ve babalarının bu köyde doğup büyüdüğünü aktarıyor. Bayrak, “Köyde yaşamanın en güzel yanı huzur, arkadaşlık ve dostluk. Yedikleriniz organik olduğu zaman, dostluklar da organik oluyor. Kapımın önünden bir komşum geçtiği zaman mutlaka selam verir bana” diyor ve ekliyor: “Şehirlerde aynı apartmanın içerisinde yaşayan insanlar yanında oturan komşusunu bile tanımıyor.”

Göçmen insanların köyü: Kestanelik

İsimsiz kahramanların şehitliği

Söyleşimizin ardından köy kahvehanesinde biraz soluklandıktan ve köy sakinleri ile çay içtikten sonra, muhtarın azalarından İlyas Durmuş ile şehitliğin bulunduğu bölgeye doğru yola çıkıyoruz. Köyün biraz dışında kalan şehitliğe doğru giderken, dikkatimizi yol kenarlarında bolca bulunan güne bakan ve mısır bahçeleri çekiyor. Kimi köylülerin hobi amacı ile kimilerinin ise geçim sağladıkları bu güzel bahçeler, köyün peyzajını güzelleştiren en önemli yerler. Bu bahçeleri geride bıraktıktan sonra köyün biraz dışında yüksekçe bir mevkiye ulaştığımızda önce bir Türk bayrağını, ardından da şehitliğin bulunduğu bölümü görüyoruz. Burada bulunan şehitlikte sadece tespit edilebilen mezarlıklar olduğunu aktaran Durmuş, göz alabildiğine uzanan bu toprakların tamamının şehitler ile dolu olduğunu aktarıyor. Tespit edilen mezar yerlerinin birçoğunda ise isim tespiti yapılamamış.

kestanelik çatalca

Şehitliği ziyaretimizin ardından ilgimizi yol boyunca konuşlandırılmış mevziler çekiyor. Aradan geçen uzun zamana karşın halen ayakta kalan bu mevzilerden bazıları sıcak havalardan bunalan hayvanlar için siper olmuş. Köy sokaklarının bekçileri köpekler, özellikle sıcak havalarda sık sık bu mevzilere kaçarak kendilerini güneşten korurlarmış. Bugün kullanım amacı değişse bile bu mevziler, hemen üst tarafında yer alan şehitlik ile birlikte köklü bir tarihin tanıklığını yapıyor. Şehitlik yolundan köye inen toprak yolda sağlı sollu konumlanan bu siperlerin arasından geçerken, Balkan Savaşları’nın sıcaklığını da aradan geçen uzun zamana rağmen hissedebiliyorsunuz.

göçmenlerin köyü: Kestanelik

Çocukların özgürce büyüdükleri bir köy

Şehitlik gezimizi tamamladıktan sonra tekrar köy meydanına geldik. Güneş ışıklarının daha yatay gelmeye başladığı bu saatlerde, köy sokaklarını çocukların oyun sesleri inletiyor. Şehir hayatında evlerine çekilen, bilgisayarlar ile kendilerine bir dünya kuran çocuklar, burada sokaklarda gönüllerince oynayabiliyor. Birçoğunun evinde internet bağlantısının bile olmadığını öğrendiğimiz bu çocuklar için hayat, burada çok doğal bir şekilde akıyor. Hayvanlar ve tabiat ile sıkı sıkıya bir bağ kurabilen bu çocukların hayatlarının, şehir de doğmuş ve büyümüş çocuklara göre çok daha canlı ve eğlenceli olduğunu gözlerinden anlayabiliyorsunuz. Söyleşimiz sırasında köyün bölgenin en popüler köylerinden olduğunu vurgulayan muhtar Çakır da köyün bütün sakinlerinin kardeşçe ve huzurlu bir şekilde yaşadıklarını aktarıyor. Son olarak köyün çok modern bir köy olduğunu da aktaran Çakır,  bu sebeple bütün İstanbulluların köylerini ziyaret etmeye çağırdıklarını söylüyor.

KAYNAK: http://www.istanbulajansi.com






HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.