Eğitim Güvenliği Nasıl Sağlanacak?

Aktif Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Osman Bahçe, Anadolu’nun pek çok yerinde güvenlik güçlerinin kendi güvenliklerini sağlamakta zorlandıkları bir dönemde okul, öğretmen ve öğrencilerin güvenliğinin nasıl sağlanacağını sordu.

Akif Eğitim-Sen Genel Başkanı Osman Bahçe, yeni eğitim yılının 2 Eylül’de başladığını 28 Eylül’de de öğrenim yılının başlaması dolayısıyla bir açıklama yaptı. Ülkemiz genelinde son dönemde artan terör olayları nedeniyle tehlikeli bir noktaya gelen okul, öğretmen ve öğrenci güvenliği konusunu gündeme getiren Genel Başkan Bahçe, yaptığı açıklamada şunları dile getirdi.

2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılı 2 Eylül itibariyle başladı. Bu sezonun tüm eğitim çalışanları ve öğrencilerimiz için hayırlı-uğurlu olmasını diliyoruz.

Öğretmenlerimizin mesleki çalışmaları için 2 Eylül2015 ve öğrencilerimizin de ilk ders için 28 Eylül 2015 tarihinde okullarda olacağını hesaba katarsak ülkemiz genelinde son günlerde artan terör olayları nedeniyle okul güvenliği konusunun çok daha önemli hale geldiğini söyleyebiliriz.

Bu bağlamda;

2014-2015 öğretim yılı verilerine göre

a. Yurt çapında 14 bin 497 köy okulu hizmet vermekte olup bu okullarda 55 bin 764 öğretmenimiz görev yaparken 827 bin 690 öğrenci eğitim almaktadır.

b. Kırsaldaki öğrencilerimizin eğitime erişimlerini kolaylaştırmak üzere uygulanan taşımalı eğitim kapsamında İlköğretimde 850 bin 405, ortaöğretimde 475 bin 594 olmak üzere toplam 1 milyon 325 bin 999 öğrenci günü birlik okullarına taşınmaktadır.

c. Köy okullarındaki lojman yetersizliği nedeniyle on binlerce öğretmenimiz kendi araçları veya köy minibüsleriyle il merkezlerinden ilçe ve köylere, ilçe merkezlerinden köylere olmak üzere her gün kilometrelerce yol gitmektedir.

d. Günlük ulaşımın mümkün olmadığı binlerce köyde, lojman imkanları da olmamasına rağmen on binlerce meslektaşımız zor koşullarda ve çoğu zaman tek öğretmen olarak ikamet etmek zorunda kalmaktadır.

e. Şehir merkezlerinde okullarına servis araçlarıyla ulaşan öğrencilerin sayısı da milyonları bulmaktadır.

Ülkemizde Temmuz ayından itibaren mel’un ve menfur terör olayları adeta hortlamış ve milletimizin yüreğine/ocağına ateş düşürmüştür.

(Devletimizin bekası ve milletimizin huzuru için hayatını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyoruz.)

On yıllardır dağlarda olduğunu bildiğimiz terör olayları son zamanlarda şehirlere indi ve kanlı terör saldırıları nedeniyle;

a. Karakollarımız saldırıya uğradı,

b. Onlarca kahraman asker ve polisimiz şehit düştü,

c. Okul-kurs vb. eğitim yuvaları yakıldı

d. Şehirlerimizde bombalar patladı

e. Yollara döşenen mayınlar/bombalar patladı

f. Yollar kesildi ve araçlar yakıldı,

g. Bazı kamu görevlileri alıkonuldu veya dağa kaldırıldı

Hal böyle iken okulların açıldığı şu günlerde yaklaşık bir milyon eğitim çalışanı ve milyonlarca öğrencimiz adına hükümet ve MEB yetkililerine soruyoruz:

1. Şehir merkezlerinde üniformalı ve silahlı güvenlik güçlerinin güvenliği tam olarak sağlanamamışken milyonlarca öğrenci ve yüz binlerce öğretmenin güvenliği nasıl sağlanacaktır?

2. Bir kısım yetkililer hükümetin barış sürecini uyguluyor göründüğü dönemde terör örgütünün yollara mayın-bomba döşediğini söylemiştir. Kırsalda öğretmen ve öğrencileri taşıyan araçları-servis araçlarını anılan tehlikelerden korumak üzere gerekli tedbirler alınmış mıdır?

3. Millet olarak terör örgütlerinin bir kısım kamu görevlilerini alıkoydukları-kaçırdıkları bilinen terör yöntemlerindendir. Özellikle köylerde görevli öğretmenlerimizin benzer saldırılara maruz kalmaması için kimler tarafından hangi önlemler alınmıştır?

4. Okulların kapalı olduğu dönemlerde yaşanan okul kundaklama hadiselerinin eğitim-öğretim sezonunda öğrenci ve öğretmenler okulda iken yaşanmaması için hangi çalışmalar yapılmıştır?  

5. Özellikle tek öğretmenli okullarda görevli meslektaşlarımızın güvenliği nasıl sağlanacaktır?

Neredeyse şehir merkezlerine kadar inen terör olaylarının can yaktığı ve milleti huzursuz ve tedirgin ettiği bir ortamda devlet ve hükümet yetkililerinin okul, öğretmen ve öğrencilerin güvenliği konusunda ciddi önlemler alması gerekmektedir.

Ülkemizin başına son otuz yılda musallat olan terör belası nedeniyle millet olarak 125 öğretmenimizi şehit verdik. Hepsini rahmetle anıyoruz.

Bizler millet olarak ve eğitim çalışanları olarak;

a. Yeni şehit haberleri almak istemiyoruz.

b. Meslektaşlarımızı mel’un teröre kurban vermek istemiyoruz.

c. İlgili kamuoyunun korkuya teslim olmasını istemiyoruz.

Son günlerde kamuoyunda bazı öğretmenlerin güvenlik endişesi nedeniyle okullarına gitmek istememesi, rapor alması, hatta formalite evliliklerle terör olaylarının olduğu illerden diğer illere atanmak istemesi dillendirilmektedir.

Bu durum terör olaylarının olduğu illerimizde zaten var olan öğretmen açığını büyütecek ve oradaki çocuklarımızın eğitime erişimdeki dezavantajlarını arttıracaktır.

Bu nedenle;

a. Her öğretmen ve öğrencimizin başına birer polis dikilemeyeceğine göre ülkede huzurun yeniden temini adına terörü son birkaç ayda hortlatan sebepler derhal ortadan kaldırılmalıdır.

b. Milletin acısına hürmet edilmeli, yeni acıların yaşanmaması için gerekli önlemler alınmalıdır.

c. Bakan, milletvekili ve diğer siyasetçilerin yakınlarından öğretmen olanları özel kararnamelerle merkezlere almak yerine onların da diğer meslektaşlarımız gibi atandıkları bölgelerde görev yapmaları sağlanmalıdır.

d. Yaşanmakta olan zor günlerin atlatılabilmesi için VIP Torpil iddialarında yer alan usulsüzlüklere son verilmeli, bir kısım resmi makamların bazı kişi ve kurumları hedef alan hukuksuzlukları sonlandırılmalıdır.

e. Valilikler tarafından tüm okulların güvenliğini sağlamaya yönelik özel önlemler alınmalıdır.

f. Terörü önlemenin en önemli yolu nitelikli eğitim sunmak olduğundan kamudaki israf sonlandırılmalı ve buradan sağlanacak dev bütçeyle mevcut öğretmen açığının tamamı için atama yapılmalıdır.

g. Okullara yeteri kadar güvenlik görevlisi tahsis edilmelidir.

h. Dezavantajlı bölgelerde ve zor koşullarda görev yapan personelin özlük hakları ek ödeme ve tazminatlarla iyileştirilmelidir.

i. Bazı devlet büyüklerinin kamuda görev alanların fillerin kavgasında ezilmesini mukadder gören anlayışları değişmeli ve millet olarak ortak mutluluğumuz için zemin hazırlanmalıdır.