Yarı Fiyatına Tıraş

 Mustafa Kemal Paşa Mahallesi'nin yanı sıra Esenyurt'ta şube açan Öztürk Karahan, yıllar önce Kars'tan İstanbul'a geldiğini çıraklık dahil 30 yıldan bu yana berberlik yaptığını, 9 yıl önce Avcılar'da işyerini açtığını söyledi.

İşyerinde Atatürk'ün vecizelerinin yer aldığı tabloları da asarak adeta 'Atatürk Köşesi' oluşturan Karahan, İstanbul'daki meslektaşlarının uyguladığı berberler odası tarifesinin çok altında tıraş ücreti aldıklarını söyledi. Öztürk, geçmişte asgari ücretin 700-800 TL olduğu bir başka ifade ile günde 20 TL alabilmek için bütün gün çalışırken, bir tıraş için yarım saatte 20 TL almayı vicdanının kabul etmediğini anlattı. Öztürk Karahan, son dönemde zorunlu olarak ufak bir zam yaptıklarını sakalı 4, saçı 6 TL'den kestiklerini, düşük fiyat için adeta 'savaş' verdiklerini belirterek, şöyle konuştu:

"Diğer dükkanlarda saç ve sakal traşı için 20 liranın altında alan yok. Ben bunu yaptığımda 'Fiyat tabelalarını kaldır, fiyatları yükselt' dediler. Derneğe bağlı olunca 'Fiyatlarımızı uygulayın' dediler. Kabul etmedim. Gittik bir şirket kurarak, ticaret odasına bağlandık. Kendi fiyat özgürlüğümüzü aldık. Şirket giderlerini; vergi, sigorta çalışanımız her şeyimiz ona göre arttı. 'Olsun, insanlar gelsin bir dua etsin, Allah razı olsun desin gitsin' dedik. Adam bir tıraştan bizden arttırdığı para ile gider evine bir tavuk alır iki gün yemeğini çıkarır."

Öztürk Karahan, şehit babası, gazi ve çocuklarına, yüzde 90 ve üzerinde engelli raporu olanlara, 80 yaşın üzerindekilere, şehit babası, gazi ve çocuklarına ücretsiz hizmet verdiklerini söyledi. Karahan, "Evinde yatalak, 80 yaşında ve üstünde dışarı çıkamayan insanlarımız var. Hiçbir ücret almadan Avcılar Belediyesi ile işbirliği yaparak bize gönderilenleri tıraş ediyoruz. Bunların sayısı 80-90 kadardır. Salı veya cuma günü evlere çıkıyoruz. Her engelli veya yaşlıya 2 haftada bir gidiyoruz" dedi.

Karahan, dükkanına ay-yıldızlı dekor yapmaya, Türk Bayrağı'nın yerlere atılmasını, yakılmasını görünce karar verdiğini belirterek,  düşündüğü dekoru yaptırmak için dekorasyon ürünleri yapan fabrikalarla bağlantı kurarak ilettiği halde bunun yapılmadığını belirten Öztürk Karahan, şöyle dedi:

"Onlardan olumsuz yanıt alınca bunları parça parça yaptırdım. Aynacıya gittim, aynaları kestirdim. Kapakçıya gittim, suntalarını kestirdim, taktırdım. Kendim uğraşarak yaptım hepsini. Türk bayrağını simgeleyen dekorum için bana 'Esnafsın; belli bir kesim örneğin Kürtler gelmez' dediler. Bunun üzerine 'Sevmeyen gelmesin' dedim. Ama gördüm ki, seven çok. Gelmeyen hiç yok denecek kadar az oldu. Ayağı kesilen olmadı. Demek ki herkes bu bayrağı seviyormuş. Ben bunu gördüm. Mahallemizde öyle bir bölücülük herhangi bir şey olmadığını gördüm. Tavana da ay-yıldız yaptıracağım. Türkiye'de tek olacak. İşyerimdeki dekoru görmek için yurt dışından gelenler, fotoğraf çekmeye gelenler bile oldu. Birçok ilden telefon açıp teşekkür edenler oldu. Yapmak isteyene yardımcı olurum." 





Haberler