Yılmaz Özdil ölüm tehdidi almış
Yakında Ak Saray’da Tayyip Erdoğan’la selfie yapacağız
- 17/25’ten önce yaptığımız röportajda; “AKP’yi kendi medyası götürecek” demiştiniz…
Bir bölümü gerçekleşti zaten onun. “Bugün çok sevdikleri gazetecileri, yarın kapının önüne koyacaklar” da demiştim. Hasan Cemal gibi, Cengiz Çandar gibi, Altan biraderler gibi yandaş gazetecilerin hepsini kapının önüne koydular. Nazlı Ilıcak’la ne kadar iyiydiler. Ilıcak’ı kovdular. Denk getirmişim demek ki. Mesela Tayyip Erdoğan’ın uçağına bakarsan, o dönemde uçakta bulunanların hepsini boş bavul gibi attılar. Çünkü Tayyip Erdoğan için gazeteci filan yoktur. Onun istediğini yazıyorsan gazetecisin, yazmıyorsan değilsin. Tayyip Erdoğan bütün eski sevdiklerinden şu anda nefret ediyor. Bütün nefret ettiklerini de şu anda seviyor. Yakında Bekir Coşkun, Emin Çölaşan, Uğur Dündar, Rahmi Turan ve beni topluca Ak Saray’a yemeğe davet edeceğini tahmin ediyorum!
- Baklavanızı alır gidersiniz artık!..
Tabii. Bekir abi, Uğur abi ve ben üçümüz selfie yapacağız Tayyip Erdoğan’la Ak Saray’da! Aslında bizi uçağına da bindirip gezdirsin biraz Tayyip Erdoğan. Hepimiz binsek o uçağa çok güzel olur yani.
EVİMİN ÖNÜNDE NÖBET TUTTULAR
- Kitapta okudum; SOMA savcısının hakkınızda verdiği takipsizlik kararının hayatınızın en anlamlı ödülü olduğunu yazmışsınız…
Meslek hayatımda 600’ün üzerinde ödül aldım. Ama bu kararı bütün samimiyetimle hayatımın en anlamlı ödülü olarak görüyorum. Hukukun guguk yapılması için bu ülkede AKP elinden geleni yapıyor.Yargıtay’dan, Anayasa Mahkemesi’nden HSYK’ya kadar herkes benden olsun ve benim istediğim gibi kararlar versin diye 13 senedir hukuku kendi nalıncı keseri haline getirmek için elinden geleni ardına koymadı bu iktidar. Buna rağmen hakikaten işini yapan, adaletli davranan hakimler ve savcılar sayesinde biz işimizi yapmaya devam ediyoruz. İşte bu kararı veren SOMA’daki savcı da bunlardan biri. Çünkü o dönemde gerçekten televizyonlarda da gazetelerde de olmamış bir şeyi olmuş gibi göstermek için çok çaba harcadılar. Dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan tarafından bizzat miting meydanlarında hedef gösterildim. Serserinin biri çıksın, işimi bitirsin diye her türlü iftirayı attılar. Buna rağmen bir savcı sayesinde başaramadılar.
- Sözlü saldırıların yanında, fiziki saldırılar da olmuş. Kitapta o da var…
Fiziki saldırıları göğüsledik. Ama yazmadığım ve bugüne kadar hiçbir yerde söylemediğim bir şeyi burada ilk defa söyleyeyim; Balyoz davasından içeride olup, o sırada çıkan albaylar ve yine içeride yatanların arkadaşları olan isimler, bana da hissettirmeden haftalarca benim evimin önünde nöbet tuttular! Nereye gittiysem, onlar da oraya gittiler. Ben de bunu çok sonra öğrendim.
- Tehditler için yargıya gittiniz mi?
Ben bunlarla ilgili bir dosya yaptım. O dönemde bu iftirayı atanların, bu linç kampanyasına katılanların tamamının yazılı ve görsel dosyasını biriktirdim. AKP iktidarı gittikten ve hukukun üstündeki bu gölge kalktıktan sonra başta Tayyip Erdoğan olmak üzere hepsini mahkemeye vereceğim. Kazandığım paranın tamamını da Atatürkçü Düşünce Derneği’ne bağışlayacağım.
- Neler hissettiniz peki?
Kitapta da yazdım; benimle aynı gazetede yazan köşe yazarlarının hiçbiri yaşadığım linç kampanyasıyla ilgili tek bir satır bile kaleme almadılar. Açıkçası çok bir şey de hissetmedim. Ama o dönemin Genel Yayın Yönetmeni’nin şu anda benim çalıştığım gazetede yazar olması beni gülümsetiyor.
“Sular kesildi, Erdoğan duşta sabunlu kaldı!..”
- Tayyip Erdoğan açısından önümüzdeki dönemde ne öngörüyorsunuz?
Tayyip Erdoğan bitti. Bunu çok açık söyleyebilirim. Tayyip Erdoğan şarkı söyleyerek, çok mutlu bir şekilde banyoda duş alan, kafasını şampuanlayan bir adamdı. Şak diye sular kesildi. Şu anda Tayyip Erdoğan şampuanlı bir şekilde duruyor. Kendisi hiçbir şey olmamış gibi davranıyor ama durumun bu olduğunu hepimiz görüyoruz.
- Bu süreç 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu iddialarıyla mı başladı?
17/25’i kapatabilmeleri asla mümkün değil. Türkiye bugüne kadar pek çok siyasetçi, başbakan, bakan gördü. Bir dönem sonra herkes evine gider, artık kimse onlarla uğraşmaz, hayatlarını sürdürmeye devam ederlerdi. Tayyip Erdoğan evine gidemeyeceğini görüyor. Bunu gördüğü için de o koltuktan kalkmamak için her şeyi yapacaktır.
TAMAMI SÖZCÜ GAZETESİ'NDE...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.