Etkisini gösteren güneş deri hastalıklarını artırdı
Yayınlanma:
Güncelleme:
Cildiye Uzmanı Dr. Fatma Menteş, güneşin yakıcı etkisini göstermeye başlamasıyla birlikte, alerjik deri hastalıklarının arttığını bildirdi.
Cildiye Uzmanı Dr. Fatma Menteş, güneşin yakıcı etkilerine karşı uyarılarda bulunarak, özellikle ‘atopik bünyeli’ kişilerde alerjik deri hastalıklarının arttığını söyledi. Atopinin, çevrede bulunan alerjenlerin vücutta alerji oluşturması için eğilimli olma durumu anlamına geldiğini kaydeden Menteş, anne ve babasında alerjik bir hastalık olan çocuklarda, alerjik hastalık gelişme riskinin yüksek olduğuna değindi.
Alerjenlerin bazen tüm vücutta, bazen de vücudun bir kısmında alerjik tepkilere neden olabileceğine dikkat çeken Dr. Menteş, "Bu tepkiler organa göre farklılıklar gösterir. Hafif alerjik egzama olabileceği gibi, yaşamı tehdit eden anafilaksi (şok) gibi durumlar da olabilir. Güneş alerjisi, güneş ışınlarının deride yol açtığı zararlı etkiler sonucu ortaya çıkar. En önemli özelliği, vücudun doğrudan güneş ışınlarına maruz kalan bölümlerinde deri döküntülerinin ortaya çıkmasıdır. Deri döküntüleri, halk arasında kurdeşen olarak bilinen ürtiker, güneş yanığı, deri alerjileri güneş ışınlarına bağlı reaksiyonlardır" dedi.
Dr. Menteş, bazı ilaçlar, parfüm, sabun, krem gibi bazı kimyasallar ya da bazı bitki yaprakları, otlar ve polenlerin güneş ışınları ile birleştiğinde ciltte kaşıntılı egzama benzeri görünüme yol açtığını da kaydederek şunları söyledi:
"Bunlar, vücudun güneş gören yerlerinde görülür. Özellikle güneş gören yüz, kol, ellerin üstü, boyun ve kulaklar, ense gibi bölgelerde değişik şiddetlerde kızarıklık, kabarıklık ve içi su dolu kabarcıklar şeklinde ortaya çıkabilir. Bazen güneş alerjileri başka hastalıkların, bağışıklık sistemi ile ilgili belirtileri olabilir. Bazı deri hastalıkları da güneşe maruz kalmakla daha da şiddetlenebilir. Sivilceler, rozase, seboreik egzama, uçuk gibi."
Cildin güneşten korunmasına yönelik bilgiler aktaran Dr. Menteş, şöyle devam etti:
"Güneş ışınlarının nispeten daha dik olarak geldiği 10.00- 16.00 saatleri arasında mümkün olduğunca güneşe çıkılmaması gerekiyor. Şapka, güneş gözlüğü kullanılması, açık renkli, uzun kollu kıyafetler giyilmesini tavsiye ediyoruz. Açıkta kalan bölgelere en az 30 faktör güneş koruyucu kremlerin uygulanması gerekli. Güneş koruyucu kremler, güneşe çıkmadan 30 dakika önce sürülmeli ve her 3 -4 saatte bir, ayrıca deniz, havuz ve banyodan sonra tekrarlanmalı. Polenler açısından da eve gelindiğinde duş alınmalı, bol su ile yüz yıkanmalıdır. Polen mevsiminde çamaşırlar kapalı ortamda kurutulmalı. Polenlerin yoğun olduğu saatlerde kapı, pencere kapatılmalı, çimenlerin biçildiği ortamlardan uzak durulmalı."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.