Hastalar mağdur
Yayınlanma:
Tıp fakültesi hastanelerinde çalışan ve muayenehanesi olan hekimlerin hasta bakmaları ve ameliyata girmesinin yasaklanması ile durma noktasına gelen sağlık hizmetleri en çok hastaları mağdur etti.
Üniversite hastanelerinde hizmetler durma noktasına geldi
Tıp fakültesi hastanelerinin özellikle genel cerrahi, onkoloji, kadın ve iç hastalıkları, nöroloji gibi bölümlerinde ameliyatlar ve muayeneler yarıdan fazla azaldı. Çapa, Cerrahpaşa ve Marmara Tıp fakültelerinde 500’ü aşkın, Türkiye genelinde ise sayıları binlerle ifade edilen öğretim üyeleri hasta bakamıyor, ameliyatlara giremiyor. Duruma isyan eden hastalar “Parası olana adalet gibi, parası olana özel hastane ve muayene kapısı sonuna kadar açık. Paran yoksa ölüme terk ediliyorsun”, tıp fakültesi öğrencileri ise “Eğitimlerimiz aksıyor; uygulamadan uzak, yalnızca teorik eğitim alıyoruz”diye yakındılar.
AKP hükümetinin, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yetkisine dayandırarak 26 Ağustos’ta çıkardığı Tamgün Yasası’nın ardından, üniversite hastanelerinde muayenehanesi olan öğretim üyelerine mesai saati sonrasında özel çalışma haklarına dokunmayan ancak bulundukları hastanelerde mesai saatleri içinde, hasta bakma ve ameliyat yapamaması üniversite hastanelerini çıkmaza soktu.
Çapa ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi hastanelerinde 1000’e yakın öğretim üyesinin bulunduğu, bunların 500’e yakınının muayenehanesi olduğu için KHK sonrasında üniversitede hasta bakamaz ve ameliyat yapamaz olduğu belirtildi.
Çapa Tıp Fakültesi’nde 50’ye yakın öğretim üyesinin olduğu cerrahi kliniğinde hekimlerin yüzde 50’sinin, iç hastalıkları kliniğinde yüzde 30’unun, ortopedi kliniğinde ise yüzde 80-90’ının ameliyatlara giremediği ve hasta bakamadığı vurgulandı.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde ise 30 öğretim üyesinin ücretli izne ayrıldığı, 10’a yakın öğretim üyesinin ise emekliliğini istediği kaydedildi.
Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, üniversitelerdeki sorunların devam ettiğini, tıp fakültesi hastanelerinde kalan akademisyenlerin birçoğunun sözleşmeli statüyü beklediğini ancak bunun da çok sayıda belirsizliği içerdiğini söyledi. Aktan, “Sözleşmeli personel ile ilgili düzenleme olursa hekim ya üniversiteyi ya da özeli tercih etmek zorunda kalacak. Özelde çalışan akademisyen haftanın belli günleri hastaneye gelerek hasta bakabilecek ve ameliyat yapabilecek. Ancak sözleşmeli hekimlerin finansmanı, kaç kişinin sözleşmeli olacağı, neye göre sözleşmeli alınacağı gibi çok sayıda belirsizlik var” dedi.
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören ise “İyi nitelikli tıp hizmetini yıkıma götüren, karanlık bir süreç bizleri bekliyor” diye konuştu.
Çapa Tıp Fakültesi’nde ismini vermek istemeyen bir personel de Tamgün Yasası’nı desteklediğini, muayenehanesi olan bazı hekimlerin önceleri bunu suiistimal ettiğini savunarak, “Çapa’da ameliyatlar yarı yarıya azaldı. Birçok profesör de KHK nedeniyle ameliyat yapamadığı için hastalar kendini asistanlara ya da uzman doktora emanet etmekten kaçınıyor” dedi.
Tıp fakültesi hastanelerinin özellikle genel cerrahi, onkoloji, kadın ve iç hastalıkları, nöroloji gibi bölümlerinde ameliyatlar ve muayeneler yarıdan fazla azaldı. Çapa, Cerrahpaşa ve Marmara Tıp fakültelerinde 500’ü aşkın, Türkiye genelinde ise sayıları binlerle ifade edilen öğretim üyeleri hasta bakamıyor, ameliyatlara giremiyor. Duruma isyan eden hastalar “Parası olana adalet gibi, parası olana özel hastane ve muayene kapısı sonuna kadar açık. Paran yoksa ölüme terk ediliyorsun”, tıp fakültesi öğrencileri ise “Eğitimlerimiz aksıyor; uygulamadan uzak, yalnızca teorik eğitim alıyoruz”diye yakındılar.
AKP hükümetinin, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yetkisine dayandırarak 26 Ağustos’ta çıkardığı Tamgün Yasası’nın ardından, üniversite hastanelerinde muayenehanesi olan öğretim üyelerine mesai saati sonrasında özel çalışma haklarına dokunmayan ancak bulundukları hastanelerde mesai saatleri içinde, hasta bakma ve ameliyat yapamaması üniversite hastanelerini çıkmaza soktu.
Çapa ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi hastanelerinde 1000’e yakın öğretim üyesinin bulunduğu, bunların 500’e yakınının muayenehanesi olduğu için KHK sonrasında üniversitede hasta bakamaz ve ameliyat yapamaz olduğu belirtildi.
Çapa Tıp Fakültesi’nde 50’ye yakın öğretim üyesinin olduğu cerrahi kliniğinde hekimlerin yüzde 50’sinin, iç hastalıkları kliniğinde yüzde 30’unun, ortopedi kliniğinde ise yüzde 80-90’ının ameliyatlara giremediği ve hasta bakamadığı vurgulandı.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde ise 30 öğretim üyesinin ücretli izne ayrıldığı, 10’a yakın öğretim üyesinin ise emekliliğini istediği kaydedildi.
Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, üniversitelerdeki sorunların devam ettiğini, tıp fakültesi hastanelerinde kalan akademisyenlerin birçoğunun sözleşmeli statüyü beklediğini ancak bunun da çok sayıda belirsizliği içerdiğini söyledi. Aktan, “Sözleşmeli personel ile ilgili düzenleme olursa hekim ya üniversiteyi ya da özeli tercih etmek zorunda kalacak. Özelde çalışan akademisyen haftanın belli günleri hastaneye gelerek hasta bakabilecek ve ameliyat yapabilecek. Ancak sözleşmeli hekimlerin finansmanı, kaç kişinin sözleşmeli olacağı, neye göre sözleşmeli alınacağı gibi çok sayıda belirsizlik var” dedi.
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören ise “İyi nitelikli tıp hizmetini yıkıma götüren, karanlık bir süreç bizleri bekliyor” diye konuştu.
Çapa Tıp Fakültesi’nde ismini vermek istemeyen bir personel de Tamgün Yasası’nı desteklediğini, muayenehanesi olan bazı hekimlerin önceleri bunu suiistimal ettiğini savunarak, “Çapa’da ameliyatlar yarı yarıya azaldı. Birçok profesör de KHK nedeniyle ameliyat yapamadığı için hastalar kendini asistanlara ya da uzman doktora emanet etmekten kaçınıyor” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.