Sürekli yorgun mu hissediyorsunuz
Çevremizde biz de dahil pek çok insandan yorgunluk şikayetleri duyarız. Üstelik koca gün bir şey yapmadan oturduğumuz halde... Yorgun gelmişizdir dünyaya yorgun gideceğizdir. Durum böyle olunca doktorların kapısını aşındırmamız kaçınılmaz olur. Peki nedir bu sürekli yorgun olma ya da yorgun hissetme hali?
Beykoz Devlet hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Suat Acar, neden yorgun hissettiğimizi, ne yapmamız gerektiğini anlattı. İşte uluslar arası kronik yorgunluk derneğine üye ilk doktor olan Acar’ın anlattıkları:
Tanım; enfeksiyon hastalıklarından sonra vücutta bağışıklık sisteminin bozulması, psikolojik olaylara zemin hazırlar ve insanlar, dinmeyen yorgunluk ile beraber, yaşamsal eylemlerinde gerileme yaşamaya başlar. Yorgunluk 6 haftadan fazla sürüyorsa, sebebi, ne olursa olsun araştırmak gerekiyor.
Kronik yorgunluk sendromu, adı üstünde, hastaların sürekli kendini yorgun hissetmesi demektir. Hastalığın sebepleri araştırıldığında öne çıkan en önemli faktörler; Bağışıklık sisteminde doğumsal defekt-zayıflık. Bağışıklık sisteminde özellikle antiviral savunma olayında zayıflık olması halinde kişide enfeksiyona meyil oluşmaktadır. Enfeksiyonların vücutta yaptığı en önemli etki de yorgunluk olup bunun uzaması, yatkın kişilerde psikosomatik yakınmaların oluşmasına zemin hazırlar.
Ayrıca psikolojik faktörler de hastalığı tetikler. İçe dönük ve milliyetçi bir yapısı olanlar, kötü bir çocukluk geçirenler, doğal afetlere maruz kalanlar ile enfeksiyonlara yatkın olan insanlarda Kronik Yorgunluk Sendromu daha kolaylıkla gelişir ve depresyon faktörü olması halinde hastalığın gidişi daha kötü olmaktadır.
Yapılan çalışmalarında çok net veriler elde edilememiş olması, hastalığın psikosomatik kökenli olduğu savını desteklemektedir. Ülkemizde bu konuda ilk yapılan çalışma bize ait olup, biz bu çalışmamızda Kronik Yorgunluk Sendromu teşhisi koyduğumuz hastaların yüzde 79’unda depresyon olduğunu tespit ettik. Maalesef depresyon olması halinde hastalığın iyileşmesi çok daha zorlaşmaktadır. O nedenle hastalığın birinci basamak tedavisinde antidepresan ilaçlar yaygın bir şekilde denenmektedir.
Örnek Bir hasta;
Bunları yazarken, aklıma “Metro Palas” adlı TV dizisinde temsil edilen, yoğun çalışan kadın profili geldi. Bir avukatlık bürosunda çalışan, 30’lu yaşlarında, bakımlı, entellektüel kapasitesi mükemmel, yaşam standardı yüksek ama mesleki sorumluluğu had safhada olan bir avukatı ele alalım. Kadınlarda, iyi olmanın en önemli şartı iyi görünmek olduğundan; avukatımızın bu konu için erkek meslektaşlarından ekstra efor sarf etmesi gerekecek. Daha erken uyanıp aynanın karşısına geçmek, kuaföre sık sık uğramak, formunu korumak için spor salonlarında egzersiz yapmak bunlardan bir kaçı.
Kitap, yasa, belge okuyacak ayrıca bilgisayar başında vakit de geçirecek. Araba başında, istemese de trafikte vakit harcayacak. Yarınki duruşmasına hazırlanmak için daha az uyuyacak. Sonuçta; kendine daha az vakit ayıracak… O bakımlı, çekici, zeki ve başarılı kadının önünde, doğanın hazırladığı tuzak bir gün kapısını çalar. Omzunda bir yük varmış gibi uyanacak bir gün;”Geç saate kadar kitap okumamalıyım” diye bir gerekçeye bağlayacak
Günün değişik saatlerinde baş ağrıları yaşayacak, yine önemsenmeyecek bir durum olarak algılayacak. Sohbet ettiği bir arkadaşının, bazı cümlelerini kaçıracak, “Hay aksi dünkü duruşmada halen aklım” diye savuşturacak. Egzersiz salonunda, eskisine oranla daha erken yorgunluk belirtileri başladığında; “Bu günlerde yemeklerime dikkat etmiyorum” diye yorumlayacak.
Bilgisayarın veya direksiyonun başında durdukça, sırtından başlayıp kollarına yayılan ağrıları olduğunda; “Bu günlerde çok yoğun tempoda çalışmanın sonucu” şeklinde algılayacak. Herkeste değişik oranlarda yukarıdaki bulguları görebiliriz ancak öyle bir faktör devreye giriyor ki; oku yaydan fırlatıyor ve dinmeyen ağrılarla, yorgunluk-bitkinlikle o kadını baş başa bırakıyor.
O faktör ne olabilir;
• Yaşadığı bir ilişkinin aniden ve tek yönlü bitmesi
• İşte başarısızlık, kovulma
• Ani felaketler (deprem, trafik kazası v.s)
• Terfi veya tam tersi tenzil-i makam.
• Sorunlarla baş etmek konusunda, kendine güvende zayıflık hissetmek; Çoğu kere, iş yoğunluğu, insanın biyolojik dengesini bozar. Bu da beyinde mutluluk hormonun azalmasına, doğal direncin azalmasına sebep olmaktadır.
SONUÇ;
İş stresi, iş yoğunluğu, trafik, vatandaşlık görevleri, kadınlık statüsü, aile statüsü ve karmaşık ruh yapısı; her biri bu örnekteki avukatımızın biyolojik tahammülünü zorlar. İpin inceldiği bir yerde, her şey kötüye doğru gitmeye başlar. Fırtınada geminin dümenine hakim olarak gemiyi kıyıya sağ-salim çıkartıp çıkartmamak avukatımızın iç dinamiklerine, yaşamsal ve ruhsal gücüne bağlı. Ok yaydan çıkınca ne oluyor; Depresyon, anksiyete gibi strese bağlı problemler, ağrılar, uyku bozukluğu, iştah problemleri…Hepsi iç içe geçince bir bedende, ruhsal ve biyolojik yapıyı alt üst etmeye kadirdir.
Hangi şikayetleri olanlar doktora Başvurmalı:
Hastalık, sakatlayıcı hastalıklar grubunda değerlendirilir.
• Dinlendiği halde kendini sürekli yorgun hissedenler
• Yaşamının bir döneminde depresyon atağı yaşayan, ancak vücudunda yaygın ağrı ve sürekli bitkinlik yaşayanlar
• Sabah yataktan uyanmakta güçlük çekenler ve/veya yataktan uykusuna doymamış olarak kalkanlar
• Unutkanlık, dikkat eksikliği olanlar
• Migren-Barsak tembelliği gibi psikolojik kökenli rahatsızlığı olup, yukarıdakilerden herhangi birini yaşayanlar
• Ümitsizlik, kötümserlik duyguları ile baş edemeyen, kendini değersiz görme eğiliminde olanlar
• İştah problemi yaşayanlar (Eskisine göre daha çok yemek veya daha az yemek şeklinde)
Tedavi;
• Anti-depresan ilaçlar
• Bağışıklık Sistemini güçlendirici ilaçlar =İmmunoterapi; Ko-enzim Q 10 gibi.
• Element ve vitamin desteği (Suplement tedavi); magnezyum, selenyum, B-12 vitamini ve antioksidan E vitamini gibi
• Esansiyel Yağ asitleri; Balıkta daha çok bulunan Omega-3 ve Omega-6 formundan zengin besin rejimi.
• Egzersiz; Günlük yapılabilen, aerobik egzersizlerle başlanması önerilir. Açık havada yürümek, yüzmek, bisiklet sürmek gibi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.