1919 VE 2019 !

 1918'den 1919'a girildiği yıl Mustafa Kemal bir Osmanlı subayıdır. Osmanlı İmparatorluğu'ndan kalan çok az topraklarımız da işgal altında olduğu gibi İstanbul yönetimi artık karşı koyamayacak kadar güçsüzleşip sesini çıkarmamaya başlamıştır.
Birinci Dünya Savaşı’nın ardında emellerine ulaşamayan düşman devletler, ikinci bir işgal girişimi için Anadolu’nun üzerine küçük devletleri salarak harekete geçmişlerdi.
Uzun savaşlardan çıkmış halk, yorgun, bezgin ve moralsizdi.
Osmanlı İmparatorluğu, İtilaf Devletleri'nin esiri olmuş, İstanbul işgal edilmiş, Sultan Vahdeddin ise çaresiz ve zavallı bir durumdaydı.
Uzayıp giden savaşlardan bıkmış, halk bir savaşı daha göze alamıyordu.
Ancak Anadolu yer yer işgalci devletler tarafından işgal edilmeye başlayınca her yöre bulunduğu yerde canını, malını, namusunu savunmaya başlamıştı.
15 Mayıs 1919’da Yunan, İzmir’e çıkmıştır.
Artık çaresiz ve amaçsız kalan İstanbul yönetimi bu duruma sık sık itiraz eden, karşı koyan, isyan eden 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal'i kurmayları ile birlikte sürgüne gönderir gibi derme çatma haldeki Bandırma Vapuru ile Anadolu'ya gönderiyordu.
Nerden bilecekti ki, ülkenin kaderini belirleyecek Büyük Komutan ve Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli bu yolculuktan sonra atılacaktı.
Saray O büyük komutana ve arkadaşlarına idam kararı verse de üniformasını çıkartan Mustafa Kemal dönülmez bir yola girmişti bir defa.
***
19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'a ayak basan o komutan Milli Mücadele’nin örgütlenmesi için çalışmalar yapmaya başlamıştır.
Amasya’da genelge yayınlayarak milletin azim ve kararlığından bahsetmiş ve vatanın bölünmez bütünlüğünü dile getirmiştir.
Böylece Kuva-yı Milliye ortaya çıktı. Mustafa Kemal, Kuva-yı Milliye birliklerini organize ederek düzenli bir ordu kurabilmişti. Anadolu insanı, bu kez öz toprakları için milli ve dini değerleri için Milli Mücadele’yi başlattı. Mustafa Kemal’in önderliğindeki Türk halkı bütün dünyaya bir kez daha Türk istiklalini ve Türk mevcudiyetini ilan etmiştir.
19 Mayıs, cumhuriyet tarihi için de bir dönüm noktası olmuştur.
Yaklaşık bir sene sonra meclis kurulmuştur.
Ondan kısa bir süre sonra da saltanat kaldırılmıştır.
Yeni devletin kurulması için de cumhuriyet ilan edilmiştir.
19 Mayıs 1919 itilaf devletlerinin işgaline karşı Kurtuluş Savaşı'nın başladığı gün kabul edilir ve Atatürk bu günü Türk gençliğine armağan ederek bayram ilan etmiştir.
***
İşte o 1919 ve bugün 2019.
Aradan tam yüz yıl geçmiş.
İstedim ki bu yeni yılda 1919 ruhunu hatırlatayım.
O günlerin psikolojisini hatırlatayım.
Yurdum insanının ne kadar çaresiz oluşunu, yorgun, bitkin, fakir, fukara oluşunu hatırlayalım.
Ancak, bütün bu olumsuzluklara rağmen asla ve asla umudunu kaybetmediğini hatırlayalım.
Kenetlendiklerini.
Bilendiklerini.
Direndiklerini.
Vazgeçmediklerini.
Ve en sonunda mutlu sona erdiklerini hatırlayalım.
***
Bütün bunları neden hatırlayalım biliyor musunuz?
Hani bu günlerde ufak tefek meseleler yüzünden bir birimizin kalbini kırıyoruz ya.
Hani ufak tefek sorunlardan dolayı umutsuzluğa bürünüyoruz ya.
Hani param yok.
Pulum yok.
İşler bozuk.
Moralim yok.
Psikolojim bozuk diye afra tafralarla dolaşıyoruz ya.
Hani ufak tefek hayaller uğruna kalpler kırıyoruz, dostlar kaybediyoruz, yürekler incitiyoruz ya.
Sadece şunu söyleyelim.
On saniye gözünüzü kapatıp düşünün.
Ülke işgal altında.
Her taraftan düşman sarmış dört bir yanınızı.
Ticaret yapamıyorsunuz.
Tarım yapamıyorsunuz.
Özgürlüğünüz yok.
Kimliğiniz yok.
Paranız yok.
Sağlığınız yok.
Bir tarafta düşman, diğer tarafta düşmana teslim olmuş imparatorluk.
Ve bir anda; 'Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum' diyerek her cephede en önde savaşan bir komutan ortaya çıkıyor.
Umutlarınızı yeniden filizlendiriyor.
Hep birlikte kenetlenerek Büyük Türkiye Cumhuriyeti'ni kuruyorsunuz.
***
Bu ülke ve bu ülke insanı o günlerden bu günlere geldiği için.
Çok daha zor şartlarda çok daha zor olayları başardığı için.
Bütün olumsuzluklara ve alçakça düşmanlıklara karşı çıkarak dik durduğu için.
Yarınlarımız çok daha aydınlık, çok daha refah, çok daha özgür, çok daha bağımsız olacaktır...
Buna inanın ve yüz yıl önceki ruhu dünyanıza davet ederek 2019'u karşılayın...
Mutlu, başarılı, sağlıklı, kazançlı, güzel bir yıl diliyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi