Habertürk Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı ve ünlü işadamı  Ali Ağaoğlu arasındaki kavga her geçen gün yeni bir boyut kazanıyor.

Bu kavga devam ederken en fazla kazananlar ise versa haksızlığa uğramış vatandaşlar ve Altaylı oluyor.

Tamam kavganın ve düşmanlığın kaybedeni olmayabilir fakat.

En azından bir kazananı vardır.

Bu kazada da azdan az çoktan çok kuralı işlerken en az kaybeden Altaylı kuşkusuz kazanan kişi oluyor.

Çok fazla değil daha iki üç yıl önce reklamlarda kendisi oynayarak ülke gündemine oturan Ali Ağaoğlu'na Fatih Altaylı kafayı taktı.

Ağaoğlu ise Altaylı'nın başında bulunduğu HABERTÜK grubuna reklam vermeyerek Altaylı ve ekibini cezalandıracağını zannetti.

Derken kavga her geçen gün yeni bir boyut kazandı.

Mesela bir seferinde (2-3 ay önce) Altaylı gazetesi Habertürk 'te 'arsa skandalı' haberi ile 2B Yasası'ndan faydalanan işadamı Ali Ağaoğlu'na ait Çekmeköy'de bulunan iki arsanın küçük gösterilip devlete daha az para ödeneceğini iddia etmişti.

Kendisiyle ilgili Habertürk'te yer alan bu habere sinirlenen Ali Ağaoğlu, tüm gazetelere 'Ağaoğlu'ndan Altaylı'ya kıyak' başlığıyla tam sayafa ilan yayınlayarak cevap veriyordu.

Son olarak ise HABERTÜRK,  Fatih Ormanı Mesire Yeri işletme hakkının iptal edilmesi için günlerce araştırdı yazdı.

Bu haberleri ve başkaca şikayetleri değerlendiren Bakanlık Ağaoğlu'nun işletme hakkı sözleşmesini iptal etti

Doğa ve Milli Park Genel Müdürü Ahmet Özyanık Habertürk'e şöyle konuştu: "Maslak 1453 projesiyle basında çıkan ya da reklamlarda geçen Fatih Ormanı'nın fiziki bir bağlantısı yoktur. Ancak firma daha sonra Fatih Ormanı Tabiat Parkı işletmecisi olan AKC firmasının hissesini satın aldığını iddia etmiştir. Bizlerde yaptığımız araştırma sonucunda idareden onay olmaksızın böyle bir hisse devri olduğunu tespit ettik. Sözleşmenin 6. maddesine göre 9 Kasım 2012 tarihi itibariyle AKC firmasıyla yapılan sözleşmeyi iptal etmiş bulunmaktayız."

Fatih Altaylı ise köşesinde şunları yazıyordu:

ALİ Ağaoğlu'nun Maslak'ta yaptığı "orman katliamı" iyiden iyiye ayyuka çıktı.

Minare Ağaoğlu'nun dikmeye çalıştığı, medyayı reklamlarla satın alarak oluşturmaya çalıştığı kılıfa sığmayacak hale geldi.

Bütün tv kanallarında bizzat oynadığı reklam filmlerinde 'Bu değil, bu hiç değil, bu olmaz, bunları herkes yapıyor' diyen Ali Ağaoğlu'nun son projesi Fatih 1453 böylece ciddi kayıp vermeye başladı.

Sosyal medyaya ise durum böyle yansıyordu:

Ali Ağaoğlu denen bir adam ortaya çıkarak son yıllarda inanılmaz projeler, inanılmaz paralar, inanılmaz olyalar ortaya saçıyor.

Bir anda ülkenin en çok tanınan ve en çok kıskanılan kişilerinden birisi oluyor.

Kamuoyu hemen 'Adam ağa, adam Ali Ağaoğlu. Ne yapsa tutuyor. Elbet bir bildiği vardır. Ağaoğlu hata yapmaz. Arkasında kimler var biliyor musunuz?' öngörülerine bürünüyor.

Allahtan Habertük gibi bir gazete ve Altaylı gibi bir gazeteci Ali Ağaoğlu'na tav olmayarak izini sürüyor.

Yazılarımda hep söylerim ya; BİR EDENE BİR EDEN BULUNUR' diye.

İşte bu söz bir kez daha anlam buluyor bu olayda.

Tıpkı HABERDAR ve birilerinde bulduğu gibi...!