Her ne kadar erken seçim, koalisyon, terör eylemleri falan ülke gündemini haddinden fazlaca meşgul etse de yerelde yine gerçek gündem daha başka olabiliyor.
Festivaller yapılmalı mı yapılmamalı mı tartışmalarından sonra şimdilerde ise, 1 Kasım erken seçimlerinde bölgemizden sürpriz aday adayı veya aday çıkar mı kulisleri yapılmakta.
CHP açıkladı 7 Haziran listeleri pek değişmeyecek.
AKP, MHP ve HDP'den henüz net bir açıklama gelmedi.
Aday adaylık süreleri daha sonuçlanmadı.
Sürpriz isimler oldukça sizlerle paylaşacağız.
*
Daha ANAP döneminden başlanmıştı gerçi, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün bu defa meclis yolunu tercih edeceği tartışmalarına.
Sonraları bakıldı ki, Akgün'ün pek Ankara ile işi yok.
Şimdilerde ise O'nu İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak lanse edilmeler başladı.
Gerçi bir söz var ya; çok kişi ile konuş, az kişi ile tartış ve tek başına karar ver diye.
İşte Akgün galiba tam da bunu yapıyor.
Önce bir tartışma attırıyor gündeme.
Sonra bu tartışmayı kendisine yakın kişiler ile değerlendiriyor.
Ve en sonunda tek başına karar veriyor.
*
Gerçi aradan geçen bu süre zarfında, yani neredeyse 30 yıldır Akgün'ün verdiği kararlar kendisini pek yanıltmamış olacak ki adam hala belediye başkanı.
Neyse gelelim biz son tahlilde ne var ne yok onu konuşmaya.
Hani bir Albatros gerçeği var Büyükçekmece'nin.
İki yıldan beridir bir türlü neticelenmeyen.
Albatros direnişçileri ‘Bu alan satılmasın, yeşilimiz yok olmasın’ diyor.
Büyükçekmece Belediye Başkanı Akgün ise ‘Bu alan belediyenin malıdır, istediğimi yaparım, bana para lazım, satmak zorundayım’ diye direniyor.
*
Düşünün bir kere aslında Akgün düşmanları diye lanse edilmeye çalışılan masum Albatros direnişçileri farkında olmadan Akgün o kadar güzel bir kıyak yapıyor ki inanılır gibi değil.
Adamlar ne diyor; Albatros park ilan edilsin, burası yeşil alan kalsın, ağaçlar kesilmesin, buraya yapılması düşünülen otel-motel-tesis başka yere yapılsın.
Büyükçekmece Belediye Başkanı Akgün bu direnişçilere karşı bakış açısını değiştirmeyi başarsa...
Akgün'ün danışmanları onu yanlış yönlendirmeyi bırakıp gündemi doğru okumayı başarabilse...
İşte o zaman olacak şey aynen şu;
*
Büyükçekmece Belediye Başkanı Akgün çıkacak meydana yani Albatros'a ve bir açıklama yaparak; tamam arkadaş yıllardır burada direnen insanlar da benim halkımdır, bir kişi, beş kişi, yüz kişi bile olsa fark etmez.
Binlerce kişi de olsa fark etmez.
Madem bu hemşerilerim burası yeşil alan olarak kalsın, park kalsın, ağaçlar kesilmesin diyorlar.
Ben de burayı yeşil alan ilan ediyorum.
Albatros Parkı bütün Büyükçekmece halkına hayırlı olsun.
*
İşte bu açıklamadan sonra ne olur biliyor musunuz?
Büyükçekmece Belediye Başkanı Akgün bir anda Türkiye gündemine oturur.
Büyükçekmece bir anda ülke gündemine oturur.
Büyükçekmece Belediye Başkanı Akgün bir anda bütün CHP'lilerin sempati duyduğu siyaset adamı olur.
Dün Akgün düşmanı diye lanse edilmeye çalışılan direnişçiler bir anda Akgün hayranı olur çıkarlar.
Yıllardır Albatros için direnen bu halk onların direnişine olumlu cevap veren bu belediye başkanı için hayatları pahasına yeri göğü inletirler.
Bu belediye başkanının daha fazla yetkiye sahip olması için canla başla çalışırlar.
*
İşte o daha fazla yetki ne demektir biliyor musunuz?
Hasan Akgün'e artık dar gelen Büyükçekmece belediye başkanlığı koltuğu yerine O'nu İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak hazırlamak.
Bu o kadar zor değil aslında.
Yıllardır aslında Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak isim bulmakta zorlanıyordu.
Nurettin Sözen'den sonra CHP'nin adayı olan bu isimlere bir bakın lütfen.
Zülfü Livaneli.
Adnan Polat.
Kemal Kılıçdaroğlu.
Ve son olarak da Mustafa Sarıgül.
*
Zülfü Livaneli ve Adnan Polat keyfe keder aday yapıldı ve çok düşük oy aldılar.
Kemal Kılıçdaroğlu Ankara'da bürokrattı, İstanbul'u çok az tanıyordu ve o kadar popüler olmasına rağmen fazla başarılı olamadı.
Mustafa Sarıgül milletvekilliği yaptı, Şişli belediye başkanlığı yaptı, aslında amacı CHP'nin başına geçerek ülkeyi yönetmeye talip olmaktı ama o CHP'den İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı oldu ve o da seçimleri kazanamadı.
*
Oysa Akgün tam beş dönem iyi kötü Büyükçekmece'yi yönetmiş karşılaştığı her zorluğa rağmen yerel seçimlerden başarı ile çıkmış bir siyasetçi.
Aynı Akgün daha şimdiden çalışmalara başlanılsa 2019 yerel seçimlerinde CHP'den İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olsa seçimleri kazanamaz mı dersiniz.
Kazanır.
Ancak; hem CHP'den bu adaylığı kapması için, hem CHP seçmeninin gönlünü alması için radikal bir adım atarak ilçesindeki direnişçiler ile el ele kol kola vermesi gerekiyor.
Aksi halde korkarım Albatros olayı, önümüzdeki yerel seçimlerde aynı Akgün'ün CHP'den Büyükçekmece belediye başkan adaylığı yolunu da kesebilir...
Başsağlığı
Dün bir belediyeci daha aramızdan ayrıldı.
Gürpınar Belediyesi Başkan Yardımcısıyken o belediye kapandı.
Reşat Akçay bu defa Büyükçekmece Belediye Başkan Danışmanı olarak görevini sürdürdü.
Belediyecilik ve şehirleşme üzerine çeşitli makaleler de yazıyordu.
Eresin rezidans soruşturmasında cezaevine bile girdi.
Aklandı çıktı.
Hakkında yapılan bütün suçlamalardan beraat etti.
Dün de görevi başında geçirdiği kalp krizi sonucu Reşat Akçay'ın vefat ettiği haberini aldık.
Ne diyelim hepimizin gideceği yer kara toprağın altı.
Allah rahmet eylesin, sevenlerinin başı sağolsun...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.