Asıl şimdi yazmalı ve konuşmalı!

 Ülkemizin son 30 yıldır kanayan yarası PKK terörünün yeniden alevlenmesi hayatımızı alt üst etti.
Güne terör olayları veya operasyonlar ile uyanır olduk.
Yatağa yine aynı şeyleri konuşarak girer olduk.
Kalktık terör, oturduk terör.
Hadi biz yine konuşuyoruz uzaktan seyrediyoruz sadece.
Ya bir de terörün şiddetli yaşandığı yerlerde yaşayanları düşünelim.
Ya onlar ne yapsın.

***


Şırnak halkı.
Cizre halkı.
Hakkarilisi.
Diyarbakırlısı.
Vanlısı.
Karslısı.
Ağrılısı ne yapsın!

***


Son günlerde sosyal medyada sık sık şu mesajı da görür olduk.
Hiçbir şey yazmak söylemek gelmiyor içimden!
Yapmayın arkadaşlar.
Asıl şimdi konuşma zamanı.
Şimdi yazma zamanı.
Şimdi söyleme zamanı.
Şimdi düşünme zamanı.

***


Neler oluyor.
Nasıl oluyor.
Kim neden yapıyor.
Kim neden oluyor.
Kimler sebep oluyor.
Şimdi soruşturma zamanı.
Şimdi araştırma zamanı.
Şimdi konuşma zamanı.

***


Olanın bitenin farkına varmaz isek, nasıl çıkarız işin işinden.
Nasıl aydınlatırız karanlıkları.
Nasıl iyi ile kötüyü ayırt ederiz.
Nasıl doğru ile yanlışı fark ederiz.

***


Mesela en basitinden şunları soralım ve düşünelim.
7 Haziran seçimleri öncesi ülkede bir barış havası esiyordu, son derece sağlıklı ortamlarda seçim takvimi yaşadık.
Tercihlerimizi yaptık ve seçimleri tamamladık.
Ortaya 4 partili bir meclis ve koalisyon hükümeti sonucu çıktı.
Sonra başlayan koalisyon sonuçları daha başlamadan ülkede yeniden erken seçim havasını estirenler oldu.
Bunlar kimlerdi.
Neden erken seçime gitmeyi düşündüler.

***


Daha 3-4 ay önce tercihini kullanan seçmen erken seçimde neden görüşünü değiştirsin ki.
Bu ülkenin huzurundan, refahından, güveninden sorumlu olanlar bu ülkenin huzurunu kaçıracak eylemlere neden baş vurur oldular.
Dayatmalar.
Göz korkutmalar.
Tehditler.
Neden daha çok kendisini gösterir oldu...

***

Ülke adeta ikiye bölünmüş durumda.
Bir taraf terörü her şekliyle lanetlerken, kaos ortamından istifade eden terörün yeniden baş göstermeye başladığını, terörün kökünün kazınması için gerekirse katliama bile başvurmayı düşünürken.
Diğer taraf ise aslında terör bitme aşamasına gelmişti ancak iktidarı elinden kaybeden güçler, yeniden terörün büyümesine ve hortlamasına sebep oldular düşüncesine kapılmışlar.
Hangi taraf doğru söylüyor.
Sorgulayalım, düşünelim, tartışalım, araştıralım, konuşalım, yazalım, çizelim ve tartalım.

***


Hadi elimizden başka şey gelmiyor.
Canlar ölüyor.
Köyler basılıyor.
Analar ağlıyor.
Yuvalar yıkılıyor, elden birşey gelmiyor.
Bari olayları doğru yorumlayalım, doğru okuyalım, doğru değerlendirmeye çalışalım.

Akgün ve İmamoğlu'na bir çift sözüm var!
Bölgemiz belediyeleri festivalleri başlattığı günlerde terör olayları da başlamıştı.
Silivri Belediyesi sözü ağzında gevelemeden Yoğurt ve diğer festivallerini hemen iptal etti.
Çatalca Belediyesi Erguvan Festivali’ni iptal etti.
Birçok belediye festival ve eğlencesini iptal etti.
Bizim Ordinaryüs Doktor Belediye Başkanımız Hasan Akgün hiçbir etkinliği ve konseri iptal etmeyerek festivalini tamamladı.
Festival geride kalmıştı.
Oysa daha festival olduğu günlerde de en az 30 asker ve polisimiz şehit olmuştu.
Ne zaman ki Dağlıca ve Iğdır’dan da acı haberler geldi.
Bizimkisi hemen topladı nevalesini ve yalaka takımını çıktı meydana ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ naraları atmaya başladı.

***

Ne oldu şimdi.
Dün de şehit vardı sen yürüyüşü gittin Taksim meydanında şarkılar türküler eşliğinde yaptın.
Bugün ne değişti de şehitlere saygı yürüyüşü yaptın.
İlginçtir Akgün'ün o kadar yardımcısı ve danışmanı var.
Bir tanesi de çıkıp demiyor ki; Sayın başkan dün de şehit haberleri geliyordu ama biz konserlere devam ediyorduk, bugün değişen şehit sayısı mı yoksa bizim bilmediğimiz bir şey mi oldu!

***

Tabi Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da benzerini yaptı.
Önce her akşam Barış Buluşmaları diye etkinlik tertipledi.
Üstelik yine o zaman da şehit haberleri gelmekteydi.
Dağlıca olayından sonra etkinlikler geç de olsa iptal edildi.
Yapmayın, etmeyin Akgün ve İmamoğlu.
Tamam iki kafadar bölgemizde iki ilçe belediye başkanlığını taşıyabilirsiniz ancak; unutmayın sizin her aldığınız karar doğru karar değil!
Arada bir sizin gibi düşünmeyenleri de dinleyin...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi