Maşallah Uğur kardeşim hem beddua etmiş hem inşallah maşallah dileklerinde bulunmuş ama haksız değil ki.

Adamın arabası yol ortasında bulunan İSKİ çukuruna girdiği için büyük hasara maruz kalmış.

Senin adın İstanbul Su Kanalizasyon İşleri müdürlüğü olacak.

Küçük bir tadilatı doğru dürüst yapamayacaksın ve yol ortasında bıraktığın çukurlar yüzünden yurttaş mağdur olacak.

Nerde kaldı o zaman senin İSKİ müdürlüğün.

Nerde kaldı o işleri yarım yamalak bırakan İSKİ personelinin evine helalinden ekmek götürdüğü gerçeği.

Ben Uğur kardeşim kadar beddua etmiyorum ama başta İSKİ olmak üzere bu tür ciddi kurumlarda çalışıp da işlerini yarım yamalak bırakanları gördüğümüzde oldukları yerde pataklayalım diyorum.

 

 

Dünkü köşe yazıma Yerel Katılımı Destekleme Başkanı Köksal Çebi’den bir mesaj gelmiş.

Köksal Çebi mesajında: Mehmet bey sn Yılmaz Gökırmak'ın şu mesajına cevap verin. Biraz şifreli olduğundan biz tam olarak çözemedik: Girilmez levhası olan Büyükçekmece Hospital Hastanesi önündeki jeepteki kulak çeken arkadaş dün sabah ki durumunuzu pek anlamadım.Hemde tam hastane önünde.Çok mu acil işiniz vardı.Tüm araçları gerigeri yolladınız.Yoksa benim gördüğüm kişi başkası mıydı? Demiş.

Evet o adam bendim. Yılmaz Gökırmak’a dikkatinden dolayı teşekkür ediyorum.

Ancak gözlemi biraz eksik olmuş onu da aktarayım.

Sırf hasta indireceğim bahanesiyle hastane önlerini işgal eden araç sürücülerini uyarmak gerek.

Benim arabamda da 80 yaşında ameliyat olmuş annem vardı.

C plakalı bir taksi sürücüsü aslında istese az daha dikkati park ederek yolu tamamen trafiğe kapatmazdı.

Ona rağmen ben sabırla bekledim sırf hasta indiriliyor diye.

Ne yazık ki annem başta olmak üzere etraftan bakan en az 15-20 kişi şahitti duruma.

C plakalı taksi sürücüsü hasta indiriyordu ama hastaya her hangi bir yardımı olmadığı gibi eli cebinde hastane önünde bir sağa bir sola volta atarak yolu aç diyenlere ‘görmüyor musunuz hasta indiriyoruz’ diye çıkışıyordu.

Arabada sabırla bekleyen ben ise ‘arkadaş anladık hasta indiriyorsun ama hastan çoktan hastaneye girdi hadi yol açta geçelim’ dedim.

Adam bu sözü söylememle hemen taksisine yeltenerek ‘HAYDAR’a sarıldı. Ağzından küfürler hakaretler.

Ben ise tebessüm göstererek arabama bindim ama galiba Yılmaz Gökırmak’tı geldi beni sakinleştirdi. Taksiciyi de uyardı yol açıldı.

Sadece bir tek araba geri çekilmek zorunda kaldı.

Diğer 7-8 araba zaten doğru istikametteydiler ve ilerlediler.

 

***

 

Şimdi bizzat işin içinde olan birisi olarak söyleyeyim.

Sırf hasta indiriyorum bahanesiyle bu durumu suistimal eden sürücüler hastane önlerinde kaos yaşanmasına neden oluyorlar.

Ortada hasta hassasiyeti olduğunda çoğu adam ses çıkartmasa da arada bir tepki gösterenler yüzünden kavga gürültü çıkmakta.

Bu duruma tavsiyen ne derseniz her zamanki gibi önce Allah herkese akıl fikir versin diyor sonra ise hastane yönetiminin hastane önlerine eğitimli personel koymalarını öneriyorum.

 

***

Şu dükkan önlerine konan park edilmez tabelalarına da değinmek istiyorum yeri gelmişken.

Yol cadde sokak ve herkese ait.

Ama adam sırf dükkanının önü diye sadece müşterilerimiz park edebilir diyor.

Arkadaş sen bu caddeyi kapatamazsın.

Park edilmez tabelası koyamazsın.

Bu alan sana ait değil.

Herkese ait.

Müsaitse herkes park edebilir.

İnanın yıllardır yazar çizer ve söylerim.

Yeri gelir aynı durumda park eder tartışarak anlatırım.

Hala neden anlamazlar ona da şaşarım.

Bakın geçen yaz tatile gittiğimde Bodrum’da bile benzer durumu yaşadım.

Ana yol üzerine arabamı koymuşum.

Adam burası bizim dükkana ait git başka yere park et diye tutturmuş.

Tatil modunda olmama rağmen çatıp herife.

Ama sonunda anladı hatalı olduğunu ben arabamı kımıldatmadım.

 

 

***

 

Tamam yazımın başlığı beddua etmeyelim pataklayalım olsa da siz yinede pataklamadan da sorunu çözmeye çalışın.

Çünkü patakla patakla nereye kadar.

 

***

 

Günün Sözü: Bir haksızlık gördüğünüzde müdahale etmezseniz; önce hakkınızı, arkasından da şerefinizi kaybedersiniz... Hz. Ali

 

 

twitter.com/MehmetMert1