Hep İstanbul hep bölgemizi yazacak değiliz.

Hadi birazda tatil yaptığımız yerleri yazalım.

Yaz aylarında tatil denince belki de akla gelen ilk yer Bodrum.

Bodrum, Muğla’nın 12 ilçesinden birisi.

Türkiye'de değil dünyada da turizm açısından bilinen bir ilçe.

Halikarnas Balıkçısı, Neyzen Tevfik, Zeki Müren gibi ünlüleri barındırmış şehir.

Havası güzel, denizi güzel, çok güzel bir yarım adaya sahiptir.

Yaka yaka çamlıklar yok olmuş.

Şimdide site yapmak için mandalina bahçeleri yok oluyor.

 

Bodrum'a gelip sabah olmadan yatabilmenin imkanı yoktur. Kimse sizi bundan alıkoyduğu için değil. Sadece siz burada geçireceğiniz bir dakikanın bile ziyan olmasını istemeyeceksiniz.

Bodrum'a gelmeye karar verdiğinizde çok doğru bir seçim yapmış olacaksınız. Bu karar olağanüstü bir tatilin başlangıcı olacak.

Bodrum sıradışı aşkların yaşandığı bir yerdir. Sevgiliniz ya da eşinizle geldiğinizde yaşamınızın normal temposunun dışına çıkar, romantizmi ve aşkı yeniden keşfedersiniz. Yalnızsanız yeni arkadaşlıklar Bodrum'da sizi bekliyor olacaktır. Bir çok ülkeden gelen insanların eğlendiği barlar, diskolar sabaha dek süren eğlencelerle insanları birbiriyle kaynaştırır.

Gündüz saatlerinde, sıradan bir tatil merkezi görünümü veren Bodrum'da güneşlenen, yemek yiyen, okuyan, alışveriş yapan insanları gece ilginç aktiviteleriyle çılgın bir gece yaşamı bekler.

 

 

Bodrum'da her ne kadar keseye göre tatil olsa da ucuz yer bulmak çok güç.

Duymuşsunuzdur belki ama ben canlı şahidi olarak yazayım.

İstanbul’da 15-20 liraya yediğiniz kebaplar Bodrum’da 45 ile 75 lira arasında mekanına göre değişiyor.

İstanbul’da 50-60 liraya içtiğiniz şişe içkiler Bodrum’da 150 ile 500 lira arasında mekanına göre değişiyor.

Kişi başı oda konaklama günlük 100 ile 500 tl aralığında seyrediyor.

Bir top dondurmayı 10 liraya satan yer de var 25 liraya satan yerde.

Şenzloklar günlük 20 ile 100 tl arasında.

Bir akşam Türkbükü’nde güzel bir mekanda bir dostumuzun misafiri olduk ailecek.

Yan masaya tam 8 bin 500 TL hesap geldi. Varın gerisini siz düşünün!

Kısaca Bodrum aslında çok pahalı.

Yalıkavak’ta demirleyen muhteşem yatların ihtişamı mı dersiniz.

Türkbükü’nün görkemli ışıklar altında muhteşem gece hayatı mı dersiniz.

Gümüşlük plajının dalgalarının sesi mi dersiniz!

Bunlar sizi büyülüyor ama Bodrum’da yaşamak için cebiniz müsait değilse maalesef o zaman ne bu güzelliklerden tat alırsınız ne de Bodrum’un keyfini çıkarabilirsiniz.

 

Dün de yazmıştım. Bodrum hakikaten ikinci İstanbul olmuş diye.

Trafik var.

Kargaşa var.

Her memleketten insan var.

Pahalılık var.

Curcuna var.

Çok yakında Bodrumlular yeter artık kimseleri istemiyoruz diye isyan edebilirler.

Bodrum’un alt yapısı biraz fazla turisti kaldıramıyor artık.

Bence artık Bordum yerine başka tatil yerlerine akın edilmeli.

Tıpkı İstanbul yerine başka büyük şehirlere konuşlanmak gerektiği gibi bu konuda da aynen böyle düşünüyorum.

 

 

Bordrum’da medya nasıl derseniz.

Bir televizyonu 3-4 radyosu ve 4-5 de gazetesi var.

Günkük gazete yok.

Haftalık ama çoğu reklam amaçlı çıkan gazeteler var.

Bodrum’da o kadar yapacak güzel işler varken kim medya ile uğraşacak ki.

Bizde ki gibi mi sanki azıcık işi öğrenen gazete çıkarmaya kalksın.

Bir iki sohbet ettim. Adam 15 günde bir gazete çıkarıyor ama keyfi gıcır.

Tam sayfa reklamları bizdekinin on misli.

…

Kısaca her güzel şeye sahip olmanın bedeli olduğu gibi, Bodrum’da yaşamak güzel ama bedeli ağır!

Ne diyelim kısmetse bir gün biz de Bodrum’lu oluruz diyerek yazımızı sonlandıralım!