Bir süredir doğuştan kaza, hastalık sonucu mesane ve böbrek sorunu yaşayan kişilerden aldığım şikayet mektupları artmaya başladı. Şikayetlerin gerekçeleri halk tarafından daha çok estetikte kullanıldığı bilinen botoks tedavisine çok büyük ihtiyaç duydukları; ancak SGK tarafından bu tedavi masrafının karşılanmaması. Gelen mektuplardan birinde botoksa ihtiyacı olan bir omurilik felçlisi sorununu şöyle dile getiriyor: 

“Ben bir trafik kazası sonucu 1994 yılından beri omurilik felçlisiyim ve o tarihten beri nörojen mesaneye (Sinir sistemindeki bir bölümde, travma, infeksiyon, ameliyat, doğumsal v.b. nedenlerle meydana gelen bir hasar nedeniyle normal mesane fonksiyonunun kaybına nörojen mesane denir.)  sahibim. Bu nedenle mesanemi kateter sonda ile boşaltmak zorundayım.

Ülkemizde maalesef izleyici hekimlik uygulaması olmadığından, mesane sağlığım için gerekenin yapıldığını söyleyemeyeceğim. Uzun süredir TAK (temiz aralıklı kateter) ile mesanemi boşlatmak zorunda kaldığımdan, mesane kapasitem çok düştü ve buna bağlı olarak  sık sık idrara çıkma ihtiyacı duyuyorum. Bunu da sonda ile yapmak zorunda kalıyorum. Her seferinde mesaneme yabancı bir madde takmak zorunda kaldığımdan dolayı sık sık enfeksiyon ve  kanama sorunu yaşıyorum. Bu durum yaşam kalitemi oldukça düşürüyor.  Kasılma önleyici bazı ilaçları sabah-akşam uzun süre kullandım; yalnız uzun süreli kullandığım için artık ilacın da etkisini görememekteyim.

Sonuç olarak, bu sorunları yaşarken nörojen mesane konusunda uzman olan bir doktorumuz bana Botoks tedavisini önerdi ve uyguladı.Operasyon sonrasında çok rahat ettim. 

Omurilik Felçlilerine uygulanmakta olan eksik ve bilinçsiz müdahaleler sebebiyle birçok omurilik felçlisi mesane kanseri olmakta ya da mesane ve böbreğini kaybetmektedirler.Aynı zamanda idrar yolu enfeksiyonlarının sosyal hayata olumsuz etkileri nedeniyle kişiler evlerinden dışarı çıkmak istememektedirler. 

Mesaneye Botoks uygulaması oldukça etkili fakat kişiye maliyeti açısından oldukça pahalı bir yöntem.Her yıl bu tedavinin tekrar etmesi gerektiğini düşünürsek maliyetli olan bu tedavinin hayati önem taşıması nedeniyle SGK kapsamına dahil edilmesi engelli bireyler için çok önemli. 

Sizlerden ricam bu konuyu gündeminize alarak bizlere destek olmanızdır.”

Konuyu Üroloji Uzmanı Prof. Dr. S. Erdinç Ünlüer bilimsel anlamda aşağıdaki gibi açıklamaktadır: 

Halk arasında ticari formunun ismi “BOTOKS” olarak bilinen maddenin asıl ismi Botulinum Nörotoksini’dir. Aslında bu bilinen en kuvvetli biyolojik zehirdir. Bu madde Botulinum isimli bir bakteriden elde edilir ve kas-sinir kavşağını felç ederek uygulandığı kasın kasılmasını engeller.

Botulinum Nörotoksini tıpta ilk olarak 1980 yılında şaşılık tedavisinde kullanılmıştır. Ürolojik hastalıklarda kullanımı ise dünyada 1988 yılında başlamış ve özellikle son 10 yılda ülkemizde de ürolojik tedavi amaçlı kullanımı yaygınlaşmıştır. Ürolojide mesane kası içine uygulandığında kısmi bir mesane felci oluşturarak etki eder. Bunun sonucunda mesane kapasitesi artar; mesane içi basıncı düşer ve istemsiz mesane düz kasının kasılmaları engellenir.Böylece böbrekler korunur.

Ürolojik uygulama alanı, hem çocukların hem de erişkinlerin ilaç tedavisine yanıt vermeyen mesane düz kasının istemsiz kasılması ile seyreden mesane işlev bozukluklarını kapsamaktadır. Bu hastalıklar bazen omurilik (spinal cord) yaralanması, miyelodisplazi veya multiple skleroz (MS) gibi nörolojik bir hastalığın sonucu olarak ortaya çıkarken, bazen de altında yatan bir neden olmadan oluşabilirler. Nörojenik mesanelerde özellikle böbrekler yüksek basınç nedeni ile risk altındadır. Botoks, bu hastalarda idrar kaçırmanın tedavisi yanında mesane içi basınçları da düşürerek böbreklerin korunmasını sağlamış olur.

İdiyopatik durumlara Aşırı Aktif Mesane adını veriyoruz. Bu hastalar, özellikle aniden gelen sıkışma hissi ile tuvalete yetişemeden idrar kaçırabilirler. Bu tür idrar kaçırmaya da Sıkışma Tipi İdrar Kaçırma adını veriyoruz.

Altta yatan neden ister nörolojik olsun, ister idiyopatik olsun bu hastalıkların birinci basamak tedavisini mesane eğitimi ve ağızdan alınan anti-muskarinik ilaçlar oluştururlar. İlk basamak tedavinin başarısız olduğu olgularda, eskiden hastanın ince bağırsağını kullanarak mesane büyütme ameliyatları yapılırken artık önemli bir grup hasta bu morbid ameliyatlardan Botox ile kurtarılabiliyor.  Mesane büyütme ameliyatları artık sadece Botox’dan da fayda görmeyen hastalara uygulanıyor.

Böbrek yetmezliğini ve diyalizi önlediği ,nöröjen mesane hastalarının yaşam kalitesini yükselttiği ve major ameliyatları önlediği için botoks uygulamaları oldukça başarılı ve kolay uygulanan bir yöntemdir. Tekdezavantajı 6-9 ayda bir tekrarlanmasıdır.

Uzun dönemde fiyat-kazanç ve maliyet hesaplarına bakıldığında botoks uygulamaları daha ucuz olmaktadır. Bu nedenle, SGK tarafından Botoks masraflarının karşılanması hastalar ve devletimiz açısından daha uygun olacağı kanısındayım.

Birçok kişi, sağlığına kavuşabilme ve yaşam kalitesini yükseltebilmek için botoks tedavisinden yararlanabilme müjdesini SGK yetkililerinden bekliyorlar. “