Mehmet Mert
Büyükçekmece'nin üç yanlış bir doğrusu!
Yayınlanma:
Sınavlarda hep karşımıza çıkar ya; üç yanlış bir doğruyu götürür diye. Burada amaç bilmediğin soru varsa cevaplama iken, sanki -aman yanlış olursa olsun, en fazla bir doğrum gider- düşüncesine girer ya öğrenciler veya sınava girenler.
Gerçek hayatta da al benden o kadar.
Her yanlış yapan -yaptıysak yaptık ne oldu sanki- kuralını adeta rehber edinmekte.
*
Tabi bu yazıda hem genel bakış açısı göstermeye çalışarak hayatımızda keşke hiç yanlışlar olmasa tesbitleri yapmakla birlikte.
Büyükçekmece'de gözümüze çarpan üç yanlış bir doğrudan da bahsetmeye çalışacağız.
Önce Büyükçekmece, sonra sırası ile diğer ilçeler veya İstanbul.
Bu arada hemen şunu tekrar söyleyelim.
Bugünlerde neden yerel değil daha sık genel yazıyorsun diye soruyorlar okurlarımız.
Arkadaşlar; malum ülkenin durumu ortadayken her gün yerel yazmaya inanın elim varmıyor.
Önce büyük dertlerimiz.
Sorunlarımız.
Ülkemiz.
Sonra yerel sorunlarımız.
*
Evet şimdi başlıyoruz Büyükçekmece'nin üç yanlış bir doğrusuna.
Tabi maalesef siyaset hayatımıza o kadar tesir ediyor ki eminim yazıyı okumaya başlayanların yüzde 90’ının aklına hemen siyasi yanlışlıklar veya belediyedeki yanlışlıklar geliyor.
Çok azımız farklı düşündüğümüz için ben de yazımda önce o çok azın beklentisine yorum yapmak istiyorum.
*
Hadi bakalım ilk üç yanlış bir doğrumuz geliyor.
Yanlış 1: İlçenin ortasından geçen E-5 karayolu adeta ilçe insanlarını da ikiye bölmüşcesine şehrin sahil tarafı başka telden diğer tarafı başka telden çalmaya devam ediyor. Hal böyle olunca da Büyükçekmece'de bana sorsanız kent meydanı neresi cevap vermem çok güç.
Oysa İstanbul ilçeleri olarak; bir Bakırköy'e bakın, bir Çatalca'ya bakın, bir Esenyurt'a bakın, bir (E-5 burada da ortadan geçmesine rağmen) Silivri'ye bakın. Hadi meydanda buluşuyoruz dendiğinde hiç kimse hangi meydan diye sormaz.
Yanlış 2: Büyükçekmece İstanbul'un bir ilçesi olmasına rağmen daha içerisinden, metro, metrobüs, tramvay, feribot gibi ulaşım araçları geçmemekte. Hal böyle olunca da İstanbul Büyükçekmecelilerin çoook uzağında kalmakta.
Yanlış 3: Yıl olmuş 2017 ama Büyükçekmece'de hala yerli yabancı ayrımı yapanlar dolaşmakta. Yok Rumeliliyiz, yok Karadenizliyiz, yok Anadoluluyuz diye nara atanları bir gün toplayıp aynı çuvala tıkmak gerek.
Giden 1 doğru: Peki bu üç yanlış hangi doğruyu götürüyor diye sorarsanız. Dayanışmayı, kaynaşmayı, kentli olarak hep birlikte iş yapmayı, spor takımını desteklemeyi, kentli olmayı, kimlik sahibi olmayı... Ve bir arada yaşama özelliğini engellemekte...
*
İşte ikinci üç yanlış bir doğrumuz geliyor, bu yanlışlarımızı da siyasetten verelim.
Yanlış 1: Büyükçekmece Belediyesi'ni yöneten kadro yaklaşık 30 yıldır değişmiyor. Hadi belediye başkanını anladık. Adam aday oluyor ve kazanıyor. Ya ekibine ne demeli. Bu ekibin arasına yeni kanlar, yeni isimler, özellikle partili meclis üyelerinden kalifiye isimler yönetici kadrosuna karışsa fena mı olur?
Yanlış 2: Ekip yıllarca değişmeyince de, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ü ekip içerisinden eleştirenler de çıkmıyor. Dolayısıyla Akgün her aldığı kararı uygulayarak zaman zaman hatalar da yapıyor.
Yanlış 3: MHP Büyükçekmece İlçe Başkanı Büyükçekmece'yi tanımaz, CHP Büyükçekmece İlçe Başkanı partilisi belediye başkanını fazla eleştirmez, Ak Parti Büyükçekmece İlçe Başkanı da belediyenin her yaptığına eleştirel gözle baktığı için, ilçenin herhangi bir problemi ile alakalı, sağlıklı bir değerlendirmenin çıkması zorlaşıyor.
Giden 1 doğru: Bu üç yanlış ise ilçede yeni ve geleceği olan siyasilerin önünü kesiyor. Özellikle Büyükçekmece'de sevilen sayılan bazı meclis üyeleri belediye kadrosunda görev alamadıkları için, bu durum ilçede siyasi kısırdöngünün yaşanmasına sebep oluyor. İlçe teşkilatları ilçenin ortak sorunlarında birleşemedikleri, birlikte hareket edemedikleri için – hastane, adliye, ulaşım sorunlarında olduğu gibi – bu sorunlar çözüme kavuşmamakla birlikte iyice içinden çıkılmaz hal almaya dönüşmekte...
*
Anlayacağınız maalesef biz insanlar üç doğru yapalım da bir yanlışımız olursa onu telafi etmeye çalışırız diye düşünmek yerine, üç yanlışımız varsa olsun bir doğrumuz da var ya diyerek tesellilere devam ettiğimiz sürece ülke olarak biraz zor düzlüye çıkarız.
Evet; Büyükçekmece İstanbul'un bir çok ilçesine göre çok daha el verişli şartlara sahip.
Büyükçekmece çok daha yaşanabilir özelliklere sahip.
Büyükçekmece denizi ile, doğası ile, çok fazla yoğun yaşanmayan trafiği ile çevre ilçelere oranlar çok daha sevilen bir kent olma özelliğine sahip.
Evet ilçede yeterince sanat olayları oluyor, spor etkinlikleri düzenleniyor, devlet organları ile yerel yönetimler son yıllarda iyi iletişim kurmakta, ilçe halkı çok fazla tedirginlikler yaşamıyor, asayiş olayları çevre ilçelere oranla çok daha az yaşanmakta.
Ancak yine de çok daha iyi yaşanabilir bir Büyükçekmece için hep birlikte yanlışlarımızdan ders almalı, eksikliklerimizi gidermeli, doğrularımızı ve artılarımızı çoğaltmalıyız...
Gerçek hayatta da al benden o kadar.
Her yanlış yapan -yaptıysak yaptık ne oldu sanki- kuralını adeta rehber edinmekte.
*
Tabi bu yazıda hem genel bakış açısı göstermeye çalışarak hayatımızda keşke hiç yanlışlar olmasa tesbitleri yapmakla birlikte.
Büyükçekmece'de gözümüze çarpan üç yanlış bir doğrudan da bahsetmeye çalışacağız.
Önce Büyükçekmece, sonra sırası ile diğer ilçeler veya İstanbul.
Bu arada hemen şunu tekrar söyleyelim.
Bugünlerde neden yerel değil daha sık genel yazıyorsun diye soruyorlar okurlarımız.
Arkadaşlar; malum ülkenin durumu ortadayken her gün yerel yazmaya inanın elim varmıyor.
Önce büyük dertlerimiz.
Sorunlarımız.
Ülkemiz.
Sonra yerel sorunlarımız.
*
Evet şimdi başlıyoruz Büyükçekmece'nin üç yanlış bir doğrusuna.
Tabi maalesef siyaset hayatımıza o kadar tesir ediyor ki eminim yazıyı okumaya başlayanların yüzde 90’ının aklına hemen siyasi yanlışlıklar veya belediyedeki yanlışlıklar geliyor.
Çok azımız farklı düşündüğümüz için ben de yazımda önce o çok azın beklentisine yorum yapmak istiyorum.
*
Hadi bakalım ilk üç yanlış bir doğrumuz geliyor.
Yanlış 1: İlçenin ortasından geçen E-5 karayolu adeta ilçe insanlarını da ikiye bölmüşcesine şehrin sahil tarafı başka telden diğer tarafı başka telden çalmaya devam ediyor. Hal böyle olunca da Büyükçekmece'de bana sorsanız kent meydanı neresi cevap vermem çok güç.
Oysa İstanbul ilçeleri olarak; bir Bakırköy'e bakın, bir Çatalca'ya bakın, bir Esenyurt'a bakın, bir (E-5 burada da ortadan geçmesine rağmen) Silivri'ye bakın. Hadi meydanda buluşuyoruz dendiğinde hiç kimse hangi meydan diye sormaz.
Yanlış 2: Büyükçekmece İstanbul'un bir ilçesi olmasına rağmen daha içerisinden, metro, metrobüs, tramvay, feribot gibi ulaşım araçları geçmemekte. Hal böyle olunca da İstanbul Büyükçekmecelilerin çoook uzağında kalmakta.
Yanlış 3: Yıl olmuş 2017 ama Büyükçekmece'de hala yerli yabancı ayrımı yapanlar dolaşmakta. Yok Rumeliliyiz, yok Karadenizliyiz, yok Anadoluluyuz diye nara atanları bir gün toplayıp aynı çuvala tıkmak gerek.
Giden 1 doğru: Peki bu üç yanlış hangi doğruyu götürüyor diye sorarsanız. Dayanışmayı, kaynaşmayı, kentli olarak hep birlikte iş yapmayı, spor takımını desteklemeyi, kentli olmayı, kimlik sahibi olmayı... Ve bir arada yaşama özelliğini engellemekte...
*
İşte ikinci üç yanlış bir doğrumuz geliyor, bu yanlışlarımızı da siyasetten verelim.
Yanlış 1: Büyükçekmece Belediyesi'ni yöneten kadro yaklaşık 30 yıldır değişmiyor. Hadi belediye başkanını anladık. Adam aday oluyor ve kazanıyor. Ya ekibine ne demeli. Bu ekibin arasına yeni kanlar, yeni isimler, özellikle partili meclis üyelerinden kalifiye isimler yönetici kadrosuna karışsa fena mı olur?
Yanlış 2: Ekip yıllarca değişmeyince de, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ü ekip içerisinden eleştirenler de çıkmıyor. Dolayısıyla Akgün her aldığı kararı uygulayarak zaman zaman hatalar da yapıyor.
Yanlış 3: MHP Büyükçekmece İlçe Başkanı Büyükçekmece'yi tanımaz, CHP Büyükçekmece İlçe Başkanı partilisi belediye başkanını fazla eleştirmez, Ak Parti Büyükçekmece İlçe Başkanı da belediyenin her yaptığına eleştirel gözle baktığı için, ilçenin herhangi bir problemi ile alakalı, sağlıklı bir değerlendirmenin çıkması zorlaşıyor.
Giden 1 doğru: Bu üç yanlış ise ilçede yeni ve geleceği olan siyasilerin önünü kesiyor. Özellikle Büyükçekmece'de sevilen sayılan bazı meclis üyeleri belediye kadrosunda görev alamadıkları için, bu durum ilçede siyasi kısırdöngünün yaşanmasına sebep oluyor. İlçe teşkilatları ilçenin ortak sorunlarında birleşemedikleri, birlikte hareket edemedikleri için – hastane, adliye, ulaşım sorunlarında olduğu gibi – bu sorunlar çözüme kavuşmamakla birlikte iyice içinden çıkılmaz hal almaya dönüşmekte...
*
Anlayacağınız maalesef biz insanlar üç doğru yapalım da bir yanlışımız olursa onu telafi etmeye çalışırız diye düşünmek yerine, üç yanlışımız varsa olsun bir doğrumuz da var ya diyerek tesellilere devam ettiğimiz sürece ülke olarak biraz zor düzlüye çıkarız.
Evet; Büyükçekmece İstanbul'un bir çok ilçesine göre çok daha el verişli şartlara sahip.
Büyükçekmece çok daha yaşanabilir özelliklere sahip.
Büyükçekmece denizi ile, doğası ile, çok fazla yoğun yaşanmayan trafiği ile çevre ilçelere oranlar çok daha sevilen bir kent olma özelliğine sahip.
Evet ilçede yeterince sanat olayları oluyor, spor etkinlikleri düzenleniyor, devlet organları ile yerel yönetimler son yıllarda iyi iletişim kurmakta, ilçe halkı çok fazla tedirginlikler yaşamıyor, asayiş olayları çevre ilçelere oranla çok daha az yaşanmakta.
Ancak yine de çok daha iyi yaşanabilir bir Büyükçekmece için hep birlikte yanlışlarımızdan ders almalı, eksikliklerimizi gidermeli, doğrularımızı ve artılarımızı çoğaltmalıyız...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.