Mehmet Mert
Çarşı grubu ve 17 Aralık!
Şimdilerde ise 7'den 70'imize hepimizin aklına hiç tereddütsüz Beşiktaş taraftar grubu geliyor.
Gerek desdekledşkleri takımın oynadığı maçlarda gösterdikleri inanılmaz efekler ile gerek, ülkemizde olsun tüm dünyada olsun hassas olaylarda gösterdikleri tepkiler ile adelarından son derece güzelleikler ile bahsettiren o güzael taraftar grubundan 35 kişi dün 'darbe' suçlamasıyla hakim karşısına çıkarıldılar.
***
Güya bu taraftar grubu Gezi Parkı olaylarında ‘hükümeti yıkmaya teşebbüs’ etmiş.
Aradan geçen bunca zaman sonra da adli makamlar durum tesbiti yapmışlar ve Çarşı Grubu'nun 35 fertinin yargılanması hatta şöyle böyle değil ağırlaştırılmış hapis cezasıyla ömür boyu cezalandırılmaları gerektiğine karar vermişler.
Burası Türkiye.
İster inan ister inanma ama buna benzer olaylar bizim ülkemizde çok sık oluyor.
***
Zaten duruşma hakiminin ''Darbe yapmaya çalıştınız mı?'' sorusuna ''Gücümüz olsa Beşiktaş'ı şampiyon yapardık'' cevabını veren Cem Yakışkan aslında söylenmesi gereken tek şeyi söylüyordu hepimiz adına.
Veya herkes adına her neyse.
Düşünün işteÇarşı üyesi 35 tutuksuz sanık "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan açılan davanın duruşmasında hakim karşısındaydı.
İster gül ister eylen.
İster üzül.
Veya istersen hayıflan.
Vay anasını sayın seyirciler diyen o eski maç spikeri gibi.
***
Demekki yanılmışız bizler!
Aslında o güzel maçlarda o güzel efekler eşliğinde takımlarını canları pahasına destekleyen Çarşı Grubu'nun kafasından ne cinlikler geçiyormuş!
Allah bilir daha önce gerçekleşen darbelerde de bunların parmakları vardır!
Pardon bunlar derken bunların babalarının dedelerinin parmakları vardır!
Kim bilir belki o ayakkabı kutularına da paraları bunlar koymuşlardı!
Pardon ama bunlar koymuş olsalardı o paraları barındıranlar berat etmezlerdi değil mi?
***
İşin şakası bir yana aslında her şey o kadar göz önünde oluyor ki yeter ki bakmasını bilene.
Hemen her akşam tv'lerde oynayan senaristlerini şunun bunun yazdığı dizilerden veya parodilerden bir farkı yok aslına yaşananların.
İyi de onlar bir sahnede oynanıyor ve oynayanlar gerçek oyuncular ve akşam evlerine gidip normal hayatlarını yaşıyorlar.
Ama bakar mısınız; diğer yaşananlar bir tiyatro sahnesinde yaşanmadığı gibi sanıklar ciddi suçlamalar ile hakim karşısına çıkarılıyorlar.
İçlerinden bazıları belki günlerce, aylarca hatta yıllarca kodeslerde tutulacaklar.
Olmaz demeyin lütfen.
Benzerlerine alışık değil miyiz?
***
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki aslında Çarşı operasyonunun da Zaman gazetesi operasyonunun da en önemli özelliği '17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması'nın unutturulmaya çalışılmasıdır.
Hadi bakalım bu tür girişimleriniz ile 17 Aralık'ı daha çok hatrılatıyorsunuz.
Farkında değil misiniz!
Mesela ikidir bu operasyonlar olmasa belki ben de köşemde başka konu işleyeceğim ama önümde bu komedi varken başka şey yazmak gelmiyor içimden.
***
Bu son olsun.
Bir daha benzerine şahit olmasın gözlerimiz.
Bu kadar yalan dolan palavra işler yeter.
Kendinize gelin artık.
Demekten başka Bir şey gelmiyor elden ne yazık ki.
Geçen gün ne demiştik yazımızda; çevremizde birisinin başın agelenlerin aynısının yarın kendi başımıza geleceğini hiç ama hiç aklımızdan çıkartmayalım!
Galiba bu yazıyı da şu cümle ile bitirmek en doğrusu.
Zira gerçekten elden Bir şey gelmediği gibi.
Bizleri yönetenlere ise Allah akıl fikir versin, vicdan versin ve bu vicdanın sesini dinlemeye de yürek versin demekten başka birşey gelmiyor elden.
@twitter/mehmetmert1
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.