Mehmet Mert
Cemaatin yaptıkları dün de yanlıştı, bugün de..!
Türkiye bir hukuk devletidir.
Cumhuriyet ülkesidir.
Mustafa kemal Atatürk'ün dediği gibi;
Türkiye Cumhuriyeti Şeyhler-DervişlerüÜlkesi olamaz
Atatürk, 30 haziran 1925 tarihinde şöyle konuşuyordu:
"Efendiler, Türkiye cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar ülkesi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat (yol) uygarlık tarikatıdır. Uygarlığın buyurduğu ve istediğini yapmak insan olmak için yeterlidir. Tarikat başkanları bu dediğim gerçeği bütün açıklığı ile algılayacak ve kendiliklerinden derhal tekkelerini kapatacak, müritlerinin bundan böyle olgunluğa eriştiklerini kabul edeceklerdir."
Dün de yanlıştı bugün de yanlış...
Cemaat'in dün yaptıkları da yanlıştı, bugün yaptıkları da.,
İnsanları yönlendirmek, seçimlere müdahale etmek, hükümete müdahale etmek, siyasete müdahale etmek tüm cemaatlerin en son yapacağı iştir.
Hukukun olduğu yerde, yasaların olduğu yerde, uygarlığın olduğu yerde Cemaat'e inanmak, Cemaat'ten beslenmek, Cemaat'e güvenmek aciz insanların baş vuracağı yoldur.
Deniz Baykal kaseti yayınlandığında Cemaat işi dedik, o günlerde CHP'nin zayıflayacağını düşünenler 'Ne yapalım yapmasaydı yayınlanmasaydı' dediler.
Çünkü işlerine öyle geliyordu.
Dün Cemaatçi polisler, savcılar, devlet memurları kendilerinden olmayanların canlarını yaktıklarında, bu duruma müdahale etmesi gereken iktidar yanlıları gülüp geçiyorlardı.
Dün, duaları, bedduaları, ağıtları siyasete alet etmemek gerek dediğimizde bu durumlardan medet umanlar bugün geçte olsa bizim ne demek istediğimizi anlamaya çalışıyorlar.
Daha önce neredeydiniz?
Cemaatlerin, siyaset dünyasına, özel hayatımıza, spor alanlarımıza müdahale etmesinin yanlış olduğunu bir anlayalım. Bu durumun adını öyle koyalım sonra gelelim son günlerdeki Cemaat-Hükümet kavgasının kime nasıl yarayacağına.
Öncelikle son günlerde yaşanan 'Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyon'nda eli olduğu söylenen Cemaatçilere şunu sormak lazım.
Daha önce neredeydiniz?
İlla birilerinin damarınıza basması mı gerekiyordu da siz de düğmeye bastınız. Yani dershaneler kapatılmasaydı Türkiye bu büyük operasyonu duymayacak mıydı?
Dün aynı kişileri ülke yönetiminde başta tutmak için dua etmekte yanlıştı bu gün aynı kişilerin cezalanması için beddua etmekte.
Siz sadece müritleriniz için dualar edin, akıl verin, fikir verin ve onları cezalandırın.
Bırakın bir büyük ülke, cumhuriyet ülkesi insanları kendilerini kimin yöneteceklerine özgürce, düşünerek, taşınarak karar versin.
Ne dua edin ne de beddua.
Bu büyük ülke insanlarının sadece ve sadece çalışmaya, akla, bilgiye, birikime ve uygarlığa ihtiyacı var.
Başka şeye değil.
12 yıldır Türkiye'yi yöneten zihniyet eğer dün Cemaat sayesinde geldiğine inanıyorsa bugün onları Cemaat gönderecektir. Yok bizim Cemaatlerle ilgimiz alakamız yok, biz projelerimizle, fikirlerimizle, çalışarak, hakkı hukuku koruyan, adaleti sağlayan yönetim anlayışımızla iktidar olduk diyorsanız ve bunu inanarak söylüyorsanız o zaman Cemaatlerin bedduaları ters tepecektir.
Teşekkürler ve Özür...
Geçtiğimiz hafta HABERDAR'ın 12. Kuruluş Gecesi'ne katılanlara teşekkür ilanı yayınladık. Bu ilanda bazı isimleri unutmuş ve atlamışız. Ancak bize geri dönüş yapanları düzeltebildik. Bu durumdan ötürü isimlerini unuttuğumuz bütün dostlardan özür diliyoruz.
Çatalca Belediye Başkan Yardımcıları; Ufuk Akın, Metin Sezer ve Erhan Güzel de isimleri unutulanlardan . Gecemizi onurlandıran bu üç basın dostuna da ayrıca teşekkür ediyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.