İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’un en değerli arazilerinden biri olan Florya’da, engelli ve ailelerinin sosyal yaşama katılabilmeleri amacıyla yaz kampı ve eğitim hizmeti vermektedir.
10 Haziran Salı günü, 2014 yılının yaz kampı açılış törenine ben de katıldım. Kampa katılabilmek için her yıl binlerce engelli ve ailelerinin müracaat ettiği Çiroz Kampı’nda;

Toplamda 55 adet prefabrik yapının bulunduğu bahçede, gayet rahat ve engelli bireylere refah bir ortam sağlanmıştır. Bu prefabrik evlerde, bir engelli birey tek başına kalabileceği gibi, eğer ihtiyaç duyarsa, kendisiyle birlikte 3 aile bireyini de getirebilme olanağına sahiptir. Toplamda, her ev başına 4 kişi kalabilmektedir. Ayrıca bu ortamda görme engellilerin yürümeleri için kılavuz yol, tekerlekli sandalye kullanan engelliler için erişilebilirliğe uygun yollar da yapılmıştır.

Çiroz Engelliler Kampı, 1 Nisan – 30 Eylül tarihleri arasında hizmet vermektedir. Faaliyetlere ilişkin etkinlikler ise aşağıdaki gibidir.

Sosyal aktiviteler, geziler ve turlar, mangal partileri ve çeşitli konularda bilinçlendirmeyi amaçlayan rehberlik programları...

Engelliler kampında faaliyetler, 2004 yılından itibaren kayıt altına alınmaya başladığı için, 2004 yılından buyana kamp imkânlarından yararlanan engelli sayısının 40.000 civarında olduğu belirtilmektedir.
Ayrıca, 2014 yılı itibari ile 1000 kişinin kampta konaklaması hedeflenmektedir. Umarım, engelli ve aileleri için büyük ihtiyaç olan tatil ve kamp olanakları, Türkiye genelinde her ilde hayata geçirilebilir. Engelli ve ailelerine en iyi şekilde hizmet vermek için büyük özveri ile çalışan kamp yetkililerine ve personeline buradan ayrıca teşekkür etmek istiyorum. 
Kampın açıldığı gün, en çok duygulandığım anlardan birini yaşadım. Hayatımda en önemli izlerden birini bırakmış olan ve yaşam felsefesi ile bizlere her zaman örnek olan merhum ağabeyim, Mimar Şükrü Sürmen’in adının verildiği merkezin aynı gün açılışı yapıldı.

Şükrü ağabeyi tanıtabilmek için binlerce makale yazabilirim. Bugün kısa bir yazıyla onu tanıtmaya başlayacağım, ancak bundan sonraki birçok yazımda kendisine yer vereceğimi bilmenizi isterim.
Şükrü Sürmen; Tükiye Omurilik Felçlileri Derneği Yönetim Kurulu üyeliğinin yanı sıra, Türkiye’de bir çok dernek çalışmalarında yer aldı. Bilhassa özürlü derneklerinin mimarlık ve tasarım sorunlarının çözümünde danışman olarak bulundu. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nun özürlülerle ilgili programlarının bazılarına danışman ve metin yazarı olarak katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, Bakırköy, Beykoz, Kadıköy ve Beşiktaş Belediyeleri’nin yanında, daha birçok Belediye ve Sivil Toplum Kuruluşlarına çağdaş ulaşılabilirlik standartlarını tanıtarak danışmanlık yaptı. İstanbul Üniversitesi Özürlüler Araştırma ve Uygulama Merkezi Danışma Kurulu üyeliği yaptı. İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü ders programında seçimlik ders olarak yer alan “Özürlüler ve Yaşlılar için Çevre Tasarımı” , Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü ders programında seçimlik ders olarak yer alan “Sakatlar ve Yaşlılar için Tasarım” adlı dersleri yürüttü.



ŞÜKRÜ SÜRMEN BAĞIMSIZ YAŞAM AKADEMİSİ VE SOSYAL GELİŞİM MERKEZİ

2012 yılında, İSTKA bünyesinde yapılan, Gençlik Hibe Çağrısı adı altında sunulan proje kabul edilmiş,bunun sonucunda engelli bireylerin kişisel gelişim ve meslek edinmeleri için bu merkezin kurulumuna başlanmıştır. Erişilebilirlik ile ilgili kamu yararına yapmış olduğu değerli çalışmaları sebebi ile bu merkeze isminin verilmesi uygun görülmüştür.

Bu merkezde, 19 Meslek Eğitimi, 11 Kişisel Eğitim alanları bulunmaktadır.
Kurum bünyesinde verilen eğitimler aşağıdaki gibidir;

Bilgisayar kullanımı, Web tasarımı, E-ticaret, Yönetici asistanlığı, Görme özürlüler için bilgisayar kullanımı, Bilgisayar destekli muhasebe, Çağrı merkezi operatörlüğü, Bilgisayar destekli reklam ve tasarım, Telemarketing, Housekeeping eğitimi, Aşçı çırağı, Garsonluk, Reyon görevlisi, Kasiyerlik, Kuaförlük, İpek halıcılık, Kitre bebek yapımı, Dış ticaret ofis hizmetleri ve Bahçıvanlık.

Toplam 54 grup içerisinde bulunan 770 engelli bireye eğitim verilmesi planlanmaktadır. Şu anda  4 bedensel engelli bireyin meslek edindirme kurslarından faydalandığı merkezde, 30 öğrenci kurs görmektedir.
Şükrü ağabey eğer yaşıyor olsaydı, hiç şüphem yok ki bu merkeze adının verilmesi nedeniyle her sabah büyük bir mutlulukla güne başlardı. Ben de merkezi gezerken isminin bu şekilde onurlandırılmasından büyük bir mutluluk duydum. Ancak yaşadığım sevincin yanındaki hüznü sizlerle paylaşmadan yapamayacağım.

Şükrü Ağabey yaşarken, isminin hizmet verdiği bulvarlardan veya caddelerden birine verilmesi için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na, yaşadığı yer olan Ortaköy’de bir yere verilebilmesi için Beşiktaş Belediye Başkanlığı’na birçok defa çağrıda bulundum. Ne yazık ki, o yaşarken bunu başarmam mümkün olmadı. Yine de umutlarımı kaybetmek istemiyorum. Gelecekte bir gün, insanlar yaşarken değerlerinin bilineceği günlerin de geleceğine inanıyorum.
Engelsiz bir yaşam dileğiyle…