Mehmet Mert
Depremi önceden bilmek
Yayınlanma:
17 Ağustos 1999 sabahı, yerel saatle 03:02'de gerçekleşen, Kocaeli/Gölcük merkezli deprem her hatırladığımızda hala kabusumuz olmakta.
7,5 büyüklüğünde gerçekleşen deprem, büyük çapta can ve mal kaybına yol açtı.
17 Ağustos depremi, tüm Marmara Bölgesinde, Ankara'dan İzmire kadar geniş bir alanda hissedildi.
Yaklaşık 16 milyon insan, bu depremden değişik düzeylerde etkilenmiştir.
Bu nedenle Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir.
Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu madddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir.
Depremin Türkiye'nin önemli bir sanayi bölgesi olan Marmara Bölgesi'nde meydana gelmiş ve çok geniş coğrafyayı etkilemiş olması, ülkede büyük sıkıntılara neden olmuştur.
Bu olayın meydana gelmesi sonucunda yapılan çalışmalar göstermiş oldu ki Türkiye'de deprem bilincinin yeterli seviyede olmadığı görülmüştür.
Depremin bu kadar çok can kaybına yol açmasının sebebi olarak kaçak yapılar, standartlara uygun olmayan binalar ve daha ucuza mal etmek için malzemeden çalanmütahitler gösterilmektedir.
Yapılan analizler sonucunda raporlara göre 17.480 ölüm, 23.781 yaralı, 505 sakat ve 285.211 konut'un da hasarlı olduğu tespit edilmiştir...
*
Bu bilgiler 17 Ağustos 1999 depremi için internet ortamında mevcut.
O depremi yaşadığımda otuz yaşındayıdım.
Kumburgaz'da oturmaktaydım.
Kumburgaz'da oturduğum evi depremden üç yıl önce inşaa ettiğimde deprem gerçeğini bilerek proje çizdirmiş ve gereğini fazlasıyla yapmıştım.
Hatta bir de yazı kaleme almıştım (1996 yılında Hürbakış gazetesinde) ve bu yazıda depreme karşı nasıl yapılar yapmalı nasıl yaşanmalı diye önemli kaynaklardan bilgiler vermiştim.
*
Depremin hemen sonrasında ise o zaman Büyükçekmece Yapı Kooperatif Başkanlığı yapan Halil Mercanlı ile bir söyleşi yapmıştım.
Halil Bey depremde yaşadıklarını büyük bir heyecanla bana anlatıyor ve adeta soğuk terler döküyordu.
Ben de bu röportajı hemen patlatmaya çalıştım.
Gazete yönetimi pek haberi basma taraftarı değildi.
Ancak ben haberin girmesi için bastırdım.
Haber önce yerelde ardından, o zamanlar fahri muhabirliğini yaptığım Doğan Haber Ajansı (DHA) kanalı ile bir çok ulusal gazetede yayınlandı.
Tempo dergisi kapak yaptı.
Derken halil Mercanlı artık ünlü olmuştu.
*
Fatih Altaylı'lar, Reha Muhtar'lar, Uğru Dündar'lar canlı yayınlarda Halil Mercanlı ile program yapmak için sıraya girmişlerdi.
Deprem araştırmaları ile dünyaca ünlü Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesindeki akademisyenler Mercanlı'yı davet ederek Rusya'da dinlediler.
Mercanlı'ya burada İnsanlık Hizmet Madalyası, diploma ve üniversite kimlik kartı taktim edildi...
Böylece o Halil Mercanlı bir de; www.depremibilenadam.com isimli web sitesi kurarak buradan da güncel tahminlerde bulunmaya başladı.
''Siteyi yapmakta maddi bir beklentim bulunmamaktadır. Amacım, tüm insanlığa faydalı olabilmek, depremi önceden tahmin ederek yapılacak olan araştırmalara ışık tutabilmektir.'' Diyen Mercanlı bir çok depremi önceden tahmin ettiğini buradan anons ederek ispatlamaya devam ediyor.
*
Dün, İzmir ve Bursa' da çok şiddetli bir şekilde hissedilen İstanbul'da da hissedilen edprem sonrası atılan bir twit de büyük dikkat çekti.
Marmara ve Ege’de hissedilen 6.3 büyüklüğündeki depremden tam iki sat önce, CHP eski Milletvekili ve Gazeteci Melda Onur, sosyal medyanın gündemine oturan bir tweet attı.
Melda Onur, “2 gündür şehir merkezlerinde görülen yılan haberleri var. En son 1999 depremi az öncesi olmuştu. Demedi demeyin” diye yazdı twitte.
Ayrıca sosyal medyada denizin renginin değişmesine ilişkin sabah saatlerinde de paylaşımlar oldu.
Twitter’da “Boğazın anlık görüntüsü. Bölge bölge derinleşmesi büyük İstanbul depremine işaret” mesajı dikkat çekti.
*
Bunları neden yazıyorum biliyor musunuz?
Hadi deprem gerçeğine uygun yapılar yapmıyoruz.
Tedbirler almıyoruz.
Yasalar çıkartmıyoruz.
Eğitim vermiyoruz.
Bari ne yapalım biliyor musunuz?
Bari artık depremin geleceğini çok net bir şekilde haber veren uyarılarda devlet olarak birşeyler yapalım.
Denizin rengi değişen yerlerde, ulu orta yılanların görüldüğü yerlerde çok da panik yapmaya meyil vermeden insanları uyaralım.
Bazı tedbirler alalım.
Kafa yoralım.
Ne biliyim işte birşeyler yapalım.
Halil Mercanlı gibi kendisini kanıtlamış kişilerin mesajlarından sonra da benzer şeyler yapalım.
*
Bakın Melda Onur depremden iki saat önce ne diyor, “2 gündür şehir merkezlerinde görülen yılan haberleri var. En son 1999 depremi az öncesi olmuştu. Demedi demeyin”
İki saat az bir süre değil.
Üstelik bu twit iki saat önce atılmış.
Kim bilir yılanlar kaç saat önce görülmeye başlamıştır.
Ne yani şimdi, küçük bir uyarı ile olası deprem öncesi bir can kurtarmak az bir şey mi?
Untmayalım ki; her birimizin sadece ve sadece bir canı var.
Bir milyon canımız yok!
7,5 büyüklüğünde gerçekleşen deprem, büyük çapta can ve mal kaybına yol açtı.
17 Ağustos depremi, tüm Marmara Bölgesinde, Ankara'dan İzmire kadar geniş bir alanda hissedildi.
Yaklaşık 16 milyon insan, bu depremden değişik düzeylerde etkilenmiştir.
Bu nedenle Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir.
Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu madddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir.
Depremin Türkiye'nin önemli bir sanayi bölgesi olan Marmara Bölgesi'nde meydana gelmiş ve çok geniş coğrafyayı etkilemiş olması, ülkede büyük sıkıntılara neden olmuştur.
Bu olayın meydana gelmesi sonucunda yapılan çalışmalar göstermiş oldu ki Türkiye'de deprem bilincinin yeterli seviyede olmadığı görülmüştür.
Depremin bu kadar çok can kaybına yol açmasının sebebi olarak kaçak yapılar, standartlara uygun olmayan binalar ve daha ucuza mal etmek için malzemeden çalanmütahitler gösterilmektedir.
Yapılan analizler sonucunda raporlara göre 17.480 ölüm, 23.781 yaralı, 505 sakat ve 285.211 konut'un da hasarlı olduğu tespit edilmiştir...
*
Bu bilgiler 17 Ağustos 1999 depremi için internet ortamında mevcut.
O depremi yaşadığımda otuz yaşındayıdım.
Kumburgaz'da oturmaktaydım.
Kumburgaz'da oturduğum evi depremden üç yıl önce inşaa ettiğimde deprem gerçeğini bilerek proje çizdirmiş ve gereğini fazlasıyla yapmıştım.
Hatta bir de yazı kaleme almıştım (1996 yılında Hürbakış gazetesinde) ve bu yazıda depreme karşı nasıl yapılar yapmalı nasıl yaşanmalı diye önemli kaynaklardan bilgiler vermiştim.
*
Depremin hemen sonrasında ise o zaman Büyükçekmece Yapı Kooperatif Başkanlığı yapan Halil Mercanlı ile bir söyleşi yapmıştım.
Halil Bey depremde yaşadıklarını büyük bir heyecanla bana anlatıyor ve adeta soğuk terler döküyordu.
Ben de bu röportajı hemen patlatmaya çalıştım.
Gazete yönetimi pek haberi basma taraftarı değildi.
Ancak ben haberin girmesi için bastırdım.
Haber önce yerelde ardından, o zamanlar fahri muhabirliğini yaptığım Doğan Haber Ajansı (DHA) kanalı ile bir çok ulusal gazetede yayınlandı.
Tempo dergisi kapak yaptı.
Derken halil Mercanlı artık ünlü olmuştu.
*
Fatih Altaylı'lar, Reha Muhtar'lar, Uğru Dündar'lar canlı yayınlarda Halil Mercanlı ile program yapmak için sıraya girmişlerdi.
Deprem araştırmaları ile dünyaca ünlü Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesindeki akademisyenler Mercanlı'yı davet ederek Rusya'da dinlediler.
Mercanlı'ya burada İnsanlık Hizmet Madalyası, diploma ve üniversite kimlik kartı taktim edildi...
Böylece o Halil Mercanlı bir de; www.depremibilenadam.com isimli web sitesi kurarak buradan da güncel tahminlerde bulunmaya başladı.
''Siteyi yapmakta maddi bir beklentim bulunmamaktadır. Amacım, tüm insanlığa faydalı olabilmek, depremi önceden tahmin ederek yapılacak olan araştırmalara ışık tutabilmektir.'' Diyen Mercanlı bir çok depremi önceden tahmin ettiğini buradan anons ederek ispatlamaya devam ediyor.
*
Dün, İzmir ve Bursa' da çok şiddetli bir şekilde hissedilen İstanbul'da da hissedilen edprem sonrası atılan bir twit de büyük dikkat çekti.
Marmara ve Ege’de hissedilen 6.3 büyüklüğündeki depremden tam iki sat önce, CHP eski Milletvekili ve Gazeteci Melda Onur, sosyal medyanın gündemine oturan bir tweet attı.
Melda Onur, “2 gündür şehir merkezlerinde görülen yılan haberleri var. En son 1999 depremi az öncesi olmuştu. Demedi demeyin” diye yazdı twitte.
Ayrıca sosyal medyada denizin renginin değişmesine ilişkin sabah saatlerinde de paylaşımlar oldu.
Twitter’da “Boğazın anlık görüntüsü. Bölge bölge derinleşmesi büyük İstanbul depremine işaret” mesajı dikkat çekti.
*
Bunları neden yazıyorum biliyor musunuz?
Hadi deprem gerçeğine uygun yapılar yapmıyoruz.
Tedbirler almıyoruz.
Yasalar çıkartmıyoruz.
Eğitim vermiyoruz.
Bari ne yapalım biliyor musunuz?
Bari artık depremin geleceğini çok net bir şekilde haber veren uyarılarda devlet olarak birşeyler yapalım.
Denizin rengi değişen yerlerde, ulu orta yılanların görüldüğü yerlerde çok da panik yapmaya meyil vermeden insanları uyaralım.
Bazı tedbirler alalım.
Kafa yoralım.
Ne biliyim işte birşeyler yapalım.
Halil Mercanlı gibi kendisini kanıtlamış kişilerin mesajlarından sonra da benzer şeyler yapalım.
*
Bakın Melda Onur depremden iki saat önce ne diyor, “2 gündür şehir merkezlerinde görülen yılan haberleri var. En son 1999 depremi az öncesi olmuştu. Demedi demeyin”
İki saat az bir süre değil.
Üstelik bu twit iki saat önce atılmış.
Kim bilir yılanlar kaç saat önce görülmeye başlamıştır.
Ne yani şimdi, küçük bir uyarı ile olası deprem öncesi bir can kurtarmak az bir şey mi?
Untmayalım ki; her birimizin sadece ve sadece bir canı var.
Bir milyon canımız yok!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.