Eller daha çok havada kalır!

Büyükçekmece'deki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında yaşanan İmam Hatipli kız öğrencinin kendisine ödülünü veren ilçe kaymakamı ile tokalaşmaması geçtiğimiz hafta en çok konuşulan olay oldu.

Olaydan hemen sonra www.haberdar.com.tr  haber sitemizde haberi değerlendirdik ve bu haber yaygın basında da oldukça yer tuttu.

Hebere gelen yorumlardan sonra olayı yorumlamak şart oldu.

Aslında durum ortada.

Siz bu ülkeyi yöneten iktidar olarak başörtüsünün ortaöğretimde serbest bırakılmasını sağlarsanız bu türden olayların önünü de açmış olursunuz.
 
Bu zihniyetle yönetilen ülke gençliğinin normal hareketidir!
 
Yani bir çok konuda olduğu gibi bu durumda da Türkiye ortadan ikiye bölünmüş durumda.

Bir taraf olayın çağ dışı gerici bir durum olduğunu yorumlarken, diğer taraf ise; dinimize göre imam hatip öğrencisinin yaptığı davranışın son derece doğru olduğunu düşünmekte.

Gerek  mahalle baskısı gerek gençlerimizin kendilerini isbat etme düşüncesi buna benzer davranışları tetikleyecektir.
Bu çağda siz "orta öğretimde başörtüsü"nün serbest bırakılmasını uygulamaya sokarak; nitelikli, bilimsel, laik eğitim anlayışı yerine zaten, yobaz bir sistemi tercih etmiş sayıyorsunuz.

Kız öğrencileri ayrıştıran, başını örtmeyenleri baskı altına alan, sınıflarda dindar- dinsiz ayırımını başlatan, çağdaş Türk kadını imajını yok eden ve kendi iradesi ile örtünme yaşının altındaki öğrencileri küçük yaşta biçimlendirmeyi amaçlayan bu uygulama “dindar-kindar gençlik projesinin” adımı olarak sık sık karşımıza çıkacaktır.
 
Kaymakam ne yapsın!
 
Kompozisyon dalında ödül kazanan İmam Hatip öğrencisine ödülünü vermek için Büyükçekmece Kaymakamı Mustafa Hulusi Arat, dereceye giren öğrenciyle tokalaşmak ve tebrik etmek için elini uzattığında eli havada kalmıştı.

HABERDAR'a konuşan o kaymakam şunlaarı söyledi; ben, her evladımıza, her vatandaşımıza elimi uzatırım. Uzanan el aslında benim değil devletin elidir. 30 yıllık meslek hayatımda ilk kez böyle bir durumla karşılaştım. 13-14 yaşındaki kızımız kompozisyon yarışmasında ödül almış. Tebrik etmek için elimi uzattım. Öğrencimiz elini geri çekerek ‘namahrem ’ dedi. Şaşırdım ama üstelemedim. Kızımıza ters bir cevap verip rencide etmek istemedim. Evladımdan bile küçük olan yavrumuza devletin elini uzattım. Benim görevim devletin elini her vatandaşımıza uzatmaktır. Kız çocuklarını kadın gibi görmemiz söz konusu olabilir mi? Böyle bir yaklaşım insanın aklından vicdanından geçebilir mi? Evladımızın hem ailesi, hem de öğretmenleriyle bir araya gelmek istiyorum” dedi.
 
Cumhuriyet'e yakışmadı
 
Şimdi haber ve durum ortadayken gerek sosyal medyada gerek habermize gelen yorumları okudukça üzüntümüz misli ile artmakta.
Cumhuriyet ülkesinde olduğumuzu unutan bazı yurttaşlarımız sanki İslami kurallara göre yönetilen 'şeriat' ülkesinde yaşıyorlarmış gibi değerlendirmelerde bulunuyorlar.

Arkadaşlar tamam bu olayda da olduğu gibi tören okul içerisinde olsa, dini eğitim verilen bir okulda olsa kız öğrencimizi anlayabiliriz belki.
Ancak olay CUMHURİYET törenlerinde oluyor.

CUMHURİYET ile yönetilen bir ülkede ve CUMHURİYET'in ilan edilişinin kutlandığı bir törende, tamamen dini inanıcı gereği yapmaması gereken bir davranışı normal davranışmış gibi resmi bir törende yapmaya çalışan bir ortaokul öğrencisinin bu davranışını normal karşılamak ne cumhuriyete ne modernizme ne de çağın şartlarına uygun düşmez.

Söylemek istediğimiz ve haberi yapma gerekçemiz zaten budur.

Sistemin ve iktidarın çağdaş gençlik yerine gerici yobaz düşünceler ile beslenen yeni nesil yaratmaya çalışmasıdır.

Madem öyle İslam kurallarına göre inançlı bir ertişkin kadının helali olmayan erkek sesini duyması o erkekle göz göze gelmesi de günahtır.

O zaman İslam kadınlarının en fazla 12 yaşında evlenmesi ve evinden dışarı çıkmaması gerekiyor.

Ya buna ne diyeceksiniz.

Madem bizim İslam'da tek klavuzumuz Kuran'ı Kerim. O zaman Kuarn'ı Kerim'in emirlerinin tamamını uygulayalım!

 
İslam kuralları ile yönetilsek amenna!

 
Bakın yorum yapan bir okurumuz neler yazmış:

Hristiyanlıkta ve musevilikte okutulan kızlar özellikle rahibeler bırakın ellerini tutmayı göz göze bile gelemezsiniz. Bu yaptığınız haberi avrupa yapamaz ve aforoz edilirsiniz ki bu onların haklarına bir tecavüz olarak adledilir ve yargılanırsınız. Bu kızımız inancının gereği olarak reşit olan yani bluğ çağını geçmiş bir erkeğin elini tutunca abdesti bozulur ve namaz kılamaz bir duruma gelir ki törenden sonra namaz kılması muhtemeldir yani peygamber efendimizin sünnetini uygulamış. Bunu kabullenmeyerek kendi fikrinizi veya edebinizi uygulamaya çalışacağınıza ona saygı duymayı niye düşünmüyorsunuz. Varsayalım müslüman değil kendi inancinda bir erkegin elini tutması yasak bunu uygulayınca neden abes karşılanıyor bunu algılayamıyorum.
 
 
 
***
 
Bu okurumuzda da olduğu gibi yurttaşlarımızın çoğu bu tür olaylara tamamen dini açıdan yaklaşmaktalar ve demokrasiyi, cumhuriyeti, çağdaşlığı göz ardı etmekteler.

Sevgili okurlar dini kurallara göre yönetilen ülkelerde dini gereği davranış sergilemeyenler zaten cezalanır. İşte 'LAİKLİK' tam da bu demektir.
Tamam inancı gereği ibadetini yapanlara saygı gösterelim ama aynı zamanda 'CUMHURİYET' ile yönetildiğimizi de unutmayalım.
 
 
twitter.com/MehmetMert1
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi