Eserlerine biraz daha dikkat et öğretmenim...!

Biraz daha dikkat öğretmenim..!

Hani 'Yeni nesil sizlerin eseri olacaktı' öğretmenim... Bu ne biçim nesil ki, her şeye göz yumuyor,  sessiz kalıyor, uyuyor da uyuyor...!

Biraz daha dikkat sevgili öğretmenim biraz daha dikkat...!

Dün önce mu mesajı facebook sayfamda paylaştım. Ardından bu köşe yazısını yazmaya karar verdim.
 
***
 
Kim bilir daha önce belki birileri daha gündeme getirmiştir.

Bir kez de ben getireyim tekrar ne fark eder.

Her 24 Kasım'da bir birinden güzel özdeyişler ile öğretmenlerimizin günleri kutlanır ya.

Kusura bakmaz iseniz ben kutlamadan çok biraz dikkat çekici başka eleştiriler getirmek istiyorum.

 
***
 
Ve diyorum ki 'Biraz daha dikkat öğretmenim..!'

Ne olursun öğretmenim; bu yeni nesile biraz daha fazla gayret göster.

Önce sen kendini güzel yetiştir.

Sonra öğrencilerine daha fazla özen göster.

Onlara sadece öğretim verme, eğitim de ver.

Onlara kendilerine güvenmeyi öğret.

Onlara eleştiri yapmayı öğret.

Onlara her şeye evet demeyi öğretme arada bir hayır kelimesini kullanmalarını da öğret.

Onlara de ki; sen varsan dünya var, sen yoksan hiçbir şey yok, her şey senin eserindir, dünyanın bütün imkanları senin emrindedir, sen iste yeter ki; istediğin her şey gerçekleşir.

Onlara boyun eğmeyi öğretme, onlara dik durmayı öğret öğretmenim.

 
Köy Enstitülerini anlat.

 
Onlara; 1935’lerde temelleri atılmış, 1940'ta kurulan Köy Enstitülerini anlat.

Yüzyılın belki de tüm dünyadaki en büyük eğitim reformu olan Köy Enstitülerinde usta-çırak ilişkisi ile oluşturulan bir zanaat eğitimi yanında doğu batı arasındaki eğitim eşitsizliğini ortadan kaldırabilecek bir sistem ile köy öğretmenlerinin nasıl yetiştirildiğini anlat.

Buradan çıkan gençlerin tekrar köylerine dönüp her şeyi olmasa bile birçok şeyi bilen adam olarak diğer çocukları yetiştirdiklerini söyle.

Bu öğretmenlerin; en az bir enstrüman çaldığını; marangozluktan, inşaattan, tarımdan, edebiyattan, bilimden, bölgesine göre denizcilikten, seracılıktan, kümesçilikten, meracılıktan anladıklarını anlat.
Onların da en az bir Köy Enstitüsü mezunu öğretmen olabileceklerini söyle.

 
Cumhutiyet'i anlat...

 
Hani yine Atatrük'ün güzel bir özdeyişinde dediği gibi;

- Cumhuriyet sizden fikri hür vicdanı hür irfanı hür nesiller ister.

'Hür' lafının anlamını anlat onlara.

Hürriyeti anlat, Cumhuriyet'i anlat, demokrasiyi anlat, seçimlerde bir oylarının nelere kadir olduğunu anlat onlara.

Her seçimde o bir oyun kıymetini anlat ve de ki; 'Sana kim ne verir ise, ne vaat eder ise etsin. Sakın oyunu verirken o vaatleri aklına getirme...!
Kişisel vaatlerden ziyade toplumsal projeleri vaatleri düşün.

Geleceğimizi düşünmesini geleceğimizin her şeyden önemli olduğunu öğret onlara...

 
Eserlerine biraz daha dikkat et...!

 
İşte böyle sevgili öğretmenim.

Bu öğretmenler gününde o güzel sözler ile senin öğretmenler gününü kutlamadığım için bağışla.

Sen de biliyorsun ki bu formalite kutlamaların pek kıymeti yok.

İnan bana ben seni o formalite kutlamalar yapanlardan daha çok seviyorum.

Sana daha fazla güveniyorum.

Senin şuan elde ettiğin imkanların daha fazlasını hak ettiğine de inanıyorum.

Ve gerçekten GELECEĞİN GENÇLERİN, GENÇLERİN İSE ÖĞRETMENLERİN ESERİ olduğuna da inanıyorum.

Senden tek ricam şu; ne olursun eserlerine biraz daha dikkat et öğretmenim...!
 
 
 twitter.com/MehmetMert1

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi