Yazıma şöye devam etmişim;

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul 3. Bölge (bölgemiz) milletvekili Faik Tunay; 'CHP milletvekiliyim ama CHP'li değilim' demiş.

CHP'li olmadığını, sadece Cumhuriyet Halk Partisi'nden milletvekili seçildiğini dile getiren Tunay ayrıca CHP'de yönetim sorunu olduğunu da kaydetmiş.

Faik Tunay haklı tabi.

Cumhuriyet Halk Partisi belki de en çok bu yüzden kaybediyor.

Kendi değerlerini dışarıda bırakıp, kendinden olmayanları bir yerlere getirerek.

Her şeye her şarta rağmen CHP'nin yanında yer alanları görmezden gelerek.

Sırf şunun adamı, bunun yakını, onun referansı var diye hak edilmeyen yerlere birilerini koyarak, monta ederek.

Şimdi Faik Tunay'a hak vermemek mümkün mü?

CHP olmasaydı kim bilir Faik Tunay milletvekilliğini rüyasında bile görebilecek miydi?

CHP yönetimi kim bilir kaç adamı görmezden gelerek 2011 genel seçimlerinde İstanbul 3. Bölge aday listesinde seçilebilecek sıraya Faik Tunay'ın adını koydu.

2015 genel seçimlerinde benzer hatalar yapmamak için bu tür durumlardan ders çıkarmalı CHP yönetimi.

*

İşte o gün arayarak bu yazımdan dolayı bana sitem eden; açıklamamı yanlış anlamışsınız, ben CHP'li değilim demedim, kimse benim Cumhuriyet Halk Partililiğimden şüphe etmesin, diyen Faik Tunay bugün; 'Artık faydam olmaz' dedi ve CHP'den istifa etti!

Üstelik; 'geç bile kaldım, aslında vekilken istifa edecektim ama seçmenlere saygısızlık olmasın diye yapmadım. Bazen olur mu diye umut etmek, mücadele etmek anlamsız, alternatif olmaktan uzak, iktidar kelimesini konuşmanın bile hayal olduğu bir yapı maalesef.' Gibi açıklamalarda yapan Faik Tunay demek istiyor ki iktidar yoksa ben de yokum.

*

Buradan da şunu çıkartmak mümkün.

Yarın iktidar partisinde siyaset yaparsam kimseler şaşırmasın.

Zaten; 'CHP'de tutarsızlık var. Ben kesinlikle başkanlık sisteminin gelmesini istiyorum, Türkiye için en ideal sistem başkanlık.' Demesi de buna işaret değil mi sizce?

Ne diyelim istifası faik Tunay'a hayırlı olsun.

Ancak Tunay gibilerin bizi hiç yanıltmadığını da söylemeden geçemeyeceğim.

Daha 2011 aday listesi açıklandığında da aynı yorumu yapmıştım.

Şimdi de aynı şeylerden bahsedeceğim.

*

Cumhuriyet Halk Partisi kendi değerlerine sahip çıkamdığı sürece, kendi ilkeleri ile hareket etmediği sürece, kendinden olanlar ile yola çıkmadığı sürece beklediği başarıyı sağlaması mümkün değildir.

Düşünün eski ANAP'lı bir kişiyi getirip şunun yakını, bunun tavsiyesi diye partiye monta ediyorsunuz.

Seçilebilecek yere koyarak yıllardır CHP'de politika yapanların, iyi günde kötü günde partinin yanında olanların, partisine karşı özveriyi, desteği, imkanlarını heba edenlerin hakkını yiyorsunuz.

Sonra da kalkıp partinizden başarı bekliyorsunuz.

*

İddia ediyorum bu türden kişilerin CHP'ye oy vermesinden bile insan şüphe duyar.

Hadi kendisi oy verdi.

Peki kaç kişi bu kişiler yüzünden oy vermiştir.

Ya da CHP'ye destek vermiştir.

Veya yıllarca fedakarca partiye çalışarak beklenen adaylığı yapılmadı diye kaç kişi CHP'ye küsmüştür.

Bir hesap edin bakalım.

*

Hadi bu İstanbul 3. Bölge'den bir örnek.

Türkiye geneli bir hesap yapılsın bakalım.

Gelenlerin getirdikleri ile gidenlerin götürdükleri karşılaştırılsın.

Yine iddia ediyorum gelenlerin getirdikleri oy ve güç gidenlerin götürdükleri oy ve gücün onda birinden daha bile azdır.

*

Demek istediğim o ki; Faik Tunay gibiler gelirler ve giderler.

Onlar pek sabredemezler.

Direnmezler.

Aday yapılmamak nedir bilmezler.

Karşılıksız partili olmak nedir anlamazlar.

Gece gündüz yollarda, sokaklarda, bir simit bir çay ile seçim çalışması yapmak nedir denememişler.

Varsa iktidar onlarda varlar.

Yoksa güç onlarda yoklar.

Gelin görün ki bu durum ilk değil son da olmayacak.

Olan yine fedakar partililere olacak...!