BDP’nin batıya bakan yüzü Halkların Demokratik Partisi Büyükçekmece’de seçim ofisi açtı.

Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sırrı Süreyya Önder, partisinin Büyükçekmece’deki toplantısında konuştu.

Mimaroba Kanatçı Oba’da gerçekleşen davetli olduğum toplantıya alana gittiğimde gözlerime inanamadım.

Ne yalan söyleyeyim ben 15-20 kişilik bir toplantı olur diye düşünüyordum.

Restoranın önüne bir vardım.

Dışarısı yoğun kalabalık.

İçerde oturacak yer yok.

Gençler, kadınlar, yurttaşlar doldurmuş salonu.

Sırrı Süreyya Önder’in etkisi var desem Önder salondan ayrıldı seçim ofisi açılışına konvoyla geçildi orada da aynı yoğunluk.

HDP Büyükçekmece eş başkan adayları Semra Gürbüz ve Tevfik Baraner birer konuşma yapıyorlar.

Doğal, samimi, içten..!

Katılımcılar da keza öyle.

Sanırsınız bir aile toplantısı.

Kimsenin kürsüyle alakası yok.

Protokol yok.

Kibir yok.

Gerilme yok.

İtiş kakış yok.

İlk defa katıldım

Doğrusu iki şehit veren ailenin mensubu olarak yıllardır bu siyasi oluşuma tepkimden pek toplantılarına katılmıyordum.

Bu defa 20 yıllık aile dostum Semra Gürbüz partinin Büyükçekmece eş başkan adayı oluşundan mecburen katıldım.

Ama yalan yok etkilendim.

İçimden bir ara dedim ki ‘Ulan bu siyasi oluşum PKK ile anılmasa işte tam benim politika yapacağım parti!’

Düzen partileri!

Sırrı Süreyya Önder ‘ Bu seçimlere iki parti katılıyor. Birisi biz, diğerlerinin tamamı tek düzen partisi. Çalan çırpan soyan. Bunların hepsi aynı. Bakın bizim 100 belediyemiz vardı. Aradılar taradılar operasyonlar yaptılar tek kuruşluk bir yolsuzluk bulamadılar. Ama kendilerine bakın. Her tarafları rüşvet ve soygun yolsuzluğuna bürünmüş.’ Diyordu.

Haksız değildi.

Gerçekten de adamların bir rüşvet olaylarını, hırsızlıklarını, üç kağıtlarını duymadık.

Tek tepkimiz bölücü terör örgütü ile yan yana durmaları.

Kime zarar verirler!

Peki bu seçimlerde Türkiye’nin doğusunda BDP ile seçime giren batısında HDP ile seçime giren siyasi oluşum en çok kime zarar verir kimin oylarını alır.

BDP tabiî ki doğuda kendi oylarını alacak ve bir çok yerde yine belediyeleri kazanacaktır.

Ancak ben batıda HDP’nin aynı başarıyı göstereceğini düşünmüyorum.

Aslında parti kendi oylarını alsa belki bazı yerlerde seçimleri kazanabilecek güçtedir.

Mesela bir Esenyurt’ta HDP’nin ciddi tabanı vardır.

Ama partinin mevcut durumundan dolayı ve barış sürecinin henüz ülkemizde yeni olup pek oturmamasından dolayı HDP bu seçimlerde fazla başarı sağlamayacaktır.

HDP’nin hangi partidye daha fazla oy kaybettireceğini bilmemiz için şu soruyu cevaplamalıyız.

HDP tabanı  en çok hangi partiye yakın.

Bana AK PARTİ gibi geliyor belki yanılabilirim.

Tamam HDP’liler CHP veya MHP’ye pek oy vermezler ancak eğer kendi oylarını kendi partilerine vermeyi düşünürlerse işte o zaman AK PARTİ adayları bu işten en fazla zararlı çıkacaklardır.

Son söz!

HDP veya BDP’yi de artık siyasi oluşum olarak kabullenmeliyiz.

Madem hiçbirimiz kan dökülmesin, ülke bölünmesin diyoruz.

İşte bir fırsat.

Bu tür siyasi oluşumlara da şans tanınmalı fazla itici bakılmamalı.

Empati yaparak biraz olsun işin özünü daha iyi kavrayabiliriz diye düşünüyorum.

Bakın mesela AK PARTİ neredeyse bir ara yüzde 65 oy alabilecek pozisyona gelmişti.

Böylesi daha mı iyi.

İyi o zaman hepimiz aynı düşüncede olalım.

Bir siyasi oluşum yüzde doksan oy alsın bu ülkede!

O zaman daha mı iyi!

İşte asıl o zaman çatışma başlar, kavga başlar, gürültü patırtı başlar.

Siyasi görüşler, düşünceler, fikirler ayrışmadan, bizimle aynı düşünmeyenlere saygı olmadan, barış olmaz, özgürlük olmaz, kardeşlik olmaz…!

İyi haftalar herkese…

twitter.com/MehmetMert1