İlçe başkanı belediye başkanından önde gelir!


Bir önceki köşe yazımda Cumhuriyet Halk Partisi Büyükçekmece İlçe Örgütü’nün olağanüstü kongreye gittiğini ve bu kongrede yeni ilçe başkanının kim olması üzerine yorumlar yaptım.

19 Temmuz’da (çoğunluk sağlanamazsa bir gün sonra) yapılacak kongrede seçilecek ilçe başkanı ile Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün el ele vererek çalışmalar yapması gerektiğini de söyleyerek şu önerilerde bulundum:

 

Partiyi önce Cumhurbaşkanlığı ardından genel seçim ve daha sonra da yerel seçime hazırlamalı.

İlçede iktidar olan bir siyasi partiye yakışır faaliyetlerde bulunmalılar.

Öncelikle Cumhuriyet Halk Partili üyeleri ardından Büyükçekmecelilerin tamamını kapsayıcı sosyal etkinlikler yapmalılar.

İnsan odaklı projeler geliştirmeliler.

Bu düşünce ve oluşumu destekleyici yeni ilçe yönetimi gelmeli göreve.

Yeni ilçe başkanı ne Akgün’ün yalakası olmalı ne de muhalifi!

Aynı partili belediye başkanı doğru hizmetler yapınca yanında durmalı yanlışlar yapınca da ‘bu yanlıştır’ diyebilmeli!

Madem siyaset iktidar olmak ve başarılı olmak için yapılıyor.

O zaman ilçede iktidar olmanın keyfi sürülmeli.

Partililer iktidarlığın özeliklerinden öncelikli olarak nasiplenmeli.

Aksini düşünürsek AK Parti Büyükçekmece’de seçimleri alsaydı belediyede nasıl değişiklikler olurdu sizce?

Bir düşünün bakalım!

 

Tam anlatamamışız galiba!

 


İşte aynen bunları önerdik.

Vay sen misin bunları yazan.

O zaman gidip Akgün’e partiyi teslim edelim mi diyenler.

Parti tek adam anlayışına döner mi diyenler.

Ne oldu sana da bir anda Akgüncü oldun mu diyenler!



Bu yazımızda tam anlatamamışız galiba bazı ifadeleri daha uzun yazmadan bazen yanlış anlaşılmalar ortaya çıkabiliyor demek ki.

Bakın bu satırların yazarı yıllardır söyler durur.

Bir ilçede ilçe başkanı aynı partili belediye başkanından önde gelir.

İlçe başkanı belediye başkanının önünde ceket düğmesi iliklememeli aksine belediye başkanı ilçe başkanının önünde ceket iliklemeli.

Biz ne ilçe başkanları gördük belediye başkanlarına yalakalık yapmak için kapısında yatanlar mı?

İş kovalayacağım diye belediye başkanının peşinden koşanlar mı?

Avanta alacağım diye belediyede evrak takip edenler mi?



Bu liste aynı türden sıralanıp gider.

İşte biz de tam öyle diyoruz ve ilçe başkanı örgütün temsilcisi olarak gerektiğinde masaya yumruğunu vurmalı, partili belediye başkanını yanlış yaptığında eleştirebilmeli, ona dur diyebilmeli.

Ancak doğru adımlarda da onu desteklemeli ve bir arada daha güzel hizmetlere imza atmalılar.

 

Genel Merkez’e rağmen!

 

Daha önce defalarca gördük tecrübe edindik.

Belediye başkanı ile muhalif ilçe başkanı olduğunda hemen gizli ve güçlü eller ortaya çıkıyor ve o ilçe başkanı görevden alınıyor.

Son ilçe başkanı Dursun Tazegül’de de benzer durumlar olmadı mı sanıyorsunuz.

Ancak Tazegül istisnadır. Eşi aday adayı olduğunda ilçe başkanlığını bıraksaydı şimdi daha farklı bir duruşu olabilirdi.

Hatta yeniden aday olabilirdi.

2011’de ona oy verenler yine oy vererek ilçe başkanı seçebilirlerdi.

Ne tarih, ne siyaset ne de yaşam hata affetmiyor.

Yaptığınız bir hatanın karşılığını eninde sonunda alıyorsunuz.

 

Doğru tektir!

 

Biz fikrimizi söyleyelim de kim neresinden istiyorsa oradan anlasın.

Bakın arkadaşlar Cumhuriyet Halk Partisi maalesef doğru yönetilmiyor.

Son dört seçimdir her şeye rağmen aynı oy oranında direniyor.

Gezi’ye rağmen, Cumhuriyet tehditlerine rağmen, diktatör bir iktidar anlayışına rağmen  CHP hep aynı CHP!

Türkiye’nin 30 ilinde yok.

Ankara’da İstanbul’da yok.

Son Cumhurbaşkanı adayı ne parti tabanından ne de halk nezdinde karşılık bulmadı.

Seçimlerde de göreceğiz bunu!

Parti bu kadar yanlış yönetilirken, küçülmeye doğru giderken yapmamız gerekenleri iyi analiz etmek gerek.

CHP en büyük zararı kendi içinde kavga ederek görüyor.

Bir ilçede bile ilçe başkanı ayrı kafada, ilçe örgütü ayrı kafada, aynı partili ilçe belediye başkanı ayrı yollarda olursa o partinin o ilçede başarılı olması mümkün değil.

Yerel seçimde zorlanarak seçimi almak tam anlamıyla başarılı olduğunuz anlamını taşımıyor.

Kazanan başkan örgüte rağmen ben kazandım diyerek yanlış yapıyor, ilçe yönetimi bizim adayımız olmasaydı kazanamazdı diyerek yanlış yapıyor, parti genel merkezi ise bu iki çatışmayı görmezden gelerek yanlış yapıyor.

Olan aslında sadece ve sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin geleceğine oluyor.

Zira ülke genelinde Büyükçekmece’nin benzeri yerler çoğunlukta.

Ve genel seçimlerde parti o yerlerde başarısız oluyor.

Olması gereken; kimsenin kendisini partinin üstünde görmeden daha mütevazi bir şekilde çalışmalarını sürdürerek Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakışır bir üye olarak, belediye başkanlığını, ilçe başkanlığını, ilçe yöneticiliğini, hatta il başkanlığını ve hatta genel başkanlığını yaparak CHP’yi geleceğe daha güçlü bir şekilde taşımalarıdır.

Aksi halde CHP bazı yerlerde sadece flama vazifesi yapar geçici olarak seçim kazanıyor görünür ama aslında başarısızdır kimseler farkında değildir…!

 


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi