“Gerçek nedir?” diye sordu karşısındakine.

Karşıdaki “Kimin gerçeği, seninki mi, benim ki mi, onunki mi?” diye soruya soruyla karşılık verdi. Soruyu soran yeniledi sorusunu. “ Hayır, hayır ben yalın, tarafsız kimsenin olmayan gerçeği soruyorum” dedi.

Karşıdaki “Başkasınınkini bilemem ama benimki”. Ellerini iki yana kaldırdı, sonra sol elini alnına, sağ elini kalbinin üstüne koydu, ayaklarının üstünde birkaç kez tepindi, birkaç kez derin derin nefes alıp verdi. Soruyu sorana dönüp “ Gerçek benim “ dedi.

Soran “Yani insan mı gerçek olan, ya akıl?” diye diretti bu kez.

Karşıdaki “Doğaya, yaşama, uygun olan her şey gerçektir. Akıl gerçeği bilme, öğrenme aracıdır. Dil ise gerçeğin, akıldan dışarıya taşanıdır. ” diye karşılık verdi.

Soruyu soran, gözlerini gökyüzüne cevirdi. Kara bulutların altında bir görünüp bir kaybolan mavilikleri yakalamaya çalışırken, bulut aralarında birden ortaya çıkıp kaybolan güneşle gözleri kamaşıyordu.

Gerçek ne kara bulut ne mavi gökyüzüydü. Gözleri aydınlatan, kalbe dolan güneşti. Güneş.

Taş, ağaç, çiçek, kurt, kuş, börtü böcek ve bil cümle canlı. Gerçek topraktı.

Kar, yağmur, dolu, dere nehir ve deniz, okyanus. Gerçek su idi.

Karayel, poyraz, keşişleme seher yeli, boran, fırtına, deli rüzgar. Gerçek hava idi.

Gerçek tek başına yaşamdı kısaca.

“Ya insan?” diye yeniden sordu.

Karşıdaki “ Sahici olanla olmayanı anlayabilme yeteneğine evrilmiş yeryüzünün tek canlısıdır” dedi. Sırtını dönüp ufuk çizgine doğru yürüyüp gitti.

Soruyu soran gidenin arkasından bağırdı: “Öyleyse bunca kötülük neden? İyi ve kötüyü, doğru ve yanlışı, sevgiyle nefreti, zulümle şefkati, kin ile hoşgörüyü, adaletle adaletsizliği, emek yerine çalmayı, gaspı, demokrasi yerine diktatörlüğü, savaş yerine barışı, doğayı talan ederek hem kendi hem de tüm masum canlı habitatı yok ettiğini neden ayıramıyor insan?” diye haykırdı.

Ufuk çizgisinde kaybolmak üzere olandan belli belirsiz bir ses duyuldu.” İnsansın ya onu da sen bul.

Dört milyar yıllık tarihi olduğu iddia edilen yer kürede “gerçek” olan iyilik ise kötülerin gerçeği ne zaman son bulacaktı?

Soruyu soran tekrarladı “ İnsansın ya, onu da sen bul.”

Not: Bu yazı yazılırken ABD de Senato baskını yaşandığına dair haberler düştü ajanslara. Ama bu yazı baskın için yazılmadı. Dünyaya kötülük yayan bir rejiminin kendi içine yönelmesi ilginç bir rastlantıydı.