Arkadaştan sevgili olur mu?
Telefonu neden duymadın diye çıkışmayız. Seçimlerini eleştirmek yerine çoğu zaman destek oluruz, özgür bırakırız. Sevdikleri kadar severler, fazlası için zorlamayız. Rahatızdır ve gerçekten yanlarında olmak istediğimiz için ordayızdır. Zorlama yoktur, taktik yoktur. Dolayısıyla anlaşmazlıklar büyük kavgalara dönüşmez, kestirilip atılır. O öyledir çünkü onu öyle kabul ederiz.
Hayatımızda olmasından keyif aldığımız, memnuniyet duyduğumuz insanla olan arkadaşlık ilişkimizi de tehlikeye atmaktan korkarız. Sevgili olma fikrini onunla paylaşsam her şey bozulur diye düşünüp cesaret edemeyiz. Bazılarımızsa bu fikri hiç düşünmezler bile , o gözle bakmazlar. İlişkiler gelip geçicidir, dostluklarsa kalıcı.
Karşı cinsten birini çok sevmek, değer vermek ve iyi anlaşmak çoğu zaman daha fazlasını getirmeyebilir. Arada tutku ve heyecan yoksa bir ilişkinin ne anlamı vardır ki? Onunla olmak, zaman geçirmek istersiniz ama dokunmak ya da elini tutmak gelmek içinizden. Zaten arkadaşlık böyle bir şeydir. Sevgilisinden kıskanmaz, o mutlu olduğu için siz de mutlu olursunuz.
Peki bu durum zamanla nasıl değişir?
Ya da aslında başından beri var olduğu halde, varlığını inkar edip engellemeye mi çalışırız?
Bu noktada sanırım kadınlar ve erkekler biraz farklılaşıyorlar. Erkekler beğenilerini karşı cinse ifade etmekte daha iyiler. Kadınlarsa gizlemekten yana kullanıyorlar tercihlerini. Kadınlardaki dostu kaybetme korkusu daha yoğun. Elbette tam tersi olduğu durumlarda mevcuttur. Bir de o korkulan 'hayır' cevabı var ki çoğumuzun önündeki en büyük engel. Nedense reddedilme fikri bizi bizden alıyor. Utanıyoruz, çekiniyoruz, erteliyoruz kendimizi.
Bazen de korkmak gerekiyor gerçekten. Çünkü karşılığı olmadığından emin olduğunuz biriyle bu düşüncenizi paylaşmak, getireceği olumsuzlukla yüzleşmek anlamına geliyor. Hatta yalnızca doğru zaman olmadığı için bile karşınızdakini kaybetmeniz mümkün.
Peki doğru zaman ne?
Sevgilisinden yeni ayrılmış ve sizinle bunu paylaşan bir arkadaşınıza o anın duygusallığıyla bunu söylememeniz gerekiyor. O an kesinlikle yanlış bir zaman, geri kalanıysa size ait. Belki gelecek belki de asla gelmeyecektir.
Tanıdığım ve arkadaşlıktan aşka dönüşen evlilikler yapmış dostlarım var. Çokta mutlular. Ama bu durumun nasıl ve ne şekilde geliştiğini kendileri de tam olarak bilmiyorlar. Yalnızca oldu diyorlar birdenbire. Ve dostlarını bu yüzden yitirmiş kişiler, onlarsa derin pişmanlıklar yaşıyorlar.
Durum gerçekten karmaşık ve gizemli.
Çok iyi dost oldukları halde ilişki yürütemeyen insanlar bunun sebebini çok iyi dost olmalarına bağlıyor. Çünkü dost olmak sonuna kadar açık olmaktır, oysa ilişkilerde gizemli bir taraf kalmalıdır mutlaka. Gizem bizi karşımızdaki insana çeken, onu keşfetme arzusu barındıran bir etmendir. Evliliklerin zamanla monotonlaşması, heyecan kalmadı için yapılan sitemler bu gizemin zamanla kaybolmasından kaynaklanabiliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.