Cinsel tacizde 'sessiz tanık' olmayın
Ailelere tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Sır, şunları söyledi: ''Lütfen çocuğunuzu yalnız bir yere göndermeyin. Çocuğunuz ne zaman, nerede, ne yapıyor lütfen bunun her zaman farkında olun. Evlerde odaların kapısı mutlaka açık olsun. Çocuğunuza tanıdık dahi olsa güvenmemesi gerektiğini, bunun nedenini de izah etmemiz gerekir. Diğer taraftan çocuğun başına bir şey geldiğinde, ailelerin yaptığı genel bir hata var. Çocuğu hemen tamamen soyuyorlar ve banyo yaptırıyorlar. Böylece bütün delilleri ortadan kaldırıyorlar. Bunu yapmasınlar. Delilleri bilmeden karartmasınlar. Bu durumun diğer çocukların da başına gelmemesi için ailelerin daha dikkatli olması lazım. Onun için lütfen aileler böyle bir durumda mutlaka şikayetçi olsunlar. Gerekli doneler alınarak, elbisesine, vücuduna herhangi bir şey bulaşmış mı incelenmesi gerekiyor. Onun için ailelerin uyarılması gerekiyor. Ayrıca çocukların eğitimi de önemli. Çok küçük yaştan itibaren çocukları eğitmemiz gerekiyor. Çocukların yalnız başına kapalı bir mekanda kalmaması konusunda uyarmamız gerekir. Diyelim ki herhangi bir olumsuzluk yaşadı, birisinden şüphe etti veya tedirgin oldu. O durumda mutlaka kalabalığa doğru koşmasını, başı ve sırtı dışında vücudunun herhangi bir yerine başkasının temas etmesine müsaade etmemesini, böyle bir şey olacak olursa avazı çıktığı kadar bağırması ve oradan hızlı uzaklaşması gibi uyarılarda bulunmamız, anlatmamız gerekiyor.''
'Güveni hissetmeli'
Aytekin Sır, olası bir taciz olayında ailelerin çocuklarına desteklerini hissettirmeleri gerektiğini, mutlaka çocuğunun yanında olduğunu sözlü ve duygusal olarak ortaya koyması gerektiğini vurguladı. Çoğu zaman ailelerin bu durumdan çocuğunu sorumlu tuttuğunu, suçlayıcı ifadeler kullandığına işaret eden Sır, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Aile, çocuğunu suçluyor. Oraya neden gittin, yalnız başına işin neydi, niye o kıyafeti giydin gibi... Çocuk zaten yeterince acı çekiyor, bir de böyle bir suçlamayla karşılaşınca iyice perişan oluyor. Onun için ailenin çocuğuna mutlaka destek olduğunu hissettirmesi gerekiyor ve profesyonel destek almasını sağlaması lazım. Çocuksa çocuk, daha büyük yaşta ise erişkin psikiyatrist desteği alınmalı, ailece görüşerek eğitim ve yardım almalı. Söz konusu olay kişinin yaşamında derin izler bırakıyor. İleri dönemlerde çeşitli rahatsızlıklarla karşımıza gelebiliyor. Çoğu bunu söyleyemiyor, konuşmuyor. Yıllarca bu sıkıntıyı taşıyor. 10-15 yıl sonra karşımızda belki bunları ağlayarak anlatıyor. O zamanda kimi zaman, kaygı, panik bozukluğu tablolarıyla kimi zaman da cinsel bir takım sorunlarla karşımıza gelebiliyorlar.''
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.