'Kavaf, sessizliğe ortak oluyor'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli, bazı yazarların kadınları aşağılayıcı ifadelerine tepkisiz kalındığını, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın da bu sessizliğe ortak olduğunu ifade etti.

Kaleli, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Kadınların gerek iş dünyasında, gerek ev hayatında gerekse siyaset dünyasında arka planda bırakıldığını kaydeden Kaleli, “Kadınların sadece 8 Mart’ta değil, yılın her günü sistemin içerisine dahil edilmesini sağlamalıyız. Burada kadınlara da önemli iş düşüyor. Geri planda kalmadan, çekinmeden kendilerini süreçlere dahil etmeliler. Hızlı, kararlı ve cesur adımlarla hedeflerine doğru yol almalılar. Karşılarına birçok zorluk çıkabilir. Ancak kesinlikle pes etmemeliler” dedi. Kaleli, CHP’nin kadın ve erkek vatandaşların başta sağlık ve eğitim olmak üzere temel hizmetlerden ve yurttaşlık haklarından eşit yararlanmalarını sağlayacağını belirtti.

-“BAKAN CİNAYETLERE KARŞI ÇARESİZLİĞİ İFADE ETTİ”-

Kaleli, son dönemde özellikle kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin arttığını, kadınların üzerlerindeki baskıcı anlayış nedeniyle kendilerini korumak üzere devlete bile başvuramadıklarını belirtti. Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın “Hiçbir mahkeme kararında kadına yönelik şiddetten öldü diye bir şey yazmıyor, kadına şiddet kayıt dışı” şeklinde bir açıklama yaparak yakın zamanlarda yaşanan cinayetlere karşı çaresizliği ifade ettiğini belirten Kaleli, şunları kaydetti:

“Bu yıl Ocak ayında 17 kadın, bir kız çocuğu ve iki bebeği öldürülmüş, 9 kadın ve bir çocuğu yaralanmış, 34 kadın ve 7 çocuğuna taciz, 4 kadın ve 15 çocuğa tecavüz edilmiş. Devlet korumasında olan kadınlar sokak ortasında vahşice öldürülüyor. Geçtiğimiz hafta, Bursa’da genç üniversite öğrencisi Sema Karakoca’nın cesedi paramparça bir şekilde bulundu. Açlıktan kadınlar kendilerini öldürüyor. Bu devletin demiryollarının dergisi Erzurumlu tüm kadınları zan altında bırakacak bir şekilde ifadeler kullanabiliyor. Evlerinde kalmayarak, tepkisini gösteren kadınların bu durumu kabul etmemesi durumunda, bizi saldırgan aktivistler gibi algılayan yandaş yazarların kadını aşağılayıcı ve küçültücü ifadelerine de tepkisiz ve sessiz kalınıyor. Bu sessizliğe, kadına şiddeti kayıt dışı olarak tanımlayan Sayın Bakan’da ne yazık ki sessizliğe ortak oluyor.”