KOCA KASABADA ÜÇ RADYO
Yayınlanma:
1938 tarihinde Çatalca-da üç kişide 3 adet radyo vardı.Bu üç kişiden biriside Ferhatpaşa Mahallesi Hamamönü mevkiinde,kahveci Cafer Ağa idi.Ferhatpaşa Mahallesi Hamamönü mevkiinde,kahveci Cafer Ağa canı gibi severdi radyosunu.... Her sabah ezandan sonra
KOCA KASABADA ÜÇ RADYO
1938 tarihinde Çatalca-da üç kişide 3 adet radyo vardı.
Bu üç kişiden biriside Ferhatpaşa Mahallesi Hamamönü mevkiinde,kahveci Cafer Ağa idi.
Ferhatpaşa Mahallesi Hamamönü mevkiinde,kahveci Cafer Ağa canı gibi severdi radyosunu....
Her sabah ezandan sonra düzenli siler ,parlatırdı.
Kahvede ki radyo kilitli bir dolapta saklanırdı. Sabah namazdan sonra haberlerin zamanı gelince radyo kilidi açılır.
Ve radyoda haberler dikkatlice hayretler içinde dinlenirdi.
Radyo daha sonra tekrar kapanırdı.
Öğlen olunca kahve tıka basa dolar.Radyo tekrar dolap açılarak çalıştırılırdı.
Kahvedekiler radyo açılışını hiç ses çıkarmadan büyük bir keyifle hokkalı kahvelerini içerek, radyodaki haberleri dinlerlerdi .
Bir başka radyo seside Çatalca-da Ferhatpaşa Çeşme yanındaki evden gelirdi .
Ferhatpaşa Camii yanında bulunanÇeşme başına Haberlerin okunacağı zaman gidilir ve radyoyu dinlerdi.
Çatalcalılar.......Ferhatpaşa Çeşmesinden su almak bahaneydi.
Hakim Faik Beyin evinden gelen radyo sesini sonuna kadar açardı çeşme başındakiler radyo sesini iyi duysun mutlu olsunlar diye….
Kasabada üçüncü radyo ise Muhabere Binbaşısı Süha Beyin evinde idi.
Muhabere Binbaşısı Süha Bey Nezihi Beyin oğlu idi.Nezihi Bey Kasabada sevilen sayılan biri idi.
Hamamönünde iki katlı ahşap evde otururdu.
Bu ahşap evin balkonu da ay yıldız tahtaya işlenmişti.
Marangoz Salim Usta ,ne zaman bu evin önünden geçse , iç çekerek ‘’ne güzel işlemiş köfte hor’’ demeden edemezdi
Kasabada Pınar Kardeşler Milli Piyango Bayisi idi. Pınar kardeşlerin Yusuf soğuk yılbaşı geceleri bu evin önüne kadar gelir .
Milli Piyango çekilişin sonuçlarını, bu evin kapısından dinlerdi.
HALKEVİ BANDOCULARI -1935
Kasabada bir zamanlarKaleiçi Mahallesinde yaşayan Rumların kurduğu Orfefes Musiki Cemiyeti adında bir Musiki Cemiyeti kurulmuştu.Bu Cemiyet kasabada bir çok etkinliği Karasu kenarın düzenleyerek bölgede ismini duyurmuştu.Mübadele ile bu Musiki Cemiyeti kapanınca bu Musiki Cemiyetinin müzik aletlerini kasabada bırakan Rumlar Çatalca-da kurulan bondonun temellerini atmışlardı .Kasabada bir odada toz toprak içinde kalan bu müzik aletlerini kasabaya göç eden ve Çatalca-da esnaflık yapan ermeni ve musevi Çatalcalılar büyük bir özenle parlatarak onlar ile büyük başarılara imza atma için and içmişlerdi Büyük bir özveri ile ,yoksulluk içinde Çatalca-da kurulan bu Bando takımında esnaf,emekli,astsubay,gayrimüslim,belediye çalışanlarının bir araya gelmesi ile Rumlardan kalan müzik aletleri ile kurulan bu bando bölgede Kasabayı her yönü ile temsil etmişti.Bondo şefi Sünnetçi Fethi Bey,Terzi Adnan,Niyazi Saraçoğlu,Zülfikar Saylam,Tenekeci Fethi Gül,Trompet:Celal (belediyeci) Naim Aytekin. Zurnacılar Roman Kemal-Kadri değirmenci Habib ustanın oğlu Hacik.Arbaş Usta.Enuk.kunduracı Ropen..... bando ekibinden birkaç isimdi.1935
GAZETECİ MİŞON -1936
''Bir zamanlar Çatalca’da'' Ulusal Gazeteler ve dergiler her sabah Çatalca tren istasyonuna İstanbul-dan trenle gelirdi.İstanbul’dan trenle kasabaya gelen gazeteleri alarak kızı Kadinika ile Kasaba da sokak ,sokak dolaşarak gazetelerin ve dergilerin dağıtımını yapanbir musevi Çatalcalı vardı Bu Musevi Çatalcalı Gazeteci Mişondu.Çatalcalı Musevi Mişonun babası Çatalca İstasyonunda Gar şefi görevini başarı ile yürütmüş bir çok tarihi olaya tanıklık etmiş birisi idi.Son Halife Çatalca tren istasyonundan İsviçreye sürülürken Halifeye ikbin altın ve pasaportunu o vermişti...........
Mişon , karlı, soğuk ve ayaz Çatalca sabahında erkenden kalkarak kızı Kadinikaya
‘’hava çok soğuk üstüne bir şey daha giy’’
deyince Kadinika babasına dönerek
''çektin tabi'' !!!!!!!
''akşam Asta Maryadi ile Simon amcanın yakut renkli şarabını
her akşam ,her akşam çek bakalım pırnıkayı''...
'' üşürsün tabi''
’’bu ay da üşürsün be kuzum’’
''bakalım domuz soğuklarında ne yapacaksın'' .......
diyerek gülüşürlerdi...Baba ,kız...
Dergi ve gazete abonelerini konuşa ,konuşa Bağdasar’ın kunduracı dükkanına giderek tavşan kanı sıcak çayları içip, ısınırlardı.Mişon bir an duraklıyarak ''aman canım Kadikam Digin Ağavni-nin (gazetesi de gelecek(Ermenice Jamanak kasabada bir tek ona gelirdi.) unutma sakın..
Digin Ağavni çok kızar sonra (Çatalcalı bayan kunduracı bağdasar ustanın gelini oğlu Kirkor-un eşidir)
Dükkanda hem, tren saatini bekleyerek zaman öldürürler hemde baba kız de yeni çıkan derginin okur bulup bulamayacağını tartışırlardı.Bağdasar Usta da sessizce kunduraları tamir ederken onları can kulağı ile dinlerdi..Gazeteci Mişon Kızı Kadikayı canından çok severdi.
Mişon’a kızı Kadinika çok yardım ederdi.
İstanbuldan trenle gelen gazeteleri ve dergileri yıllarca trenden alıp Çatalca-da ki abonelerine gitmesini sağlamıştı baba kız.Mişon ve kızı gazeteleri Çatalca sokaklarında dağıtırken
’’yazıyor yazıyor''
Mimarsinan-da tren çarpıştı 10 ölü 150 yaralı
Hadımköy-de vapur battı 23 ölü diyerek kasaba sakinlerini gülmekten kırıp geçirlerdi...
Karlı,soğuk bem beyaz Çatalca sokaklarınında ki kahkaya sesleri diğer mahallerdende duyulduğu zaman Çatalcalılar Mişon yine gazeteleri dağıtıyor diyerek gülüşürlerdi........
'' Bir Zamanlar ÇATALCA-2'' kitabından
Yakında Kitapçılarda..
OKTAY GÜLDÜREN
1938 tarihinde Çatalca-da üç kişide 3 adet radyo vardı.
Bu üç kişiden biriside Ferhatpaşa Mahallesi Hamamönü mevkiinde,kahveci Cafer Ağa idi.
Ferhatpaşa Mahallesi Hamamönü mevkiinde,kahveci Cafer Ağa canı gibi severdi radyosunu....
Her sabah ezandan sonra düzenli siler ,parlatırdı.
Kahvede ki radyo kilitli bir dolapta saklanırdı. Sabah namazdan sonra haberlerin zamanı gelince radyo kilidi açılır.
Ve radyoda haberler dikkatlice hayretler içinde dinlenirdi.
Radyo daha sonra tekrar kapanırdı.
Öğlen olunca kahve tıka basa dolar.Radyo tekrar dolap açılarak çalıştırılırdı.
Kahvedekiler radyo açılışını hiç ses çıkarmadan büyük bir keyifle hokkalı kahvelerini içerek, radyodaki haberleri dinlerlerdi .
Bir başka radyo seside Çatalca-da Ferhatpaşa Çeşme yanındaki evden gelirdi .
Ferhatpaşa Camii yanında bulunanÇeşme başına Haberlerin okunacağı zaman gidilir ve radyoyu dinlerdi.
Çatalcalılar.......Ferhatpaşa Çeşmesinden su almak bahaneydi.
Hakim Faik Beyin evinden gelen radyo sesini sonuna kadar açardı çeşme başındakiler radyo sesini iyi duysun mutlu olsunlar diye….
Kasabada üçüncü radyo ise Muhabere Binbaşısı Süha Beyin evinde idi.
Muhabere Binbaşısı Süha Bey Nezihi Beyin oğlu idi.Nezihi Bey Kasabada sevilen sayılan biri idi.
Hamamönünde iki katlı ahşap evde otururdu.
Bu ahşap evin balkonu da ay yıldız tahtaya işlenmişti.
Marangoz Salim Usta ,ne zaman bu evin önünden geçse , iç çekerek ‘’ne güzel işlemiş köfte hor’’ demeden edemezdi
Kasabada Pınar Kardeşler Milli Piyango Bayisi idi. Pınar kardeşlerin Yusuf soğuk yılbaşı geceleri bu evin önüne kadar gelir .
Milli Piyango çekilişin sonuçlarını, bu evin kapısından dinlerdi.
HALKEVİ BANDOCULARI -1935
Kasabada bir zamanlarKaleiçi Mahallesinde yaşayan Rumların kurduğu Orfefes Musiki Cemiyeti adında bir Musiki Cemiyeti kurulmuştu.Bu Cemiyet kasabada bir çok etkinliği Karasu kenarın düzenleyerek bölgede ismini duyurmuştu.Mübadele ile bu Musiki Cemiyeti kapanınca bu Musiki Cemiyetinin müzik aletlerini kasabada bırakan Rumlar Çatalca-da kurulan bondonun temellerini atmışlardı .Kasabada bir odada toz toprak içinde kalan bu müzik aletlerini kasabaya göç eden ve Çatalca-da esnaflık yapan ermeni ve musevi Çatalcalılar büyük bir özenle parlatarak onlar ile büyük başarılara imza atma için and içmişlerdi Büyük bir özveri ile ,yoksulluk içinde Çatalca-da kurulan bu Bando takımında esnaf,emekli,astsubay,gayrimüslim,belediye çalışanlarının bir araya gelmesi ile Rumlardan kalan müzik aletleri ile kurulan bu bando bölgede Kasabayı her yönü ile temsil etmişti.Bondo şefi Sünnetçi Fethi Bey,Terzi Adnan,Niyazi Saraçoğlu,Zülfikar Saylam,Tenekeci Fethi Gül,Trompet:Celal (belediyeci) Naim Aytekin. Zurnacılar Roman Kemal-Kadri değirmenci Habib ustanın oğlu Hacik.Arbaş Usta.Enuk.kunduracı Ropen..... bando ekibinden birkaç isimdi.1935
GAZETECİ MİŞON -1936
''Bir zamanlar Çatalca’da'' Ulusal Gazeteler ve dergiler her sabah Çatalca tren istasyonuna İstanbul-dan trenle gelirdi.İstanbul’dan trenle kasabaya gelen gazeteleri alarak kızı Kadinika ile Kasaba da sokak ,sokak dolaşarak gazetelerin ve dergilerin dağıtımını yapanbir musevi Çatalcalı vardı Bu Musevi Çatalcalı Gazeteci Mişondu.Çatalcalı Musevi Mişonun babası Çatalca İstasyonunda Gar şefi görevini başarı ile yürütmüş bir çok tarihi olaya tanıklık etmiş birisi idi.Son Halife Çatalca tren istasyonundan İsviçreye sürülürken Halifeye ikbin altın ve pasaportunu o vermişti...........
Mişon , karlı, soğuk ve ayaz Çatalca sabahında erkenden kalkarak kızı Kadinikaya
‘’hava çok soğuk üstüne bir şey daha giy’’
deyince Kadinika babasına dönerek
''çektin tabi'' !!!!!!!
''akşam Asta Maryadi ile Simon amcanın yakut renkli şarabını
her akşam ,her akşam çek bakalım pırnıkayı''...
'' üşürsün tabi''
’’bu ay da üşürsün be kuzum’’
''bakalım domuz soğuklarında ne yapacaksın'' .......
diyerek gülüşürlerdi...Baba ,kız...
Dergi ve gazete abonelerini konuşa ,konuşa Bağdasar’ın kunduracı dükkanına giderek tavşan kanı sıcak çayları içip, ısınırlardı.Mişon bir an duraklıyarak ''aman canım Kadikam Digin Ağavni-nin (gazetesi de gelecek(Ermenice Jamanak kasabada bir tek ona gelirdi.) unutma sakın..
Digin Ağavni çok kızar sonra (Çatalcalı bayan kunduracı bağdasar ustanın gelini oğlu Kirkor-un eşidir)
Dükkanda hem, tren saatini bekleyerek zaman öldürürler hemde baba kız de yeni çıkan derginin okur bulup bulamayacağını tartışırlardı.Bağdasar Usta da sessizce kunduraları tamir ederken onları can kulağı ile dinlerdi..Gazeteci Mişon Kızı Kadikayı canından çok severdi.
Mişon’a kızı Kadinika çok yardım ederdi.
İstanbuldan trenle gelen gazeteleri ve dergileri yıllarca trenden alıp Çatalca-da ki abonelerine gitmesini sağlamıştı baba kız.Mişon ve kızı gazeteleri Çatalca sokaklarında dağıtırken
’’yazıyor yazıyor''
Mimarsinan-da tren çarpıştı 10 ölü 150 yaralı
Hadımköy-de vapur battı 23 ölü diyerek kasaba sakinlerini gülmekten kırıp geçirlerdi...
Karlı,soğuk bem beyaz Çatalca sokaklarınında ki kahkaya sesleri diğer mahallerdende duyulduğu zaman Çatalcalılar Mişon yine gazeteleri dağıtıyor diyerek gülüşürlerdi........
'' Bir Zamanlar ÇATALCA-2'' kitabından
Yakında Kitapçılarda..
OKTAY GÜLDÜREN
İ̇stanbul
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.