Kasis ve geçit rantçıları…!


Bu günlerde Eskişehir’i kendime mesken tuttum.
Kızım Merve okulu bitirene kadar da sık sık gidip geleceğiz Eskişehir’e.
Ne yalan söyleyelim her gidişimde Eskişehir’in ve Anadolumuzun ayrı bir özelliğini fark ediyorum.
Çok net söyleyebilirim ki özellikle emekli ve memurlarımız için Eskişehir hem ekonomik olarak, hem güvenli bir şehir olarak hem de kolay yaşanabilir bir şehir olarak fevkalade bir yer.
Bu hafta Eskişehir’in yapay denizinin yer aldığı Kalepark’ı ve çevresini gezdik.
Eşim Neşe ve oğlum Alp bir ara dayanamayıp ‘Karar verip, artık buraya taşınalım’ demekten kendilerini alamadılar.

***

Bu seferki seyahatimize Bursa’yı da ekledik.
Mesela Bursa’nın içerisinden geçerken soldan ve sağdan araçlar için yollar herhangi bir şekilde kesintiye uğramadan (trafik ışığı v.s.) devam ederken iki yolun arasında kalan tramvay duraklarını gören oğlum Alp (12 yaşında) bu durumu hemen fark ederek ‘Baba bu duraklara insanlar nasıl geçmiş?’sorusunu yöneltti.
Oğluma; alt geçitler var, oralardan geçiyorlar. Diyerek soruyu kısa cevapladım ama burada biraz uzatacağım.
İstanbul’da yaşayan dostlar, şöyle bir çevrenize bakın.
Hemen hemen her gün yeni bir tane o iğrenç yaya geçidi yapılmıyor mu?
Hani şehrin görüntü kirliliğini bozan ve trafiği kesintiye uğratan.
Hemen hemen hergün yeni bir ışıklar durağı ile karşılaşmıyor musunuz?
Evet.
O halde Bursa’ya, Kayseri’ye, Antalya’ya yaya alt geçidi yapanlar İstanbullu siyasilerimizden daha mı akıllı.
Tabiki değil.
İkisi arasına akıl farkı yok ama ‘nakit’ farkı var!
Birisinde kalıcı bir çözüm yaparak ömür boyu daha sağlıklı bir çözüm üretiyorsunuz.
Diğerinde 3-5 yılda bir, geçit yaparak yeni bir ihale, yeni bir rant, yeni bir oy bankası elde ediyorsunuz.

***

Yaya alt geçitlerine yollar üzerinde bulunan kasisleri de ekleyebiliriz.
Bakın gerek Eskişehir ve Bursa’da gerek Anadolu’nun bir çok şehrinde rastladığım modern kasislere ne yazık ki İstanbul’da rastlayamıyorum.
Avrupa başta olmak üzere dünyanın bir çok modern ülkesinde kasis olarak metalden yapılan ışıklı tek çubuk kullanılıyorken.
Güzelim İstanbul’umuzun büyük ilçelerinde taş devrinden kalma sistem bordür taşı döşemeli veya betondan yapılmalı kasisler kullanılıyor.
Neden?
Yine burada da aynı düzen devam ediyor.
Birisi daha ekonomik ve daha uzun ömürlüdür (Modern olan, metalden yapılmış, ışıklı kasisler)
Diğeri ise 3-5 yılda bir değiştirilmeye müsait, rant getiren, ihale getiren, oy bankası getiren bir sistem.

 ***

Nerede yaşıyorsak yaşayalım çevremizde olup bitenlerin farkında değil isek.
Kimi alt geçit yapmayarak şehrimizi kirletir, kimi modern kasisler yerine bizleri taş devri kasislere maruz bırakır kimi ise gelir elimizdeki bütün değerleri yok edip gider.
Tamam belki de İstanbul’umuzun ve ilçelerinin en büyük problemi değişken nüfusu.
Ama olsun.
İyi ile kötüyü, hırsız ile namusluyu, canlı ile insanı ayırt etmek zorundayız.
Bilmem anlatabildim mi?




Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi