Mehmet Mert
Kendi yerlerini garantilediler!
550 milletvekili adayının yüzde 15'inin ''Merkez Yoklaması'' yoluyla belirlenmesi yöntemi revize edildi.
Böylelikle Parti Meclisi ön seçim, aday veya eğilim yoklaması yaptığı seçim bölgelerinde, genel merkez için ''boş sıra'' ayrılabilecek.
Örneğin 7 milletvekili çıkartan bir seçim bölgesi için PM, ''İlk iki sıra adayını merkez yoklaması yoluyla ben belirleyeceğim'' kararı alacak; karar aldığı seçim bölgesinde ön seçim ya da aday yoklaması mücadelesine giren isimler, ilk iki sıranın sonrası için yarışacak.
Böylelikle 550 milletvekili adayının 115'i Genel Merkez tarafından belirlenebilecek.
Yeni yönetmelikle birlikte genel başkanın yüzde 5 oranındaki atama yetkisi de göz önüne alındığında bu sayıya ulaşılıyor.
Peki 115 rakamı 550’nin yüzde kaçına tekabül ediyor?
Yüzde 20’den fazlasına.
Böylece CHP Genel Merkezi yüzde 20 oranında kontenjan kullanmış olacak.
Bir başka deyim ile Genel Merkezin vizesini alamayan partilinin milletvekili seçilmesi hayal olacak.
***
TBMM’nde hangi partinin kaç vekili var diyerek, o rakamları bir daha hatırlarsak.
Adalet ve Kalkınma Partisi :312
Cumhuriyet Halk Partisi :128
Milliyetçi Hareket Partisi :52
Halkların Demokratik Partisi :27
Bağımsız Milletvekili :12
Demokratik Bölgeler Partisi :1
Elektronik Demokrasi Partisi :1
Demokratik Gelişim Partisi :1
Millet ve Adalet Partisi :1
Anadolu Partisi :1
Toplam :536
***
Yukarıdaki listede de görüldüğü üzere olası bir seçimde aksi mucize olmadığı sürece CHP’nin çıkaracağı milletvekili sayısı 120 ile 150 arasında.
Bu rakamı garanti altına alan CHP üst yönetimi diğar aday adaylarını şimdiden umudunu kesmiş olmuyor mu?
Dün yapılan bu oylama ile Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyaset yaparak genel merkeze rağmen meclise gitmeyi hayal edenlerin hayallerinin suya düştüğüne bir kez daha şahit olacağımızı söyleyebiliriz.
Bir başka değim ile ise; CHP Genel Merkezi’nde görev yapan veya üst yönetime yakın olan partililerin önümüzdeki seçimlerde de koltuklarını koruyabileceklerini söyleyebiliriz.
Bir siyasi partinin üst düzey yöneticileri sadece kendi yerlerini garanti altına almak için politika yapıyorsa, bırakın diğer siyasi görüşten oy almayı, aynı siyasi partiye mensup seçmenlere nasıl kendilerini inandıracaklar.
Seçmenine tek başına iktidar olma sözü veren bir siyasi partinin yöneticilerinin alacağı karar bu mu olmalıydı!
Babuşçu ve Suriyeliler!
AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu dün basına gönderdiği bültende ‘2 Milyon Kardeşimize Kucak Açtık’ diyerek İstanbuluları Suriyeli mültecilere yardıma .ağırdı.
Merak ediyorum işin içinde Erdoğan- Esed kavgası olmasaydı aynı davranış sergilenecek miydi?
Bir başka merakım ise daha ülkemizde milyonlarca çocuk aç açıktayken 2 milyona yakın insana kucak açmak onları doyurmaya kalkmak…
Siz önce kendi açlarınızı doyurun demezler mi adama.
Tamam yardımsever olalım.
İnsani davranalım.
Savaş halindeki ülke insanına kucak açalım da…
Ya kendi açlarımız ne olacak.
10 milyona yakın işsizlik ordusu her geçen gün artıyor.
Sokaklar aç ve açıkta yurttaşımızdan geçilmiyor.
Evine ekmek götüremeyen çaresiz yurttaşlar isyan ediyor.
İşçi aç.
Çiftçi aç.
Siz İstanbul gibi bir ilin il başkanı olarak emrinizdeki 25 AK Partili ilçe belediyesine çağrı çıkartarak 2 milyon Suriyelilere yardım istiyorsunuz.
***
Bu belediye başkanlarınıza bir sorun bakalım.
Beyaz Masa’larda kaç vatandaş iş istiyor.
Kaç vatandaş aş istiyor.
Kaç vatandaş yardıma muhtaç o belediyelerden aman bekliyor.
Önce bunlara bir cevap verin sonra diğerlerine.
***
Kısacası diyeceğim şu.
Siz Müslüman kardeşim diyerek yardım ettiğinizi zannediyorsunuz ancak; bugün farkında olmadan yaptığınız bu davranışın ceremesini yarın tüm ülke çekmiş olacak.
Korkarım o zaman eyvah deseniz bile çok geç kalınmış olacak…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.