Kendin için yaşamalısın bu hayatı ve bu hayatta ne yapıyorsan kendin için yapmalısın çocuk. Bedenin ruhunun en ağır misafiri, ona iyi bakmalısın. 

Karşılıklı sevmek önemli değil, tek başına da sevebilirsin; kendin için. 

En büyün aşklar yalnız yaşananlardır. 

Tanıyacak, anlayacaksın.

Aşkı yaşamak için ne kadar çoğalırsan, o kadar küçülür aşkın.

Doludizgin yaşamalısın hayatı. Kavgaların seni diri tutan, yaşadığını hissettiren yegâne özelliğindir. Ama abartmamalısın bunu. Kavga etmenin en güzel yanı, tekrar tekrar barışmaktır. Yeniden sevmek, daha sıkı sarılmaktır.

Kırılan kalemlerimiz var bizim aşkı yazarken direnemeyen, bir de kırılan kalplerimiz var zaman zaman, dayanamayan… 

En büyük sancılarını aşka düşünce çekersin çocuk.

Öldüm sanırsın, yere düşmediğini fark edince anlarsın, yıkılanın bedeninin değil sadece hayallerinin olduğunu.

Hayat herkese aynı adaletle yürümüyor ve sen daha yolun başındasın çocuk... 

Eline sigara verirlerse sigarayı, kalem verirlerse kalemi tutarsın. 

Sen daha hayatının baharındasın çocuk. 

Bilinmez yollara merak ettiğin için girersen kaybolursun, kaybolma çocuk. 

Sen şu an hayatın koca kapısının önünde duruyorsun, bir gün sen büyüyeceksin ve o kapı küçücük kalacak önünde. Cebinde anahtarların olsun, kapılar kapalı duramasın karşında. 

Sen daha tertemizsin çocuk. Kirletmesinler seni, kirlenme. 

Hayat bazen acı söyler, dinle onu çocuk. 

Unutma; Canın yandıkça pişeceksin. Gittiğin yollardan dönenler var, kulak ver onlara. 

Sana baktıkça kendi resmini çizenler var sen bilmesen de... 

Sen daha gülsün çocuk, her yüzüne gülene gülümseme, koparmasınlar seni. 

Sen daha yolun başındasın çocuk. Arkanda duranları dost bilme, yanında duranlara elini verme. Sen sağında ve solunda duran iki meleğe güven çocuk. Biri rabbine, diğeri annene... 

Büyüyeceksin çocuk. 

İncitecekler seni, incinme. 

Ve unutma, seni üzenleri Allah da üzecek çocuk! 

(Oğlum Mehmet Fatih Akdemir. 

Üç yıl çocuk özlemi çektikten sonra Kavuşmuştum sana.

Ona sahip olabilmek için yedi gün oruç tutmuştum. Canı canıma düştüğü günden beri beni heyecanlandıran, umutlandıran, bana anneliği ilk tattıran kuzum.

Bu yazım sana gelsin anneciğim. Onuncu doğum günün kutlu olsun Fatih’im.)