Kim ‘evet’çi, kim ‘hayır’cı?

Yazımızın hemen başında bir defa daha hatırlatalım.
Kararınız ne olursa olsun, mutlaka ama mutlaka sandığa gidin.
Oyunuzu kullanın.
Tamam belki tercihiniz kazanmayacak ama en azından duruma sessiz kalmamış olursunuz.
En azından yarın tercihinizin tersi kazanırsa üzerinizden sorumluluğu azda olsa atmış olursunuz.
Düşünsenize, sen sandığa gitmedin.
Ben gitmedim.
O gitmedi.
En son seçimde de öyle oldu ve tam 15 milyon seçmen sandığa gitmedi.
Ve bir daha düşünün.
Şayet 15 milyon seçmen de o zaman sandığa gitmiş olsaydı, belki de şuanda iktidarda başka bir siyasi parti, başka bir anlayış vardı.
Hadi istisnaları anladık.
Ancak hayati meselede, kendini, ülkeni, geleceğini ilgilendiren bir meselede, oy vermeye değil de, tatile, pikniğe, gezmeye, tozmaya gidenlerin aklından zoru olduğunu düşünürüm.
Bir başka deyişle, sizinle, çocuklarınızla, geleceğinizle ilgili seçimi yapmayı başkalarına bırakacağınıza gidip tercihinizi yapmalı, sandıkları patlatmalısınız…
*
Evet bu uyarımızı bir defa daha yaptıktan sonra gelelim, kim veye kimler ‘evet’çi, kim veya kimler ‘hayır’cı sorumuza cevap aramaya.
Aslında ‘evet’çileri ve ‘hayır’cıları, mevcut sistemin, yani parlementer sitemin devamından yana olanlar ve sistem değişikliğini isteyenler diye pat diye ayırmak kolaycılık olsa gerek.
Zira sanki ortada mevcut sistemin yerini, mevcut iktidar partisi, yani 15 yıldır tek başına iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi alırken.
Sistem değişikliği isteyenleri de haliyle mevcut iktidar partisinden memnun olmayanlar olarak sınıflandırsak sanırım bu ayrıma çok fazla itiraz olmayacaktır.
*
Hadi bir kaç ‘evet’çi ve ‘hayır’cı isim vermeye kalkalım.
Hani referandum tahmininde bulunarak, ”Aşağı yukarı yüzde 54-56 şeklinde hayır çıkacak" diyen Meral Akşener bir de eski başbakanlardan Tansu Çiller’in ‘evet’ oyu vereceğini açıkladı ya.
Bu açıklamanın üzerinden iki gün geçti, Çiller’den herhangi bir düzeltme gelmediğine göre biz de referanduma 3-4 gün kala bazı isimler verelim.
Şayet düzeltme gelirse onu da yarın ki köşe yazımızda düzeltiriz.
*
Mesela biliyorsunuz, eskiden bölgemizde belde belediyesi cenneti vardı.
Silivri, Çatalca, Büyükçekmece ilçelerinin her birinde 10-12 tane belde belediyesi vardı ve bu 30-40 eski belediye başkanlarının çoğu şunada siyasetten uzaklaşmış durumdalar.
Bu isimlere baktığımda bunlar arasından; Velittin Küçük, Orhan Tıraşoğlu, Hamit Öncü gibi isimler ‘evet’çi olarak göze batıyorlarken, Gürbüz Çapan, Zeki Bora, Nail Öztürk, Ahmet Yağcıoğlu, Güngör Postacı, Sonnur Yalnızoğlu, Kemal Aydın, Engin Akman, Hüseyin Çorbacıoğlu, Erdinç Kotan, İsmet Kirazpınar gibi isimler ise ‘hayır’cılar olarak biliniyorlar.
Eski belde belediye başkanlarının çoğu DYP ve ANAP kökenli olmalarına rağmen CHP’nin yakın olduğu hayır bandına daha yakın bir grafik çizmekteler.
*
Eski ilçe belediye başkanlarını yazmaya gerek var mı bilmiyorum ama hadi bir kaç isim yazalım.
Mesela Avcılar’ın eski belediye başkanı Mustafa Değirmenci, Beylikdüzü eski belediye başkanı Yusuf Uzun, Küçükçekmece eski belediye başkanı Aziz Yeniay, referandum sürecinde pek ortalarda görünmezken, Çatalca eski belediye başkanı İsmail İp, Silivri eski belediye başkanı Selami değirmenci, Şişli eski belediye başkanı Mustafa Sarıgül zaman zaman meydanlarda boy gösterenlerden oldular.
*
Alanlara baktığınızda o yerel seçimlerdeki gibi belirgin binalarda pek evet veya hayır pankartı göze çarpmazken.
Ak Partili belediye olan Esenyurt’ta hemen hemen bütün yüksek katlı inşaatlar ‘evet’ afişleri ile süslenirken, CHP’li ilçe belediyelerinde pek ‘hayır’ afişlerine rastlanmadı.
Beylikdüzü’nün en eski binalarından, Büyükşehir İş Hanı’nda ise boydan aşağı ‘Hayır’ afişinin asılması bölgede dikkat çeken afişler arasında yer aldı.
Yani şunu neden yazıyorum.
Kimin evetçi veya hayırcı olmalarını anlamak için elimizde yeterince done olmalı.
Ya adamın sosyal medya hesabını dikkate almalısınız.
Ya sahibi olduğu binaya astığı afişlerden yola çıkarak yorum yapacaksınız.
Ya belli başlı referandum panellerindeki konuşmalarından ve de katılımlarından yola çıkacaksınız.
Olmadı basına yansıyan demeci varsa oradan işaret alacaksınız.
Aksi halde müneccim değiliz ki; kim ‘evet’çi kim ‘hayır’cı bilelim.
*
Hadi bireysel isim vermeyelim.
Mesleğe göre yorum yapalım.
Öncelikle hali hazırda yeme, içme, eğlence üzerine iş yapan işletme sahiplerinin çoğu ‘hayır’a daha yakın.
Sebebine gelince şayet evet çıkarsa alkollü yerler için kapanma riski taşıyacağını düşünenler çoğunlukta.
İnşaat ve emlak üzerine iş yapanların çoğu ise evet çıkarsa sektörün açılacağını düşündükleri için evete daha yakınlar.
Devlet memurları ortada kalarak bir onun bir bunun gözüne bakmakla meşguller.
Emekliler için iş daha bir vahim.
Zira adam gelmiş 60-65 yaşına.
Bu saatten sonra gelen bahtı ne yapayım edasında.
Aslında bence gençlerden sonra en özgür, en bağımsız, en hesapsız kitapsız seçim yapacak kesim emekliler.
Çünkü adamların çok fazla iş, güç, siyaset, gelecek kaygısı yok!
*
Neyse işte geldik referandumdan önceki son 2-3 güne.
Yarın belki de referandum öncesi son yazımızı yazacağız.
Belki tahmini rakamlar da vereceğiz.
Nasıl olsa bu referandumda kimselerin pek anketi falan taktığı yok.
Hangi şirket ne açıklarsa açıklasın, tahminler kimselere inandırıcı gelmiyor.
Olsun biz yine de tahminlerimizi sizlerle paylaşacağız ve referandum öncesi yazımız kayda geçecek….
Yarın görüşürüz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi