Mehmet Mert
Привет Москва (Merhaba Moskova)
Yayınlanma:
Bugün sizler bu yazıyı okuduğunuzda ben İstanbul’a 2145 km mesafe uzak olan Rusya’nın başkenti Moskova’da olacağım.
Merak etmeyin fazla kurtulamayacaksınız benden 2-3 gün sonra döneceğim.
Genelde seyahat dönüşü yazılır bu tür yazılar biliyorum ama ben seyahat öncesi de yazayım istedim.
Nasıl olsa bugün cumartesi ve nasıl olsa hafta sonu rehavetiyle yumuşak bir yazı yazıyoruz her zaman.
***
Dünya o kadar küçülmüş ki artık çok gezen dostlarımdan biliyorum.
Adam Amerika dönüşü daha evine uğramadan bir bakıyorsunuz Çin’e gidiyor.
Aradan 3-5 gün geçmeden hoop ver elini İngiltere.
Veya İtalya.
Her neyse işte aklıma şu geldi.
İnsanoğlu büyüdükçe dünya küçülüyor.
Ya da insanoğlunun yaptıkları büyüdükçe dünya dar gelmeye başlıyor.
Dün yaşadığımız şehirde ilçeler arası seyahate çıkarken çevremizle vedalaşıyorduk bu gün ülkeler arası yol giderken kimseler ile paylaşma gereği duymuyoruz.
Güzel olan bu değil mi.
***
Şimdi biraz Moskova’dan bahsedelim daha gidip gezmeden.
Dönünce belki daha ayrıntılı yazar çizeriz.
Aslında Moskova ile İstanbul arasında çok fazla fark yok.
Birisi Türkiye’yi taşıyor diğeri Rusya’yı.
Moskova’da da 10 milyonun üzerinde nüfus var.
Gece hayatı renkli.
Trafik problemi en büyük problem.
Biraz şaşalı hareketli ve olaylı şehir.
Tıpkı İstanbul gibi.
İstanbul’un Taksim meydanı meşhur, Moskova’da Kızıl Meydan.
Kızıl Meydan, şehrin kalbi ve her gezginin şehirdeki başlangıç noktası. Dünya’nın en meşhur meydanlarından biri olmakla beraber tüm Rus tarihine tanıklık etmiş meydanı St. Basil’s Katedrali, State History Museum, Lenin’in Mozolesi, Kremlin duvarları ve GUM Alışveriş Merkezi çevrelemekteymiş.
Umarım bu kısa sürede turlama fırsatımız olur buraları.
Desenize fazla yabancılık çekmeyeceğim.
Tarihi ve turistlik yerleri de bir birine çok benziyor.
İkisinde de eski yapılar oldukça yoğun.
Moskova 2007 yılı istatistiklerine göre dünyanın en pahalı şehirleri listesinde 1. sıraya yerleşmiş.
***
Moskova denince hemen aklınıza; sarışınlar, votka ve soğuk geldiğini biliyorum.
Ancak; dünyanın en fazla enerjisine, doğal kaynağına, ham maddesine, en büyük askeri gücüne, en büyük sınırlarına, en sert dış politikasına, en iyi merkezi otoritesine, en iyi devlet adamlarına, en iyi yazarlarına, en soğuk iklimine, en ürkütücü imajına sahip bir devlet dediğinizde de Rusya ve tabiî ki Moskov’nın akla gelişini hatırlatalım.
***
Tamam tamam anladık Gazete İstanbul’un büyümesini istiyorsunuz tabi de.
Moskova’ya temsilcilik açacak kadar büyümedik daha!
Yine de Kızıl Meydan’a tanıtırız yeni gazetemizi.
Neyse sözü fazla uzatmayalım.
2 Aralık Salı günü buluşmak üzere.
twitter.com/MehmetMert1
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.