Topraktan geldik toprağa gideceğiz elbet.
Lakin bu gidiş her zaman kötü bir gidiş değil.
Sadece yaşamınızı yitirdiğinizde toprağa gitmiş olmuyorsunuz.
Yaşarken de toprağa gitmek mümkün.
Toprakla uğraşmak, toprağı yaşatmak, toprağı hayatımıza daha fazla katmak, topraktan beslenmek mümkün.

*

Toprakla haşır neşir olan bazı ünlüler geldi aklıma.
Eski sunuculardan Tarık Tarcan.
Eski Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci.
Ünlü tiyatrocu yönetmen Yılmaz Erdoğan.
Değirmenci'nin çiftliği de büyük mü bilmiyorum ama Yılmaz Erdoğan'ın Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde yer alan çiftliği oldukça büyük.
Erdoğan neredeyse yaşamının tamamını burada geçirirken bütün yiyecek tüketimini de kendi çiftliğinden karşılıyor.
Hatta olur ya arada bir İstanbul'a falan yolu düştüğünde çiftliğinden paketleyerek getirdiği ürünleri tüketiyor.
Erdoğan'ın ekmeği bile çiftlikte tandırda yaptırdığını da söylersek sanırım çok daha net anlaşılır bu durum.

*

Bu günlerde ben de fazlasıyla organik ürünleri kafaya takmışken geçenlerde meslektaşımız Erhan Kızılyar'ın hazırladığı Durum Gazetesi'nde TÜRAM başlığında geniş bir haber okudum.
Silivri Belediyesi Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi ile ilgili çok kapsayıcı bir röportaj vardı gazetede ve Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'dan sadece küçük bir satır vardı.
Akademisyenlerin anlatımı vardı.
Eğitmenlerin bilgilendirmesi vardı.
Vatandaşın görüşleri vardı.

*

Diyeceksiniz TÜRAM'ı yeni mi duyuyorsun. Tabi ki hayır.
Ancak 2014 yerel seçimleri sonrası ne zamanki önüme Silivri Beleidye Başkanı Özcan Işıklar ile ilgili bir şey gelse bir türlü şu kriter olayını kafamdan atamıyorum.
İtiraf ediyorum belki de ön yargı ile bakıyorum Işıklar ile ilgili bazı durumlara.
Nedenine gelince, sen kimsin arkadaş gazetecilere kriter getiriyorsun.
Sen git belediyende istediğin basın kuruluşu ile çalış istemediğin ile bir araya bile gelme. Ama kalkıp gazetelerinizi kimler okuyor, nerede basıyorsunuz, Silivrili gazeteci misiniz yoksa değil misiniz v.s. şartları koyarsan işini adam gibi yapmaya çalışan gazeteciler de bu duruma üzülmekle kalmaz hayretlerle karşılar.

*

Evet biliyorum konu biraz eski ama TÜRAM' da çok fazla yeni konu değil ki.
Buna benzer iletişimsizliklerden dolayı köşe yazımda siz okurlarımla TÜRAM'ı ancak bugün paylaşma fırsatı buldum.
Ancak defalarca gazetemizde haber oldu, o başka.

*
Biz kısa adı TÜRAM olan Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi'nden bahsedelim biraz.
Silivri Gümüşyaka Mahallesi'nde 250 dönümlük arazi üzerine tabiri caizse tarım üniversitesi kurulmuş.
Bünyesinde şimdilik, 2 adet eğitim ve toplantı binası, laboratuvar ve kurutma depoları, parke taşı düzenlemeleri,  peyzaj düzenleme alanları, minyatür bir köy fırını var.
Üç üniversiteden gelen akademisyenler çiftçilere eğitim veriyor.
Arıcılık, seracılık, sebzecilik, süs bitkileri başta olmak üzere bir çok alanda uzmanlarca çiftçilere ve isteyen köylüler ile vatandaşlara da eğitimler veriliyor.

*

1940 yılında kurulup yaklaşık 15 yıl faaliyet gösteren, özel eğitilen öğretmenlerin köylülerde hem eğitim verdiği hem de modern ve ilmi tarım tekniklerini öğrettikleri sistem olan Köy Enstitüleri'ni bilmeyenimiz yoktur.
TÜRAM'da bildiğiniz köy enstitüsü modelinin tarım anlamında geliştirilmiş hali.
Ülkemiz aslında büyük tarım zenginlik alanlarına sahip olmasına rağmen bu zenginliği kullanamamak zafiyetini gösterirken Silivri'de yarın öbürgün örnek olacak bir projenin başlatılıp ve buralara gelmesi çok önemli.

*

Belediyelerin yol, su, alt yapı v.s. işleri ile ilgilendiği günler geride kaldı.
İçerisinde bulunduğumuz zaman diliminde belediyeler, ya teknolojik yatırımlar yapıp eğitici, üretici, öğretici işler yapmalı veya toprağa giderek tarımı geliştirici, öğretici yatırımlar yapmalı.
Silivri Belediyesi'de tarımı seçmiş.
Türkiye'de bir örneği var mı bilmiyorum.
İzmir, Bursa gibi illerde benzer çalışmalar duymuştum ama İstanbul'da tek.
Trakya'da tek bildiğim kadarıyla.

*

Ülkemiz elli yıl önce tarım ülkesi olarak adından söz ettiren, öenmli güçlere sahip bir ülke iken şimdilerde, tütün, fındık, pamuk gibi bizimle anılan ürünlerin bile bitmek üzere olduğunu görüyoruz.
Küçük maliyet ile büyük istihdam yaratacak tarımsal projelerin yaygınlaşmasına örnek teşkil edecek Silivri Belediyesi Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi'nin yurt genelinde yaygınlaşması nı arzuluyoruz.
Zira bizim teknolojiden falan çakarak bir Iphone cep telefonu benzeri telefon, MAC benzeri bilgisayar üretmemiz çok zor.
Bari bildiğimiz işi doğru dürüst yapalım.
Diğer toprakla uğraşmayı seçen ünlüler aksine Silivri Beleidye Başkanı Özcan Işıklar ise sadece kendisi adına toprağa gidip toprakla ilgilenmiyor, aynı zamanda çok geniş alanda büyüdüğünde belki de bölgemize ve ülkemize büyük katkı sağlayacak tohumlar ekiyordu.
Tarımsal eğitimler veriyordu.

*

Ne diyebiliriz; belki bir çok alanda acımasızca eleştirdiğimiz ve o eleştirdiğimiz alanlarda sonuna kadar haklı olduğumuzu düşündüğümüz Işıklar için, bu hizmetinden dolayı da tebrik etmemezlik yapmak hem kendimize hem de ülkemiz geleceğine saygısızlık olacaktı.
Özcan Işıklar'ın medya dünyasında hep TÜRAM benzeri hizmetlerle gündeme gelmesini umarken.
Silivri Belediyesi Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi'nin hem başarılı bir şekilde yoluna devam etmesini  hem de örneklerinin ülke genelinde çoğalmasını diliyoruz.

İyi haftalar...